İSTANBUL (İHA) - Uzmanlar, ses kısıklığını önlemek için, öncelikle sesin uzun süreyle ve yüksek şiddette kullanılmamasını, sigaradan ve alkolden uzak durulmasını, bol su içilmesini ve baharatlı gıdalardan kaçınılmasını önerdi.
'Ses kısıklığı'nın, genellikle bütün anormal ses değişikliklerinin yerine kullanılan bir terim olduğunu vurgulayan uzmanlar, sesteki anormalliği ise, 'sesin hırıltılı, çatallı, veya gergin olması, ya da şiddetinin veya inceliğinin değişmesi' olarak açıkladı.
SES KISIKLIĞININ SEBEPLERİ Uzmanlara göre, ses kısıklığının en sık sebebi olan 'Akut Larenjit', soğuk algınlığı ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında veya aşırı bağırmaktan kaynaklanan ses zorlamalarında ortaya çıkıyor. Ses kısıklığına sebep olan küçük şişlikler (nodüller), genellikle, sesini profesyonel sebeplerle uzun süre, ancak hatalı teknikle kullanan kişilerde (şarkıcılar, öğretmenler, politikacılar gibi) görülüyor.
Ses tellerinin birbirlerine sürekli normalden fazla kuvvetle çarpmasına bağlı olarak gelişen nodüllerin, ses eğitimi ile ses kullanma alışkanlığı düzeltilmediği sürece kendiliğinden kaybolmadığını belirten uzmanlar, aşırı bağırmayı takiben gelişen akut larenjit sırasında ses teli içinde küçük kanamalar meydana gelebileceğini bildirdi. Uzmanlar, bu aşamada ses dinlendirilmediği takdirde, bu kanamanın, 'polip' adı verilen tek taraflı ses teli şişliklerine dönüşebildiği ve sürekli ses kısıklığına sebep olduğu uyarısında bulundu.
Erişkinlerde ses kısıklığının sık görülen sebeplerinden birisinin de, mide içindeki asitli sıvının, yemek borusundan gırtlak seviyesine yükselerek ses tellerini tahriş etmesi olduğunu ifade eden uzmanlar, boğazda takılma, yabancı bir madde varmış hissi ve sık boğaz temizleme alışkanlığının da sık görülen belirtiler olduğunu kaydetti.
Uzmanlar, sigara içilmesinin de, ses kısıklığının bir diğer sebebi olduğunu hatırlattı. Sigaranın, gırtlak ve boğaz kanserlerinin gelişmesinde önemli risk faktörü olduğuna dikkat çeken uzmanlar, düzelmeyen ses kısıklığı olan ve sigara içen kişilerin bir kulak-burun-boğaz hastalıkları uzmanına muayene olmaları gerektiğinin altını çizdi.
SES KISIKLIĞININ TEDAVİSİ Uzmanlara göre, iki-üç haftadan uzun süren ses kısıklığıyla birlikte, 'soğuk algınlığı gibi belirli bir sebep yokken ağrı bulunması, öksürükle kan gelmesi, yutma güçlüğü, boyunda şişlik, birkaç günden uzun süren tam ses kaybı veya seste şiddetli değişiklik olması' gibi durumlarda, hemen doktora müracaat edilmesi gerekiyor.
Uzmanlar, ses kısıklığını önlemek için şunları öneriyor:
"Sigarayı bırakın. Kafein (kahve, kolalı meşrubatlar) ve alkolden uzak durun. Sigara dumanı bulunan ortamlardan kaçının, bol su için. Evinizin havasını nemlendirin. Baharatlı gıdalardan kaçının. Sesinizi uzun süreyle ve yüksek şiddette kullanmayın."
SES İÇİN HİJYENİK KURALLAR Uzmanlar, boğazı sert biçimde temizleme hareketinin, ses tellerinin çok şiddetli şekilde birbirlerine çarpmalarına ve tahrişine sebep olabileceğine dikkat çekerek, böyle bir ihtiyaç hissedildiğinde, tercih edilecek en iyi yöntemin, 'hızla burnu çekip yutkunmak' olduğunu bildirdi. Bu hareketin, ses telleri üzerinde biriken ve ses kalitesini olumsuz etkileyen salgıların uzaklaşmasını sağladığını belirten uzmanlar, boğazdaki rahatsızlık hissini gidermek için esnemenin ve bir miktar su içmenin de faydalı olduğunu ifade etti.
Konuşurken kişinin doğal olan ses perdesini kullanması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, "Birçok kişi, en alt perdeden konuşarak sesini kalınlaştırır ve sesine otoriter bir hava vermeye çalışır. Bazı insanlar da normalden daha yüksek perdeden konuşurlar. Oysa, insanların belli bir ses perde aralığı vardır ve normalde konuşmalarının yüzde 70'ini bu ses aralığında yaparlar. Belli bir eğitim almadan bu aralığın sınırları dışına çıkmak sesi olumsuz etkiler. Bu sebeple, normalde kullandığınız ses perde aralığının dışına çıkmamaya çalışın. Yani ne çok kalın, ne de çok ince sesle konuşmaya çalışın" açıklamasında bulundu.
Fısıldamanın da ses telleri için zararlı olabilen bir konuşma şekli olduğunu belirten uzmanlar, sesin yüksekliğinin, hemen karşıda biri oturuyormuşçasına olması gerektiğini bildirdi.
Uzmanlar, sesi kullanırken nefesi ayarlamanın da öğrenilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Yeterli solunum desteği sağlamadan konuşmak, boyundaki ve ses tellerini kontrol eden kaslara ilave yük getirir ve sesin etkinliğini azaltır. Konuşma sırasında cümleleri bölmeye, önemli kelimelerden önce duraklamaya, yazılı metinleri okurken virgüllerde yeni bir nefes almaya özen gösterilmeli" önerisinde bulundu.
Uzmanlar, uzun süreli ve gürültülü ortamlarda konuşmanın da ses yorgunluğuna, boğazda ağrı ve ses kısıklığına sebep olabileceğini ifade ederek, bol sıvı alınmasının ve bulunulan ortamların nemlendirilmesinin önemli olduğunu kaydetti.