Başbakan Erdoğan, “Namuslular, namussuzlar kadar cesur olmazsa bu iş çözülmez. İstediği kadar tehdit olsun; insanlar devletine güvenmek zorundadır. Gerekirse koruma altına alırız. Bize açıkça durumlarını anlatanlar olursa biz gerekeni yaparız” dedi.
Başbakan Erdoğan, Yirmidört TV’nin canlı yayınında Mustafa Karaalioğlu’nun sorularını yanıtladı. Yasa dışı telefon dinlemelerini dile getiren, kendisinin de dinlenildiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, bu konuda sabırla ve titizlikle çalıştıklarını, zamanı gelince adım atacaklarını ifade ederek, “Açıklamaya kalkarsak çözemeyiz. Bunu yapacaksak tam kazımamız lazım; hukuk içinde yerli yerine oturtmamız lazım” dedi.
Bu dinlemelerin casusluk olduğunu, gizli devlet bilgilerinin de dinlendiğini ifade eden Başbakan, konunun çok ehemmiyet taşıdığını ifade etti. Bu yapının 3 önemli özelliği olduğunu ifade eden Erdoğan, “Takiyye var, yalan var, iftira var; üçünün neticesi fitne var, fesat var. Bunlar şiayı geçmiş vaziyette. Yalan hakeza. Senin çok iyi tanıdığın arkadaşların bana bu yalanları söylediler. Biz onlara yalan söyleyecek insanlar değil diye düşündük, ama şimdi ağzıyla kuş tutsalar bitti” diye konuştu.
Şantaja maruz kalan iş adamlarına seslenen Erdoğan, “Namuslular, namussuzlar kadar cesur olmazsa bu iş çözülmez. İstediği kadar tehdit olsun; insanlar devletine güvenmek zorundadır. Gerekirse koruma altına alırız. Bize açıkça durumlarını anlatanlar olursa biz gerekeni yaparız” dedi.
13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kaldırılmasına rağmen bir karar verdiğini ve bunun Meclis’i tanımamak demek olduğunu belirten Başbakan, “HSYK’nın bundan önce devreye girmesi gerekirdi ama girmemişti. Bu tür yerlerde olanlar bir makamın kendilerini hesaba çekeceğini düşünmezse bu ülkede düzen kurulmaz. Birisi kalkıp ‘yasama organını tanımıyorum’ diyorsa bunun hesabını vermesi gerekir” ifadelerini kullandı.
(İHA)