Hatice Kamer
Suruç
Suruç'taki bombalı saldırının ardından bölgeye hareket eden gazeteci Hatice Kamer izlenimlerini aktarıyor:
Bugun Suruç'ta meydana gelen ve 31 genç insanın hayatını kaybettiği saldırıdan birkaç saat sonra ilçe merkezine geldim.
Suruç merkeze 6 kilometre mesafedeki 11 Nisan Mahallesi (Aligor) bir petrol istasyonunda 10'u aşkın cenaze nakil aracı bekliyordu. Araçlarda patlamada hayatını kaybeden 23 kişinin cenazesi, otopsi yapılmak üzere Gaziantep Adli Tıp kurumuna götürülüyordu.
Patlamanın olduğu Amara Kültür merkezi Suruç'un en işlek noktasında yer alıyor. İstanbul'dan gelen 300 genç sabah 6 sularında Suruç'a gelerek kültür merkezinin bahçesinde konaklamışlar.
TIKLAYIN - SURUÇ KAYMAKAMI: SALDIRGAN KADIN
Cenaze aracının şoförü, cenazelerin Gaziantep'e götürüldüğünü söyledi.
Oraya vardığımda kriminal ekipleri olay yeri incelemesi yapıyordu. Bahçede yoğun bir kan kokusu vardı. Gençlerden geriye kalan şapkalara, sırt çantalarına, her şeye bir numara vermiş deliller toplanıyordu.
Patlamadan hemen sonra ilçe esnafı kepenkleri kapatmış. Kültür merkezinin olduğu cadde boyunca büyük bir kalabalık toplanmıştı. İnsanlar bir taraftan olay yeri inceleme ekiplerini izliyor, bir taraftan da birbirlerine olayın nasıl gerçekleştiğini anlatıyorlardı.
Linç girişimi ve polis müdahalesiSadık Demirel cadde üzerindeki esnaflardan biri. Patlama sırasında dükkanda olduğunu ama patlamayı duyar duymaz, olay yerine gittiğini söylüyor. "Geldiğimde yerde bir sürü cenaze vardı. Manzara çok korkunçtu. Ambulanslar yarım saat geç geldi” diyor.
Saldırının ardından Suruç sokakları boştu ve esnaf kepenk indirmişti.
Tam bu sırada cadde üzerinde toplanan kitle bir anda hareketlenmeye başladı. Belediye tarafından kültür merkezine doğru gelen 25 yaşlarında sakallı bir genç insanlar tarafından linç edilmek üzereyken polis tarafından kurtarıldı.
Kitle, sakallı gencin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) üyesi olduğunu ve çantasında siyah bayrak taşıdığını iddia ediyordu. Polis gaz bombası atarak öfkeli kalabalığı dağıttı.
TIKLAYIN - SURUÇ KATLİAMI: 31 ÖLÜ, 103 YARALI
Hükümete ve resmi görevlilere büyük bir öfke var. Özellikle Diyarbakır patlamasından sonra ilçe sakinleri tedirgin olmaya ve ilçede de bombalı bir saldırı olacağı konusunda büyük bir kaygı duyulmaya başlamış.
Çarşı merkezinde parkta oturan bir grubun yanına gidiyorum. Birçoğu olaydan hemen sonra patlamanın olduğu yere gitmiş.
Soyadını vermek istemeyen Arif adlı kişi hükümete ve devlete öfkeli. Ama tedbirli olmadıkları için Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) de kızgın. "Devlet zaten güvenliği sağlamıyor. Madem br tehdit var, neden güvenliği sağlamadılar” diyor.
'Korkunçtu'Olay yeri inceleme ekipleri, saldırıda hayatını kaybeden gençlerden geriye kalan eşyaları incelemeye aldı.
19 Temmuz günü HDP Suruç'ta bir miting gerçekleştirdi. HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ mitingde konuşma yapmış ve burada "PYD'ye, YPG'ye sırtımızı yaslıyoruz" demişti. Arif, " Bugün burada gerçekleşen patlama, dün Figen Yüksekdağ'ın yaptığı konuşmaya verilen bir cevaptı” diyor.
Halil Akgöbek de terzi. Olay yerine gittiğinde karşılatığı korkunç manzarının şokunu hala üzerinden atabilmiş değildi:
"Ben şeyh ailesine mensubum. İnsanlığımdan ve Müslümanlığımdan utanıyorum. İslamiyet'in neresinde yazıyor bu vahşet. 30'u aşkın genci paramparça etmek İslamiyet'in neresinde yazıyor. Hangi Hakka hangi ayete dayanarak yapıyorlar bu vahşeti. Korkunçtu. Her yerde ceset parçaları vardı. O manzarayı anlatmaya yüreğim dayanmıyor. Patlamanın olduğu yerden 50 metre uzakta ceset parçaları topladık. Hayatım boyunca bu korkunç manzarayı unutmayacağım.”
Şehrin su deposu patlamanın yaşandığı merkezin hemen arkasında yer alıyor. Belediye, su deposunun zarar görmüş olabileceği ihtimali üzerine gün boyu su içilmemesi duyurusu yapmış. İlçe sakinleri muslukardan akan suyu içebilmek için, belediyenin su analiz sonuçlarını bekleyecekler.