HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tahran'dan Riyad'a 'ihanet' suçlaması

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, petrol fiyatlarının düşürülmesinde siyasi hesaplar olduğunu belirtti ve isim vermeden Suudi Arabistan’ı Müslümanlara ihanetle suçladı.

Tahran'dan Riyad'a 'ihanet' suçlaması

Ruhani Tahran'daki kabine toplantısında yaptığı açıklamada, petrol fiyatlarındaki ciddi düşüşün ihanet sonucu olduğunu söyledi. Ruhani, fiyatlardaki düşüşün politik hesaplar nedeniyle gerçekleştiğini ve bu durumun Müslümanların çıkarlarına aykırı bir komplo olduğunu belirtti.

İran Cumhurbaşkanı, "Bölge halkları bu tür komploları ya da diğer bir tabirle Müslümanlara yönelik ihaneti unutmayacaktır” dedi. Petrolün varil fiyatı haziran ayından bu yana yaklaşık yüzde 40 düşerek 70 doların altına indi.

Geçtiğimiz ay yapılan Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği (OPEC) toplantısında, fiyatların artırılması için üretimin azaltılması önerisi, Suudi Arabistan'ın karşı çıkması nedeniyle kabul edilmedi.

Fiyat düşüşü İran'a zarar veriyor

İran'ın yaptırımlar dolayısıyla büyük darbe yiyen ekonomisinin can damarını petrol ihracatı oluşturuyor.

2010 yılında 120 milyar dolara kadar çıkan İran'ın ihracat rakamı, 2013 yılında 62 milyar dolarda kaldı. İhracatı yüzde 90 oranında petrole bağımlı olan İran, 2010 yılında 2015 itibariyle yıllık ihracatını 160 milyar dolarlık bir banda oturtma hedefindeydi. Şimdi ise petrol fiyatlarındaki radikal düşüşle beraber bu hedefin sadece dörtte birini, yani 40 milyar doları kabul etmekle karşı karşıya.

Petrol fiyatlarına dayalı yeni savaşta, ABD ve Suudi Arabistan aynı cephede yer alıyor. Suudi Arabistan'ın öncelikli hedefi bölgesel rakibi İran'ı ekonomik olarak daha derin bir dar boğaza sürüklemek. Ancak ABD, bir taraftan politik ve askeri olarak Ukrayna ve Ortadoğu'da baş edemediği Rusya'nın canını ekonomik olarak acıtmaya, bir yandan da nükleer müzakereler yürüttüğü İran'ı "yeni yaptırımlar uygulamaksızın ödün vermeye zorlamaya” dayalı çift yönlü bir politika izliyor.

İran ve Suudi Arabistan arasında bölgesel konular ve dini aidiyet üzerinden köklü bir rekabet söz konusu. İki ülke özellikle Suriye'de devam eden iç savaş nedeniyle büyük fikir ayrılığı yaşıyor. Riyad, Suriyeli muhaliflere destek verirken İran, Beşşar Esed rejiminin bölgedeki en büyük destekçisi konumunda.

Kronoloji: İran-Suudi Arabistan ilişkileri

1979 - Riyad, Şah Rıza Pehlevi yönetiminin devrilmesi ve Ayetullah Humeyni'nin öncülüğünde İran İslam Devrimi'nin gerçekleşmesini, hareketin yayılabileceği endişesiyle izledi.1980-88 – Bu dönemde gerçekleşen İran-Irak savaşında Riyad yönetimi Saddam Hüseyin rejimine açık destek verdi.1987 - Aralarında 275 İranlı hacının bulunduğu 402 kişi Suudi güvenlik güçleri ile göstericiler arasındaki çatışmalarda ölmesi üzerine iki ülke arasındaki ilişkiler kopma noktasına geldi.1997 – Veliaht Prens Abdullah Aralık ayında İslam zirvesi için İran'a gitti, İslam Devrimi'nden bu yana böyle bir ziyaret gerçekleştiren en yüksek seviyedeki Suudi yetkili oldu.1999 – Kral Fehd Bin Abdülaziz, Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin seçim zaferini kutladı ve Hatemi'yi reform yanlısı politikalarından dolayı övdü.2003 – ABD'nin Irak'ı işgali ve Irak'taki Şii grupların yeniden güçlenmesi bu ülkedeki çıkarları nedeniyle Suudi Arabistan ve İran'ı yeniden karşı karşıya getirdi.2011 – Ortadoğu ülkelerinde özellikle Şii-Sünni geriliminin yükseldiği Bahreyn'deki gelişmeler iki ülke arasındaki rekabetin alevlenmesine sebep oldu. Suriye'de Esed rejimi ve muhalifler arasında yaşanan iç savaş da taraflar arasındaki gerilimi artırdı.

Kaynak: Al Jazeera ve AP

aljazeeraturk

‘11 ayda 1723 işçi öldü'

Nobel Ödülü'nü sahibine teslim edecek

Van Kedisi neslinin tükenme tehlikesi azalıyor

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler