BİZE ULAŞIN
Son dakika: Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Sözcü TV'de katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulundu. Bilim insanlarıyla birlikte yaptığı çalışmalar sonucu öngörülerinin çıktığını ifade eden İnce, su krizinin terörden daha büyük bela olduğunu dile getirdi. 'Adaylıktan çekilecek misiniz?' sorusunun sorulması üzerine ise Muharrem İnce tepki gösterdi.
İnce'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Ben cumhurbaşkanı seçilirsem, yargıyı bağımsızlaştırmamız lazım. Bu iktidar döneminde yapılan bütün ihaleleri inceleteceğiz. Bir şaibe varsa, yargıya teslim edeceğiz. Bizim kimseye ceza vermek gibi hakkımız yok. Usulsüzlük varsa yargıya verirsin, yargı gereğini yapar.
Ankara 1. bölge 1. sıra adayı mülkiyede profesör. İpek Özkan Sayan. İstanbul'da 1. bölge 1. sıra Serkan İleri. Boğaziçi inşaat mezunu. Mersin 1. sıra adayımız Hacettepe mezunu bir hekim. Muğla 1. sıra adayımız Bilkent mezunu genç bir kardeşimiz. Bursa 1. sıra adayı eski müsteşar yardımcısı. Çağırdınız da haberiniz mi olmadı. Basın toplantısı yaptım, bütün MYK'yı tanıttım. Gazetecilere sadece beni değil arkadaşlarımı da davet edin dedim. Bir tane davet gelmedi.
Dolar 8-10 lira olacak dediğimde herkes bana güldü. Deprem bir beka meselesi dediğimde herkes bana gülüyordu. Şimdi su krizi kapıda. Terörden daha büyük bela. Bu öngörülerimin hepsi tutuyorsa ben falcılarla mı çalışıyorum, uzmanlarla mı? Hepsini ben bilmiyorum elbet.
Ekonomi çökmüş. Merkez Bankası'nın rezervleri eksiye düşmüş, tarım bitmiş. Et almak büyük iş olmuş. Olacak iş değil. Erdoğan'a göre marketler suçlu. Kılıçdaroğlu'na göre de market suçlu. Bu doğru değil. Talimat ekonomisi, faiz takıntısı bunlar doğru değil. Sürekli değişen Merkez Bankası başkanı. Kime kredi verileceğini Erdoğan biliyor. Kur Korumalı Mevduatla günü kurtarmaya çalışıyorlar. Tüketim, israf ve borçlanma sarmalından vazgeçeceğiz. Yaratıcılık ve girişimciliği destekleyeceğiz. Merkez Bankası'nı bağımsız kılacağız, kurumları özerk yapacağız. Öngörülebilir ve güvenilir bir yatırım ortamı oluşturacağız. Kamu kaynaklarını etkin kullanacağız. Yüksek teknoloji bölgeleri kuracağız, demiryolu ağını genişleteceğiz.
Annelere sesleniyorum. Çocuklar için 4 hedefimiz var. Çocuklar iyi beslenecek. İyi okullarda okuyacaklar. Eğitimin niteliğini artıracağız. Sizin çocuklarınızı tarikat yurtlarına muhtaç olmayacaklar.
Yabancıya konut satışını yasaklayacağız. Kiraların yüksek olmasının sebebi budur. Türkiye'de üretilen araçlarda ÖTV aracın yarısını geçmeyecek. Okullar açılmadan 100 bin öğretmen atayacağız. Hekimlerin ülkeyi terk etmemesi için elimden geleni yapacağım.
Yılda 1 milyon 200 bin çocuk ilkokula başlıyor. Bunların yüzde 1'i üstün zekalı çocuk. Yılda 12 bin çocuk. Bu 12 bin çocuğun 10 bini ziyan oluyor. Kimi okuyamıyor. Okusa da yurt dışına gidiyor. Hollanda'da bir firmada 600 Türk mühendis çalışıyor. Amacım şu, bu ülkenin üstün yetenekli çocuklarını harcatmamak. Yetenek avcılığı yapacağım. Sporda, matematikte, resimde, fizikte.
Erdoğan'a vermeyeceğim kesin. Belki Sinan Oğan kalacak. Hep bana soruyorsunuz bu soruyu, Kılıçdaroğlu'na da sorun.
Yarısı palavralardan ibaret. İstifalar olabilir. Olmayan istifalar da var. Ankara'da bir internet sitesi var, başka işi yok.
O iddia sahte. Benim WhatsApp'ta profil fotoğrafım yok. Bunlar boş işler, zaman kaybı.
'HDP'ye oy veren herkes PKK'lıdır' diyemem. Bu doğru değil. Bizim teröre karşı mesafemiz bellidir. Atatürk'e Dersim katliamcısı diyen var. CHP'de milletvekili. Ne yazık ki bunları milletvekili yaptılar. CHP'ye terörle ilgili şeyler söylendiğinde içim cız ediyor. Terör örgütlerine karşı bakış açımız hep aynıdır. Senin teröristin benim teröristim mantığında değiliz.
Bu soruyu saygısızca buluyorum. Bunu ben saygısızlık olarak görüyorum, soru olarak almıyorum. Demokratik hakkımı kullanmayacak mıyım? İlkokul çocuğuna bile 4 seçenek sunuyorlar. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Neden çekileyim? Çekilince oylar oraya mı akacak? Siyaset ikna işi değil midir? Bunu çok sağlıksız bir yol olarak görüyorum.
