KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Silikonla meme büyütme ameliyatları

    Dünyada ve (elimizde bir veri olmamasına rağmen tahminen) ülkemizde plastik cerrahlar tarafından en fazla gerçekleştirilen estetik amaçlı ameliyatların başında silikon implantlarla yapılan meme büyütme ameliyatları gelir.

    Silikonla meme büyütme ameliyatları

    Konuyu güncel bilgiler eşliğinde Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu detaylandırdı.

    DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE EN SIK YAPILAN ESTETİK CERRAHİ İŞLEMLER NELERDİR?

    ABD’de 2018 yılında 313.000 meme büyütme ameliyatı gerçekleştirilmiş. Resmi kaynaklara göre en sık yapılan diğer ameliyatlar 258.000 ile liposuction ve 213.000 ile rinoplasti. Minimal invaziv dediğimiz cerrahisiz medikal estetik uygulamalar arasında ise ilk sırada 7.4 milyon ile Botulinum toxin tip A geliyor.

    Bu rakamlar resmi kayıtlara göre verilen istatistikler. Toplam uygulama sayılarının açıklanan sayılardan en az % 30-50 kadar fazlasının kayıt dışı yapıldığını düşünebiliriz. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı, ilaç ve ürün tedarikçileri ile resmi uzmanlık derneklerin bir arada oluşturacakları çalışma komisyonları ile bizde de yıllık istatistiksel veriler yayınlanabilir.

    3

    Bu konuda henüz bir çalışma olmadığı için ülkemizde en sık yapılan estetik cerrahi/cerrahisiz işlem hakkında güvenilir ve sağlıklı bir açıklamada bulunmak mümkün değil. Kamuoyuna açıklanan diğer tüm veriler bilimsel olmayan subjektif tahminler ile sınırlıdır.
    Kişisel tahminim, ülkemizde en sık yapılan estetik cerrahi işlem Rinoplasti ve sonra meme büyütme, cerrahisiz uygulamalar arasında da Amerika’dan gelen verilerle uyumlu olarak Botulinum toxin tip A ve dolgu uygulamalarıdır.

    SİLİKONLA MEME AMELİYATLARI HANGİ BEKLENTİLER İÇİN YAPILIYOR?

    Meme implantları, farklı boyut ve şekilde çoğunluğu silikon içerik ve çepere sahip güvenilir tıbbi malzemelerdir. Bir veya her iki memenin küçük olması durumunda, daha büyük memelerin istendiği veya bir kaza/enfeksiyon/hızlı kilo verme//ameliyat/kanser gibi nedenlerle meme bütünlüğünün kaybedildiği durumlarda hacim ve form kazandırmak için tercih edilirler.

    2

    Meme asimetrilerinin düzeltilmesi, yeniden meme yapılması gereken travmatik cerrahilerden sonra, meme sarkmalarının düzeltilmesi ile aynı zamanda veya doğumsal gelen meme anomalilerinin (tuberoz meme gibi) yeniden şekillendirilmesinde silikon meme implantları kullanılır.

    SONUCA ETKİ EDEN DEĞİŞKENLER NELERDİR?

    Hasta beklentisi, genel sağlık durumu, yaşı, önceki ameliyatlar, kullanılan ilaçlar, sigara öyküsü, meme başı (nipple) ve areola asimetrileri, göğüs kafesini (kaburgalar ve göğüs kemiği) ilgilendiren doğumsal veya edinimsel kemik deformiteleri, gövde çapı, beden boyu, deri kalitesi, göğüs kası anomalileri, cerrahi teknik/deneyim, çocuk (emzirme) beklentisi ve en önemlisi beden algı bozukluğu olup olmamasıdır.

    İMPLANT ŞEKİL VE PROFİLİ

    Silikon implantların yuvarlak veya anatomik yapısı, yüzeyinin pürtüklü (textured) veya düz (smooth) yapıda olması, hacimleri, kazandıracakları yükseklik, hangi gövde şekline göre tercih edilecekleri (kısa, normal uzun) gibi değişkenlere göre belirlenir.
    Bazı silikon implantlar meme başı düşüklüğünü desteklemek için özel üretilirlerken, bazı implantların silikon içeriği yumuşak (akışkan) veya sert (solid) olabilmektedir. Meme büyütme için kullanılan implantların içeriği silikonla sınırlı değildir.

    MEME İMPLANTLARI NEREDEN/NEREYE YERLEŞTİRİLİRLER?

    Sıklıkla (% 92) memelerin gövdeyle birleşim yeri olan meme katlantısından (inframammarial fold), areola çapı 4 cm den büyük olan ve seçilmiş uygun hastalarda areola/deri sınırından (circumareolar) veya koltuk altından (axiller) yerleştirilen implantlar bazen bir önceki giriş yeri izi üzerinden girilerek yerleştirilir.

    Her giriş yerinin kendine özgü anatomik ve işlevsel avantaj ve handikapları bulunur. Her 3 uygulamada da aktif ve etkin iz tedavi protokolleriyle estetik açıdan kabul edilebilir sonuçlar alınabilir.

    Meme sarkmaları (Mastopeksi) veya doğumsal meme deformite ve asimetrilerinin (Tuberöz meme) tedavileri için planlanan ameliyatlarda ise giriş yeri belirlenmiş olan kesi alanlarından yapılır. İmplantların yerleştirilme yerleri genel olarak göğüs kasının (m. pectoralis) altı ve üstü olarak ikiye ayrılır. Bazı cerrahlar bazen kas zarı (fasyası) altına implant yerleştirmeyi tercih edebilir.

    AMELİYAT ÖNCESİ 3D GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

    Aşağıda sıralanan ve sonuca etki eden çok önemli parametreleri dikkate almayan ve değerlendirmeyen hiçbir 3 boyutlu (3D) öncesi/sonrası görüntüleme programı tıbbi açıdan güvenilir bulunamaz.
    İnframammarial katlantı yeri, deri kalitesi ve üzerindeki çatlak ve izler, göğüs kafesine ait kaburga ve kaslara ait deformiteler, önceki ameliyatlara veya doğumsal meme anomalilerine ait doku değişikliklerini, meme başı (nipple) yerleşim yeri, beden ve gövde çapı.

    Bu parametreleri dikkate alan bir öncesi/sonrası tasarım programı henüz geliştirilememiş olmasına rağmen dünyada bir çok klinikte bu handikaplar hastalarla paylaşılarak sıklıkla kullanılmaya devam etmektedir.

    MEME BÜYÜTME AMELİYATLARINDA "NO TOUCH" TEKNİK NEDİR?

    Meme implantlarına ameliyathanede steril ortamda olunmasına rağmen eldivenle temas edilmemesi için tasarlanan yerleştirilme tekniğine verilen isimdir. Bu teknikte cerrah implantı, hazırladığı alana elindeki huni biçiminde bir malzeme yardımıyla (Keller Funnel) içinden kaydırarak yerleştirmekte ve elleri implanta temas etmez.

    İmplantın eldiven üzerindeki yabancı cisim, kan, pudra veya artıklarla bulaşmamasına, dar cep alanından poşa yerleştirilirken silikon duvarına parmakla hasar verilmesini önlemek için kullanılır.

    Yapılan bir çalışma Keller Funnel kullanılan implant ameliyatlarında bakteri bulaşının % 27 oranında düşük olduğunu göstermiştir. Bu implant ameliyatları sonrasında gelişen silikon reddi denilen kapsül kontarktürü gelişme riskinin de aynı oranda azalacağı anlamına gelir.

    SİLİKON İMPLANT SONRASI KANSER RİSKİ ARTAR MI?

    Silikonla meme büyütme operasyonlarından sonra gelişebilecek çok nadir de olsa 2 büyük sorundan biri yerleştirilmiş olan ve silikonun vücut tarafından kabul edilmemesi yani kapsül kontraktürü (%1.3) ile son zamanlarda adı sık duyulan ALCL adı verilen silikonun yerleştirilme yeri, ameliyatın yapılma nedeni ve silikon içeriğinden bağımsız olarak gelişen vücudun aşırı reaksiyon gösterdiği bir klinik antitedir.

    1

    Her iki durumda seçilen implant özellikleri kadar kişinin immun alt yapısı ve yara iyileşme kapasitesiyle ilgili sorunlar kliniği oluşturur. Bu sorunları minimale indirgemek için seçilecek silikonların yapısal ve mimari tasarımları ile atravmatik cerrahi koşullar (implantların 3’lü antibiyotiklerle yıkanması vb.) üzerinde klinik ve deneysel çalışmalar sürer.

    Bu anlamda piyasadan geri çekilen bazı markalara ait silikonlar bulunuyor. Her iki durumda da silikon yerleştirilmiş memelerinde asimetri ve ağrı ile giden sertlikler farkeden her kişinin ameliyatını gerçekleştiren hekimine danışması çözüm ve tedavi için yeterli kabul edilir.

    Silikonla meme büyütme ameliyatlarından sonra kanser riski artmaz tam tersine azalır görüşünde olan bir çok bilim insanı bulunmaktadır. Buna implantların neden olduğu aşırı duyarlılığın neden olduğunu söyleyebilirim (ki yukarıda sözünü ettiğim 2 sorun da bu duyarlılığın aşırı/şiddetli klinik örneği olarak verilebilir).

    SİLİKON MEME İMPLANTLARI İLE ELDE EDİLECEK OLAN HASTA KAZANIMLARI NELERDİR?

    Başarılı meme büyütme ameliyatları sonrasında psikososyal, seksüel ve fiziksel iyi olma hali kazanılır. Tüm bunlarla beraber, bozulmuş olan beden algısı düzelir. Özgüven ve sosyalleşme isteği artar. Bu sonuçları elde edebilmek için hasta hekim arasında kurulması gereken güvene dayalı yüksek kaliteli bir iletişim ve doğru eksiksiz bilgilendirme şarttır.

    Bazı durumlarda ikincil düzeltme ameliyatları gerekebilir (%2.7). Seçilen meme implantının boyutunda sonradan değişiklik istenme oranı %4 olarak bildirilmiştir. Öngörülemeyen yara iyileşme sorunları, aşırı kilo alma/verme, hamilelik süreçleri yaşanabilir. Ameliyatta elde edilen biyopsikososyal kazanımların sürdürülebilir olması için bu bilgilendirmelerin net açık ve detaylı olması esastır.

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
    Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu

    www.ankaraestetikcerrahi.com
    Facebook: @NedimSarifakioglu
    Instagram: @nedimsarifakioglu
    YouTube-Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu

    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler