Samsun'da sel, hastalık riskini arttırdı
SAMSUN (İHA) - Yurdun değişik illerini etkisi altına alan, özellikle Samsun'da etkili olan selin ardından su şebekeleri ve kanalizasyon sistemlerinin hasar görmesi gibi etkilerle enfeksiyon hastalıkların ortaya çıkma riskinin arttığı bildirildi.
Samsun Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, şiddetli yağmur ve sel felaketleri sonrası, su şebekeleri ve kanalizasyon sistemlerinin hasar görmesi, kanalizasyon taşmaları, gıda, su ve eşyaların kontamine olması sebebiyle bulaşıcı enfeksiyon hastalıkların ortaya çıkma riski altında bulunan vatandaşları uyardı.
Bu hastalıkların ortaya çıkışının selin ardından 2-3. günlerden 1 ay sonrasına kadar görülebileceğine değinen Dr. Kasapoğlu, "En sık olarak ishal, tifo, leptospirozis, hepatit A gibi hastalıklar görülür. Sellerden sonra yuvaları bozulan fare gibi kemiricilerin ve yılan, akrep gibi canlıların oluşturduğu sağlık risklerinde de artış görülebilir. Bunun dışında su birikintileri sebebiyle sivrisineklerde artış görülebilir. Suların içindeki atıkların cilde temas etmesi sonucu deri enfeksiyonlarının da artması
beklenir. Sel suları ile dağılan atıklar kirliliğe sebep olmakta, enfeksiyon riskini artırmaktadır. Bu nedenle katı atıkların toplanması önemlidir" dedi.
"İÇME SULARINA DİKKAT" Sel felaketi yaşanan bölgelerde halkın hastalıklardan korunabilmesi için alınması gereken önlemlere değinirken, özellikle kaynağı bilinmeyen veya temiz olduğu bildirilmemiş kuyu, çeşme sularının içilmemesi ve mahalle aralarında satılan damacana gibi suların kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Kasapoğlu, "Ruhsatlı firmalara ait şişe veya damacana sular tercih edilmeli, bu sağlanamıyorsa sular kaynatılarak tüketilmelidir. Gerektiğinde temiz su elde etmek için müdürlüğümüzden klor tabletleri temin edilebilir" diye konuştu.
Tüketilen taze sebze ve meyvelerin sel suyuna bulaşıp bulaşmadığına dikkat edilmesi gerektiğini de kaydeden Kasapoğlu, "Şüpheli durumlarda klorlu su ile dezenfekte edilerek tüketilmelidir. Sel suları ile temas etmiş kuru gıdalar kesinlikle tüketilmemelidir. Kişisel temizliğe, özellikle el temizliğine mutlaka dikkat edilmelidir. Su kesintisi olmuşsa tekrar su verildiğinde su berraklaşıncaya kadar 3-5 dakika akıtılmalı, daha sonra kullanılmalıdır. Bina ve konutlarda kullanılan su depoları 3-6 ayda bir
temizlenmeli ve dezenfeksiyonu yapılmalıdır. Sel suları baskınına uğrayan ev ve iş yerleri ve içinde bulunan eşyalar bol sabunlu su ile dezenfektanlar kullanılarak temizlenmelidir" şeklinde konuştu.
Sel sularıyla direk temas etmemeye çalışılması gerektiğinin önemine dikkat çeken Dr. Kasapoğlu, eldiven, çizme gibi koruyucu önlemler alınması, temas olmuşsa cildin mutlaka sabunlu suyla yıkanması gerektiğini ifade etti. Kasapoğlu, şu bilgileri verdi:
"Kanalizasyon ya da kimyasal madde karışmış olabileceğinden çocukların su birikintilerinde oynamasına izin verilmemelidir. Özellikle gebe ve çocukların rutin aşıları aksatılmadan sürdürülmelidir. Bunun dışında sel sırasında toprak, çamur ile kirlenmiş, derin yarası olanlar mutlaka tetanos aşısı yaptırmalıdır. Vatandaşlarımız, özellikle de selden etkilenen evlerde yaşayanlar; ateş, bulantı-kusma, ishal gibi bir sağlık problemi ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir."
