Çektiği bir videoyla gündeme gelen Çoban İzzet Hurma, hem yaşantısını anlattı hem de çözüm önerilerini tekrarladı.
Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde yaşayan sürü çobanı İzzet Hurma, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada paylaştığı videosuyla dikkatleri üzerine çekti. Hurma’nın ucuz et için paylaştığı önerilerini dinleyen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba da kayıtsız kalmadığını yaptığı açıklamada dile getirdi.
Çemişgezek ilçesinde babasına ait koyun sürüsünü otlatan 35 yaşındaki İzzet Hurma, kendisine ulaşan İHA ekibine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın kendi çektiği videodaki eleştiri ve önerilerine kayıtsız kalmadığını görünce mutlu olduğunu söyledi.
Hayatını, babasının hayvanlarını otlatmakla sürdürdüğünü ifade eden Çoban İzzet Hurma, “Ben Çemişgezek ilçesi Payamdüzü köyünde yaşıyorum. Hayvan yetiştiriciliği ile uğraşıyoruz. Babamın hayvanlarını otlatıyorum. Görevim Çobanlık. İlkokul Mezunuyum. Evli ve iki erkek çocuk babasıyım. Kazancım çobanlıktan geliyor"dedi.
Koyun otlattığı zamanlarda sürekli ülke gündemini takip ettiğini dile getiren Hurma, “Ben sürekli gündemi takip eden bir insanım. Telefonuma aylık internet yüklüyorum. Sosyal medya sitelerinden ziyade internetimin komplesini haber sitelerine bakmakla harcıyorum. Haber okumak, kitap okumak çok güzel bir şey. Herkese tavsiye ederim. Yaptığımız iş dolayısıyla etin inişi çıkışı sürekli bunları takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.
"Çözüm önerilerimizi bakanımıza duyurmaktı, duyurdum"
Çözüm önerilerimi bakanımıza nasıl ulaştırabilirim diye çok düşündüğünü ifade eden Hurma, “Sesimi Bakanımıza nasıl ulaştırabilirim diye çok düşündüm. Arkadaşlarıma sordum ve bir video çekmeye karar verdim. Sağolsun bakanımız sesimi duymuş ve dikkate almış. Bakanımızın sözlerimi dikkate alması beni çok heyecanlandırdı. Çok mutlu oldum. Ben kameralara alışkın birisi değilim. Kamera gördüğüm zamanlarda bile heyecanlanan birisiyken, bu bize de nasip oldu. Sesimizi de bakanımız duydu. İnşallah sesimizi herkes duyar. Çok güzel bir duygu yaşadım. Bakanımızdan Allah razı olsun diyorum. Kendisine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
"Dişi kuzu ve dişi tokluya destek verin diyorum"
Bakan Fakıbaba’ya saygısının sonsuz olduğunu dile getiren Çoban Hurma, "Ama gel gelelim ki hayvancılık konusunda kesinlikle benim kadar anlayamazsınız. Siz projenizde diyorsunuz ki, genç koyun, doğacak hazır koyuna destek verilecek. Ama ben de diyorum ki ona destek verme. Dişi kuzu ve dişi tokluya destek verin diyorum"diyerek taleplerini iletti.
Etin günlük olarak pahalı gittiğine de dikkat çene Hurma, "Bunu benim vicdanım kabul etmiyor. Fakir fukarada et yesin diyorum. Ama bakıyoruz ki şu anda 40 liraya kesim var. Biz bunu ucuzlatmanın yolunu arıyoruz. Ama günümüzde et zengin yemeği oldu. Devlet çare vermiyor. Devletin küçük ağıllara 30 koyun niteliğinde verdiği hayvanlar,kuzu, devlette koyun diye geçiyor. Çiftçiyi zor duruma sokan, yem.Başta arpa alındığı zaman ucuz, ama ambarcının eline geçtiği zaman nedense bin 200 lira. Bu gün baktığımız zaman ete, etin ne kadar yüksek olduğunu, kasapların eline geçtiği zaman ne kadar yüksek olduğunu görüyoruz. Onun için bunu devlete bir çözüm niteliğinde söylüyorum . Her Hangi kimseyle bir derdim ve tasam yok" diye konuştu.
"Ayda bir hafta köylere gidin, milleti dinleyin"
Sosyal medyada dikkatleri üzerinde çekmesinin kendisinde bir şey değiştirmediğine değinen Hurma, "Şunu anladım ki, insanın hiç değişen bir şeyi yok. Bende bir değişim olmadı. Altın eşya da giysem aynıyım. Takım elbise de giysem aynıyım. Şu anda önceki çekimde giydiğim kıyafetler ve çantam yine aynı. Önemli olan insanlıktır. Önemli olan benim yüreğimdir. Çocuklarımı evlatlarımı da devlete, millete ve topluma hayırlı bir evlat diye yetiştirebilirsem ne mutlu bana, benim gibi bir babaya. 2 tane çocuğum var. Biri anaokuluna gidiyor. Bir diğeri ise ilkokul 4’üncü sınıfta. Okul hayatlarında çocuklarımıza çok yardımcı oluyoruz. En azından biz bu mesleği yapıyoruz. İlerde bu mesleği yapmamalarını her şekilde anlatıyoruz. Yani bize değirmenin döndüğü gibi dönmek istemiyoruz. Bizde çocuklarımızın bir doktor, bir hakim, Allah neyi nasip ederse onu olmasını isteriz. Çocuklarıma çok önem veririm. Hayvanlarıma da çocuklarım gibi büyük şefkat duyarım. Eşeğim, köpeğim, tavuklarım var. Her çeşit hayvanı çok severim. Şimdi netice olarak bu ülkede yaşıyoruz. Aynı bayrağın, aynı çatının altında yaşıyoruz. Biri üretici, biri savcı, biri hakim olabilir, biri bürokrat olabilir. Benim en sevdiğim şey toplumdur. Toplum kendi haliyle uğraşır. Ama siyaset her 5 yılda bir gelmeleridir. Ben buradan sayın bakanlarıma sesleniyorum. Eğer bu sözümü algılıyorsanız, sözüm size ulaşıyorsa, her ayın bir haftasında gidin köylerde milleti dinleyin. Çözüm arayın" şeklinde konuştu.