Ankara - TBMM Başkanı Bülent Arınç, sivil, dindar ve demokrat cumhurbaşkanı taraftarları ile onun tam tersi tanımlar tartışmasının 50 yıldır sürdüğünü ve bugün de tartışmanın bu olduğunu belirterek, "Rejimimiz tehlikede değildir ama statükocuların gücünün tehlikede olduğu kesindir" dedi.
Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nin, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatının 14. yıl dönümü dolayısıyla verdiği "Turgut Özal Ödülleri" kapsamında "Turgut Özal Demokrasi Ödülü" TBMM'nin manevi şahsiyetine verildi. Ödülü, TBMM Başkanı Bülent Arınç aldı.
Turgut Özal'ın cenaze töreninde taşınan bir pankartın üzerinde "sivil, dindar, demokrat cumhurbaşkanı" yazdığını hatırlatan Arınç, şöyle konuştu:
"Meclisimizin sivil, dindar ve demokrat bir cumhurbaşkanı seçecek olmasına yine itiraz ediliyor. Menderes'in başbakanlığına, Özal'ın başbakanlık ve cumhurbaşkanlığına yapılan itirazların altında hep bu kimlik tanımı vardır. Bu tanım kim ne derse desin Türk milletinin kendi öz cumhurbaşkanı tanımıdır."
Arınç, "Reformları gerçekleştiren ekip, Türkiye'yi adeta şaha kaldırırken, birileri 'Rejim hiç bu kadar tehlikede olmamıştır' diyor. Bu ne kadar acı ve insaftan yoksun bir iddiadır" şeklinde konuştu.
"Türkiye'nin içine kapanmasına bu Meclis itiraz etmektedir" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu Meclis, milletin sesinden başka kimsenin sesini dinlememeye yeminlidir. İradesini kimseyle paylaşmaz ve kimsenin telkinini kabul etmez. Eğer bunlar yüzünden rejim tehlikedeyse başkalarının rejim tarifinde bir sorun var demektir."
"Türkiye Büyük Millet Meclisi görevini yapacaktır. Bu görevi hiç kimse engelleyemeyecektir. Türk Milleti özlediği cumhurbaşkanına çok az zaman sonra kavuşacaktır" diyen Arınç, kullandığı "sivil, demokrat, dindar" ifadelerine de açıklık getirdi.
Sivil olmanın sadece sivil kıyafet giymek anlamına gelmediğini vurgulayan Arınç, zihniyette de sivilliği yaşamakla, sivil olmanın mümkün olduğunu dile getirdi.
Arınç demokrat olma özelliğini de "çoğulculuk ve katılımcılık, farklılıklara tahammül etmek ve saygı göstermek. Onları resmen inkar etmek değil" sözleriyle tanımladı.
"Dindar olmanın" "dinci olmak, İslamcı olmak" anlamına gelmediğini ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
"Biz -cılardan, -culardan uzağız. Biz, inanan insana saygı duyuyoruz, yaptığımız iş budur. Bir insan inanmıyor olsa bile, Anayasamızdaki hüküm, bizim de kabul ettiğimiz bir hükümdür. Herkes inancını ifade edebilir, bu inançsızlık bile olsa. Bu toplumda herkesin saygı görmeye hakkı var. Ama gönlünden ibadeti geçiren insanlara ve yeri geldiğinde bunu yapan insanlara saygı göstermemiz gerekir."