HABER

Suriye helikopterini böyle vurduk

İki pilotumuzun şehit olmasından sonra angajman kurallarını değiştiren Türkiye, hava sahası ihlali yapan Suriye ordusuna ait bir helikopteri düşürdü

Suriye helikopterini böyle vurduk

İki pilotumuzun şehit olmasından sonra angajman kurallarını değiştiren Türkiye, hava sahası ihlali yapan Suriye ordusuna ait bir helikopteri düşürdü. Saat 14.25’te sınır ihlali yaptığı tespit edilen M-17 tipi helikopter önce uyarıldı, 2 dakika sonra 2 km derinlikte Türk F-16’ları tarafından düşürüldü.


Suriye tarafından 22 Haziran 2012’de F-4 uçağının düşürülmesi ve iki pilotun şehit olmasının ardından angajman kurallarını değiştiren Türkiye, ilk hava ihlalini karşılıksız bırakmadı. Türkiye, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ABD, Fransa ve İngiltere dışişleri bakanları ile Paris’te görüşme yaptığı saatlerde sınır ihlalinde bulunan Suriye helikopterini savaş uçaklarıyla vurarak düşürdü. Dün 14.25’te sınır ihlali yaptığı tespit edilen Suriye Ordusu’na ait Rus yapımı M-17 model askeri nakliye helikopteri önce uyarıldı. Sınırı 2 kilometre derinlikte ihlal eden helikopter iki dakika sonra devriye uçuşu yapan F-16 savaş jetleri tarafından düşürüldü.


Helikopterde bulunan iki pilota ulaşılamadı. Pilotların helikopterden atladığı ve Suriyeli muhaliflerce öldürüldüğü iddia edildi ancak bu iddianın doğruluğu ya da yanlışlığı konusunda bir açıklamada yapılmadı. Türkiye’nin Bakanlar Kurulu’ndan sonra Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’tan öğrendiği olayın ardından asker kırmızı alarma geçerken, Hava Kuvvetleri olası bir karşı saldırıya karşı hazır bekledi. Genelkurmay Karargâhı’nda gelişmeler ve olası senaryolar masaya yatırıldı, sınırdaki birlikler teyakkuz halinde tutuldu. Suriye jetlerinin sınırda devriye uçuşu yaptığı bildirilirken, Hava Kuvvetleri’nin de Suriye’nin bütün adımlarını dakika dakika takip ettiği bildirildi.


26 milden itibaren izlendi

Suriye’ye yönelik olası askeri müdahalenin tırmandığı son haftalarda, Malatya 7. Ana Jet Üssü’ne bağlı 171. Korsan Filo, Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’ne bağlı 181. Pars ve 182. Atmaca filolarına ait savaş jetleri rutin devriye faaliyetlerini artırmıştı. M-17 model bir Suriye nakliye helikopterinin Türkiye sınırına 26 deniz mili yaklaştığının tespit edildiği 13.41’de Diyarbakır’da bulunan Birleştirilmiş Kontrol İhbar Merkezi helikopteri takibe aldı. Bilginin bu merkezden gelmesi, Türkiye’ye Patriot hava savunma sistemlerini veren Almanya, Hollanda ve ABD’nin de izlemeye alınan helikopterle ilgili gelişmeleri takip ettiği şeklinde yorumlandı.


5 milde uyarı

Kontrol İhbar Merkezi, helikopteri Türk hava sahasına 5 deniz mili kadar yaklaştığını tespit edince uyardı. Helikoptere “Türkiye sınırını ihlal etmek üzeresiniz. İhlal durumunda karşılık verilecektir” uyarıları yapıldı. Helikopterin uyarılara rağmen Türk hava sahasına yaklaşması ve 14.25’te Yayladağ’a bağlı Güveççi Sınır Karakolu’na ait bölgeden sınırı ihlal etmesi üzerine bölgede hava devriye faaliyetini sürdüren Diyarbakır’a bağlı 182. Atmaca Filo’ya ait iki F-16 jetinden biri tarafından 14.27’de vuruldu. F-16’lar “cezalandırın” talimatı aldıktan sonra iki dakika içinde helikopteri düşürdü. Helikopter, sınırın Suriye tarafına düştü.


Türkiye Suriye’ye ait helikopterin düşürüldüğünü Hükümet Sözcüsü Arınç’ın açıklamalarıyla öğrendi. Düşen helikopterle ilgili bir soru üzerine “Size bu konuda bilgi verilmedi mi” diye sorup “O zaman ben bilgi vereyim” diyen Arınç, şu açıklamayı yaptı: “Suriye’ye ait ‘MI 17’ tipi helikopter 14.20’de Hatay Yayladağı Güveççi bölgesinde 2 kilometre Türkiye’de hudut ihlalinde bulunmuş. Hava savunma unsurları tarafından sürekli ikaz edilmiş. İhlalin devam etmesi üzerine Malatya’dan havalanan uçaklarımız tarafından 14.25’te füzeyle vurulması sonucu, helikopterin Suriye topraklarına düştüğü tespit edilmiştir. Mürettebatla ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamadık, helikopter Suriye tarafına düştü.”

Sınır hattında 24 saat esasına göre hava keşif unsurlarının uçuş yaptığına dikkati çeken Arınç, “Bilindiği gibi uçağımız düşürüldükten sonra da özellikle Akçakale, Viranşehir bölgesine sürekli karşı tarafından taciz ateşleri yapıldığı için angajman kurallarımız değiştirilmiş ve yeni bir uygulama başlamıştı. Dolayısıyla bu açıklamanın ne anlama geldiğini herkes biliyor” dedi. Arınç’ın uçakların Malatya’dan havalandığı açıklamalarına karşılık, Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı açıklamada, hava devriye görevinde, havada hazır bulunan F-16’ların helikopteri düşürdüğünü bildirmesi kafa karışıklığına neden oldu. Malatya Erhaç’taki Korsan Filo’da sadece F-4 tipi uçakların bulunduğu biliniyor. Bu nedenle uçakların F-16’ların bu filoya bağlı olup olmadığı soru işaretleri yarattı.


6 kilometre uzaktan vurdu

Açıklamada ayrıca radar iz bilgileri de verilirken, Türkiye-Suriye sınırının yer aldığı bir harita yayımlandı. Haritada Suriye helikopterinin ve Türk F-16 uçaklarının izlediği güzergahlar gösterildi. Harita üzerinde helikopterin, Türkiye sınırını 2 kilometre ihlal ettiği anda yaklaşık 6 kilometre uzaktan F-16 ile vurulduğu anlaşılıyor.


Asker kırmızı alarma geçti

Sınırdaki askeri unsurlar da alarma geçti. Suriye’den bir karşılık gelmemesine rağmen geç saatlere kadar asker hazır bekledi.

Genelkurmay Karargahı’nda da konuyla ilgili değerlendirme toplantıları yapılarak hava unsurları ve sınırdaki askeri birliklere talimatlar verildi. Olası bir hava saldırısına karşı hava savunma sistemleri de hazır tutuldu. Malatya Erhaç’tan havalanan 173. Şafak Filo’ya ait Pilot Yüzbaşı Gökhan Ertan idaresindeki Türk RF-4E Phantom tipi keşif jetinin 22 Haziran 2012’de Suriye hava savunma unsurları tarafından düşürülmüştü. Yüzbaşı Ertan ve Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy saldırıda şehit oldu. Bu olayın ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 26 Haziran 2012’de Suriye ile angajman kurallarının değiştiğini ilan etti. Bu doğrultuda sınır ihlali yapılması durumunda Türk kara ve hava unsurları doğrudan saldırı yetkisine sahip kılındı. Angajman kurallarının o tarihte değiştirilmesiyle Türkiye, “önleyici müdahale (preventive strike)” olarak adlandırılan askeri duruma geçti. Askeri literatürde “önleyici müdahale”, “düşman unsurun öngörülebilir saldırılarını etkisiz kılmak için yapılan müdahaleler” olarak adlandırılıyor.


Helikopter yolunu kaybetmiş

CNN Türk’e konuşan emekli diplomat Yalım Eralp, “Bana kalırsa helikopter yolunu kaybetmiş. Hiçbir ülke helikopterini kaybetmek istemez. Hava sahaları kolayca ihlal edilebilir. Doğal olmayan kısım Türkiye-Suriye ilişkileri. Doğal olsa helikopter düşürülmezdi. Helikopterden paraşütle atlama konusuna gelince, helikopterlerin düşüş süreleri uçaklardan daha uzun. Diğer ülkeler bu konunun burada kalmasını isteyeceklerdir. Daha fazla gerilimi artırmak istemeyeceklerdir” dedi.


Rus yapımı M-17 tipi helikopterin özellikleri şöyle:

Mürettebat: 3; iki pilot ve bir mühendis
Uzunluk: 18 bin 465 metre
Kapasite: 30 asker veya 5 bin kilogram kargo kapasitesi
Yükseklik: 4.76 metre
Boş ağırlık: 7,489 kilogram
Yüklü ağırlık: 11,100 kilogram
Maksimum hız: Saatte 250 kilometre


Paraşütle mi atladılar?

Helikopter, Yayladağı ilçesindeki Topraktutan Karakolu’na yaklaşık 1 kilometre mesafedeki bölgeye düştü. Helikopterin düşmesi sırasında, iki pilotun paraşütle atlayarak kurtulduğu, ancak yere indiklerinde rejim muhaliflerince öldürüldüğü öne sürüldü. Helikopterde bulunan iki pilota ulaşılamadı. Pilotların helikopterden atladığı ve Suriyeli muhaliflerce öldürüldüğü iddia edildi ancak bu iddianın doğruluğu ya da yanlışlığı konusunda bir açıklamada yapılmadı. Olayın ardından sınırda görevli Türk Silahlı Kuvvetleri personeli de helikopterin üştüğü bölgeye gitti. Enkaz çalışmalarına yardım eden Türk askeri unsurları akşam saatlerine kadar düşen helikopterin pilotlarına ulaşamadı.


Erdoğan uyarmıştı

Başbakan Tayyip Erdoğan, 26 Haziran 2012’deki grup toplantısında angajman kurallarının değiştiğini şöyle açıklamıştı:

“Bu saldırının (F-4 savaş uçağının düşürülmesi) Suriye tarafından kasıtlı olarak yapıldığına dair bilgilendirme çalışmalarımız devam etmektedir. Buradan tüm dünyaya açık açık şunu ifade ediyorum. Türkiye yerini zamanını ve yöntemini kendisi tayin ederek, bu haksızlığa karşı uluslar arası hukuka dayalı haklarını kullanacak ve gerekli adımları atacaktır. Bu son olay Esad yönetiminin Türkiye’nin güvenliğine de açık tehdit haline geldiğini ortaya koymuştur. TSK’nın angajman kuralları artık yeni aşamaya göre değişmiştir. Suriye’den Türkiye sınırına yaklaşan her askeri unsur bir tehdit olarak değerlendirilecek ve askeri hedef olarak görülecektir. Buradan Suriye rejiminin bir hata yapmaması ve Türkiye yönetimini sınamaması yönünde uyarıyoruz. Türkiye olarak elbette savaş çığırtkanlarının tuzağına düşmeyiz. Ancak uluslararası sularda uçağımıza yapılan saldırı karşısında susacak, tepkisiz kalacak bir ülke değiliz.”

En Çok Aranan Haberler