HABER

Süleyman Soylu: İçişleri Bakanı ile TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun HDP'li üyeleri arasında neler yaşandı?

İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçelerinin ele alındığı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelere İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile HDP'liler arasındaki tartışmalar damga vurdu. Ankara'dan Ayşe Sayın'ın haberi.

Süleyman Soylu: İçişleri Bakanı ile TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun HDP'li üyeleri arasında neler yaşandı?

İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçelerinin ele alındığı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelere İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile HDP'liler arasındaki tartışmalar damga vurdu.

Süleyman Soylu, Van'da askerlerin köylüler Osman Şiban ve Servet Turgut'a işkence yaptıkları iddialarının soruşturulduğunu söyledi.

Osman Şiban ve Servet Turgut için "milis" ifadesini kullanan Soylu, iddialarla ilgili olarak iki ay neden açıklama yapmadığı sorusuna "Hastaydım" yanıtını verdi.

'Terörist' tartışması

Komisyonda söz alan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, sendikalı işçilerin Ankara'ya yürümesine izin verilmemesini eleştirerek, "Dün kadınlara su sıkıldı. Terörist mi onlar" diye tepki gösterdi.

Soylu'nun "Onlar terörist değil de senin arkadaşların terörist. Dağda hakkını savundukların terörist" dedi.

Çepni ise Soylu'ya "Siz bir cümleyi 'HDP ve terör' ifadesini kullanmadan kurabilirseniz o zaman konuşacağız. Dün HDP'ye oy veren 6 milyon insan, en basit ifadeyle ikiyle çarpsan 15 milyon insan teröristti, şimdi bugün HDP'ye oy vermeyen 'kral çıplak' diyen herkes terörist. Şimdi, sizin politikanız bu" diye karşılık verdi.

Karşılıklı tartışmaların büyümesi üzerine TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, görüşmelere bir süre ara vermek zorunda kaldı.

Soylu: '**Bu PKK'nın Allah belasını versin' diyeceksiniz**

Soylu, soru ve eleştirileri yanıtlarken de HDP'li milletvekillerinin sürekli kendisine laf attığını belirterek, "Bir tek cümle söyleyeceksiniz, 'Bu PKK'nın Allah belasını versin' diyeceksiniz. Allah'ınızı seversiniz bir tek cümle, başka bir şey istemiyoruz sizden" dedi.

HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir'in, "Böyle deyince her şey bitiyor mu?" diye karşılık vermesi üzerine Soylu, "Evet, her şey bitiyor. Hadi bir deyin. Bakalım bitiyor mu, bitmiyor mu? Arkadaşlarınızın Kandil'e gittiği zaman hangi muameleyle karşı karşıya kaldığını biliyoruz. Biliyorum, isterseniz anlatayım" karşılığını verdi.

Tartışma, Komisyon Başkanı Yılmaz'ın uyarısı üzerine yatıştı.

soylu

Soylu: Hafif darplaşma oluyor

Soylu, milletvekillerinin sorusu üzerine geçen Eylül ayında, Van'da Servet Turgut'un ölümüyle, Osman Şiban'ın ağır yaralanmasıyla sonuçlanan helikopterden atarak işkence iddiaları ile ilgili de ilk kez konuştu.

Olay günü yapılan operasyona 3 askerin yaşamını yitirdiğini belirten Soylu, Servet Turgut'un, çatışmanın yaşandığı yerin 200-300 metre yakınında olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Servet Turgut olayın olduğu yerde. Kovalamaca, hafif darplaşma oluyor. Ardından 'Ben değilim, bu adamlara ev sahipliği yapan Osman Şiban'dır' diyor. İlk Osman Şiban'ın ismini o veriyor. Sonra Osman Şiban'ı alıyorlar. İlk helikopterle 3 şehidimiz gidiyor. Başka bir helikopterle 2 terörist gidiyor. En son terörist, Servet Turgut ve Osman Şiban da üçüncü helikopterle naklediliyor."

'**Milis oldukları ve yardım yataklık yaptıkları ortada**'

Servet Turgut ve Osman Şiban'ın helikopterden atıldığı iddiasının doğru olmadığını belirten Soylu, helikopterden atma iddiasının "akıllara ziyan" olduğunu söyledi.

İşkence iddialarıyla ilgili idari ve adli soruşturmanın mülkiye müfettişleri tarafından sürdürüldüğünü kaydeden Soylu, "Ama bilesiniz ki yani komutanları bir terörist tarafından şehit edilmiş. Milis oldukları ve bunlara yardım ve yataklık yaptıkları apaçık ortadaki bir meseleyi böyle ortaya koyuyorum. Bakın, hüküm de vermiyorum. Olayın sonrası için bir hüküm vermedim" görüşünü dile getirdi.

Açıklama için neden 2 ay beklediği yönündeki soruya Soylu'nun yanıtı "Hastaydım" oldu.

soylu

"Öz'ü de Öksüz'ü de istiyoruz, kaale almıyorlar"

Soylu, milletvekillerinin, yurtdışına kaçan Fethullah Gülen Yapılanması üyeleri ile ilgili iade taleplerine ilişkin sorularını da yanıtladı. Uluslararası Polis Teşkilatı'nın (Interpol) bu konudaki tutumunu eleştiren Soylu, şu görüşleri dile getirdi:

"FETÖ'cülerle ilgili bu bilgiyi vermek zorundayım, dört yıldır göbeğimizin bağı çatladı. Interpol diye bir kuruluş var; kızdık olmadı, bağırdık olmadı, kavga ettik olmadı, mücadele ettik olmadı, protesto ettik olmadı. Kırmızı bülten çıkarıyoruz, kabul etmiyorlar; askıya alıyorlar, düşürüyorlar.

"Ve netice itibarıyla, Zekeriya Öz'ü de istiyoruz, Adil Öksüz'ü de istiyoruz, istemediğimiz yok, hepsini istiyoruz, kale almıyorlar ama Cezayir'den geçen gün getirdik. Allah razı olsun Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Cezayir Cumhurbaşkanı'ndan. İstedik, iki kişiydi birisi daha önce kaçmış, ötekisi oranın sorumlularından birisiydi; aldık getirdik."

'61 s**elefi derne**ği savcılığa tevdi edildi**'**

Soylu, milletvekillerinin sorusu üzerine, Selefi dernekleri ile ilgili soruşturmalara ilişkin de bilgi verdi.

Bu yıl içinde 86 Selefi denekle ilgili soruşturma yapıldığını belirten Soylu, "Bunun 61'ini savcılığa tevdi ettik. Yani bunların bazen kayıt kayut meseleleri, para kaçırma meseleleri, farklı türlü kanuna uymayan meseleleri olur, bazılarının da ideolojik yani kanuna uygun olmayan birtakım meseleleri olur. Bunlarla ilgili devletimizin bu işin peşinde olduğunu hiç merak etmeyin; adım adım her şeyi takip ediyoruz" dedi.

'E**leştirme hakkı var ama kamu kaynağı kullan**ılamaz'

Soylu, CHP'li belediyelerin yardımlarının engellenmesi ve Kanal İstanbul projesini eleştiren afişler nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na soruşturma açılmasına ilişkin soruları da yanıtladı.

Belediyelerin yardımına bakanlığın el koymasının söz konusu olmadığını belirten Soylu, yardımların Cumhurbaşkanı iznine tabi olduğunu ve bunun gereğinin yapıldığını ifade etti.

Soylu, "Bir başka yer 'Ben yardım toplamak istiyorum' dediği andan itibaren bunu kim takip edecek? Bana bunu söyler misiniz? Hadi İzmir Belediyesi yaptı, İstanbul Belediyesi yaptı, Ankara Belediyesi yaptı. Arkadaşlar yani böyle bir şeyin bir düzensizliğe, bir yolsuzluğa, bir usulsüzlüğe dönebileceği apaçık bir şeydir" dedi.

Kanal İstanbul ile ilgili "devlet projesi mi, hükümet projesi mi" tartışmasına dikkat çeken Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sabahtan akşama kadar beni eleştiriyor, bizi eleştiriyor zaten, bakanları eleştiriyor. Bir projeyi eleştirme hakkı var, eleştirebilir ama kendisi kamu kaynağı kullanamaz. Kamu kaynağı kullanırken de orada 'Bu israf düzenidir' diye ortaya koyamaz, bu başka bir şeye girer.

"Ben uyarıyorum, yapmayın diyorum, bu kadar açık ve net ama burada meseleyi siyasal olarak bir tabloya aktarmak isteyenler diyorlar ki 'Ya, bunlar bu adamları boğmak istiyorlar'. Niye boğayım?"

En Çok Aranan Haberler