Kılıçdaroğlu, Yozgat mitingi sırasında, parti otobüsünde beraberindeki gazetecilerin sorusu üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile yaptığı görüşmeyle ilgili, ''Hiç kimseye hesap vermek zorunda değilim'' sözlerini değerlendirdi.
''Hiç kimse devleti, babasının çiftliği gibi yönetemez'' diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Görüşmeden sonra birisi 'özel görüşme' diyor, öbürü 'devletin işi' diyor. Önce hangisi doğru, Başbakan ile Genelkurmay Başkanı elbette devlet sırrını paylaşır ama bunlar devletin arşivine girer. Eğer bir sır mezara gidiyorsa gelecek kuşaklardan korku ve gizleme var demektir. Devlet sırrı mezarda saklanmaz, devletin arşivinde olur. 'Ben hesap vermek zorunda değilim' demek Yaşar Büyükanıt'a duyulan güvenden kaynaklanıyor. Çünkü o, konuşmayacak, Başbakan da konuşmayacak. İkisi de birbirine güveniyor. Devlet sırrını mezara götüreceklermiş. Onun hesabını biz soracağız. Recep Bey'in paniği de bundan kaynaklanıyor.''
Her siyasetçinin hesap vermeyi, namuslu bir görev kabul etmesi gerektiğini ancak Başbakan Erdoğan'ın bunu anlayamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Öyle anlaşılıyor ki, gizliliğin arkasında ayıp ve utanılacak bir şey var. Bir çıkar işbirliği var. Onun için kamuoyuna açıklamaktan korkuyorlar ama bunun da hesabını verecek, Deniz Feneri'nin de'' diye konuştu.
AA