KADIN

Şehir hayatını kolaylaştırmanın yolları

Sabah saatini kur 7:00, haydi kalkma vakti! Üçüncü erteleme de yapıldıktan sonra mecburi kalkış.

Şehir hayatını kolaylaştırmanın yolları

Arabanı park ettiğin aynı sokaktan al veya her gün aynı saatte bindiğin metrobüs, otobüs veya vapura koş. Seninle aynı kaderi paylaşan onlarca insanla yan yanasın artık. Akşam yine aynı sahneyi tekrarla ve trafikten eve geldiğinde vücut haliyle isyanda!

Kendimize dönmeye o kadar vaktimiz yok ki? Tüm kargaşanın, hayat gayesi telaşında günlerimiz geçip giderken, gerçekten mutlu muyuz acaba? Bunu düşünmeye bile vakit yok. Kronikleşen mutsuzluğumuzu çılgınlar gibi okunan kişisel gelişim kitapları, gidebiliyorsak kaçtığımız kısa tatiller veya yaşlandığımızda ege ve Akdeniz sahillerine yerleşeceğimiz hayalleriyle yok etmeye çabalıyoruz.

Konuştuğunuz çoğu insan “trafikten”, “pis havadan”, masa başı çalışmaktan doğan “sırt ağrıları”ndan bahseder. Ama çoğumuz da bırakıp gidemeyiz yaşadığımız şehirleri. Peki o zaman ne yapalım? Hem ruhsal hem de bedensel sağlımızı korumak için yapabileceğimiz şeyler var elbette!

Metropol yaşamı insanı yalnızlaştırmaktadır! İş, güç derken eve geldiğimizdeki yorgunluk bizi esir alabilir ve ayaklarımızı uzatıp sadece boş boş oturmak isteyebiliriz. Ama dostumuzla geçireceğimiz bir iki saat veya karşılıklı içilen bir kahve de bizi dinlendirecektir. Sizi bilmem ama bence hayatta sahip olunan en değerli şeylerden biri; yalnızlık hissinizi sizden söküp alabilecek candan dostlardır.

Tüketme arzusu! Kendinizi tüketim çılgınlığının tam göbeğinde bulabilirsiniz. Daha çok kıyafet, daha iyi bir ev, daha yeni bir araba ve sonu gelmez ihtiyaçlar. İhtiyacınız olan şeyleri ve aslında ne kadarına gerçekten ihtiyacınız olduğuna karar vermeniz üzerinizdeki yükü hafifletecektir.

Metropolde yaşamanın tüm olanaklarından faydalanın! Sanatsal tüm aktivitelerin göbeğinde yaşarken eğer hiç birine dahil olmuyorsanız çok şey kaçırıyorsunuz demektir. Daha fazlasını kaçırmadan tiyatroları, festivalleri, sergileri, konserleri takip edin ve size uyanlara gitmeye gayret edin. Unutmayın ta uzak yerlerden sizin şehrinizdeki bu aktivitelere katılmak için gelen bir sürü insan var. Sizin ise tek yapmanız gereken bir bilet almak.

Hobiniz olsun! Hem kafanızı boşaltmanızı hem de kendinize vakit ayırmanın keyfini çıkarmanızı sağlayacaktır. Ayrıca emekli olduğunuzda da “ben şimdi ne yapacağım” endişesi yaşamadan dört elle sarılabileceğiniz bir aktiveniz olmuş olur.

Son olarak biliyorum biraz zor ama bulabildiğiniz her yerde doğayla kucaklaşın. Yeşili sevin, uzun yürüyüşler yapın, hem temiz hava hem de en güzel terapi şekli bence.
Değiştiremediğimiz şeyler için sızlanmak yerine, değiştirebileceklerimiz için harekete geçme zamanı gelmiştir belki de! Yaşam enerjinizi kaybetmeyin, sağlıkla kalın...

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler