İZMİR (İHA) - Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, "Türkiye'de krizin olmadığını iddia eden bir Başbakan ve hükümeti var. Bu, açıkça Türk halkıyla alay etmek demektir. Halkın ıstırabıyla alay etmek demektir. Sorumsuz ifadelerdir" dedi.
Şener, İzmir'de düzenlediği basın toplantısında hükümetin ekonomik ve siyasi politikalarını değerlendirdi. Toplantıda Başbakan Erdoğan'ı eleştirdiğini ifade eden Şener, ''Kriz, Türk ekonomisine damardan girmiştir, şırıngayı yapan da Başbakan ve hükümettir'' diye konuştu.
Mövenpick Otel'de düzenlenen basın toplantısında Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener'e; Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, İl Başkanı Hakan Yıldırım eşlik etti. Toplantıya parti yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda yerel ve ulusal basın temsilcisi katıldı. Gündemin en önemli maddesinin 2009 yılının 3. çeyrek büyüme rakamları olduğunu açıklayan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Türkiye'nin 2008'in son çeyreğinden itibaren küçüldüğünü ifade etti.
Türkiye ekonomisinin 2009'un üçüncü çeyreğinde yüzde 3,3 küçüldüğünün açıklandığını ifade eden Abdüllatif Şener, şunları söyledi: ''Son 4 çeyrektir küçülen bir Türkiye var. Yapılan açıklamaya göre 2009'un ilk 9 ayında Türk ekonomisi yüzde 8.4 küçülmüş. Bu küçülme oranı, dünyanın en yüksek küçülme oranlarından biridir.''
KRİZ TÜRK EKONOMİSİNE DAMARDAN GİRDİ
Krizin bazı ülkeleri az etkilediğini, bazı ülkeleri teğet geçtiğini belirten Şener, sözlerine şöyle devam etti: ''Kriz bazı ülkelere de damardan girmiştir. 'Bunlar hangileridir' derseniz, küçülme oranı yüzde 3-4 olan ülkelerin krizden etkilendiğini, halen büyümelerini devam ettiren ülkeleri krizin teğet geçtiğini söyleyebiliriz. Ama özellikle Türkiye ekonomisini krizin derin yaşandığı bir ekonomi olarak değerlendirmek gerekiyor. Kriz, Türk ekonomisine damardan girmiştir, şırıngayı yapan da Başbakan ve
hükümettir. Dünyanın hangi ülkesinde yüzde 8,4'lük küçülme vardır? Önce hükümet bunun hesabını vermelidir. Cumhuriyet tarihi boyunca geçen krizlere bakın, tüm krizlerden daha derin bir küçülmeyi yaşıyoruz.''
BAŞBAKAN'A TEMBEL ÖĞRENCİ BENZETMESİ
Türk ekonomisindeki küçülmeye ilişkin verilerin revize edildiğini söyleyen Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, ekonomik verileri kamuoyuna sunan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve tüm kamu kuruluşlarını da dikkatli olmaya davet etti.
Devlet olmanın ciddiyet gerektirdiğini ifade eden Şener, şunları söyledi: ''Muhtemelen bu kurumlar hükümetin baskısını üzerinde hissediyor. Başbakan'ın kamu gücünü siyasi maksatlarla kullandığı, toplumu sindirmeye yönelik hükümet baskılarının yurdun her yerinde hissedildiği bir ortamda rakamları açıklayan kurumların eski rakamları sürekli revize etmeleri, üzerlerinde bir hükümet baskısı olduğunu göstermektedir.''
Ekonomi ile ilgili veriler kamuoyuna doğru yansıtılmazsa doğru çözümlerin ortaya çıkmayacağını söyleyen Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Dünyanın en büyük küçülmesi Türkiye'de, dünyanın en yüksek işsizliği Türkiye'de ve Türkiye'de krizin olmadığını iddia eden bir Başbakan ve hükümeti var. Bu, açıkça Türk halkıyla alay etmek demektir. Halkın ıstırabıyla alay etmek demektir. Sorumsuz ifadelerdir. Sorumsuzluk duygusunu yansıtmak demektir. Başbakanlık görevi ve ekonomiden sorumlu bakanlık görevi, rakamları
anlamsızlaştırmayı değil gerekli önlemleri almayı gerektirir. Ancak hükümet dersini çalışmıyor. Başbakan ev ödevini yapmıyor, tembel öğrenciler misali ekonomiyi seyrediyor."
Ortaya dünyanın en korkunç rakamları çıktığı halde sadece kamuoyunu oyalayıcı, aldatıcı beyanların verildiğini anlatan Şener, şöyle konuştu: "Hükümet etmek demek, sorumluluk sahibi olmak demektir, işsiz insana iş bulmak demektir. Dünyanın en yüksek işsizliği bu ülkede varken Başbakanın sorumsuz davranma hakkı yoktur."
Toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Abdüllatif Şener, kendisinin de bir dönem AK Parti hükümetinde yer almasına ilişkin olarak şunları söyledi: ''2002 ile 2007 arasındaki ekonomiyle şimdiki ekonomi farklı. O zaman ekonomideki büyüme oranı, Cumhuriyet tarihindeki en yüksek büyüme oranlarından biriydi. Hükümet önceki kredisini kullanıyor. 2007 seçimlerinden bugüne kadar, 'Hükümet, Başbakan şunu iyi yaptı' denilebilecek bir tek cümle yoktur.'
TÜRKİYE'DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOKTUR
Şener, basın toplantısı sırasında Türkiye'de basın özgürlüğünün bulunmadığını, hiçbir basın mensubunun 'Ülkede özgür basın vardır' diyemeyeceğini öne sürdü. Bunun üzerine toplantıya katılan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, ''Gazetecilik ve basın konusunda ayırdığınız zaman için teşekkür ediyoruz. Ancak, buradaki gazeteci arkadaşların, özellikle yerel basının sizin söylediğiniz anlamda, iktidar anlamında hiç kimseyle ne ihale ne göbek bağı vardır. Önünde havuç yoktur, sopadan da korkusu yoktur. Bu konuşmalarınızı çok üzülerek dinledim'' dedi.