LEFKOŞA (İHA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Mehmet Ali Talat, 17 Aralık Avrupa Birliği (AB) zirvesi sonuç bildirgesi taslak metninde, Türkiye'ye, AB üyeliği yolunda "Kıbrıs Cumhuriyeti"ni tanıması şartı getirildiği yönündeki iddiaları "gerçek dışı ve spekülasyon" olarak niteledi.
Başbakan Talat, ayrıntılı bilgi edindiğini belirttiği taslak metinde, "Türkiye'nin yeni üye ülkeleri de dikkate alarak Ankara Anlaşması'na adapte edecek protokolü imzalama kararını konsey teşekkürle karşılıyor" ibaresi dışında Kıbrıs'ı ilgilendiren herhangi bir ifade bulunmadığını açıkladı.
KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, 17 Aralık'ta yayınlanması beklenen ve Türkiye'ye "Kıbrıs Cumhuriyeti"ni tanıma şartının getirildiği iddia edilen AB Zirve Sonuç Bildirgesi Taslak Metni'yle ilgili haberleri değerlendirdi. Söz konusu taslak metnin AB üyesi ülkelere tartışma amaçlı dağıtıldığını ve konunun ele alınacağı COREPER (AB Ülkeleri Daimi Temsilcileri) toplantılarının yarından itibaren Brüksel'de başlayacağını kaydeden Talat, AB kurumlarının, Kıbrıs Türk tarafını hiçe sayan, Türkiye'yi zorda bırakan bir anlayışla hareket ederek karşılanması mümkün olmayan koşullar öne sürmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Başbakan Talat, böyle bir tanınma baskısının, dolaylı olarak Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünü destekleyen ve onu pekiştiren gelişmelere yol açabileceğine de dikkat çekti. Taslak metinde, Türkiye'nin tüm üye ülkeleri Gümrük Birliği'ne almaya yönelik söz konusu protokolü derhal değil gelecekte imzalamayı kabul etmesinin öngörüldüğünü belirten Talat, "Bu, Türkiye'nin tek taraflı deklarasyonla, 'Kıbrıs Cumhuriyeti' ve KKTC ile ilgili tanıma duruşunun değişmediğini ifade etmesine olanak veriyor" dedi. Toplumda ciddi tartışmalar ve hayal kırıklığı yaratan bu yöndeki haberin Kıbrıs'a yönelik bu unsurlarının tamamen gerçek dışı olduğunu kaydeden Başbakan Talat, Avrupa Birliği'nin ortaya çıkan yeni durumu değerlendirerek yasal çerçeveyle Kıbrıslı Türkler'in çözüm yanlısı tutumunu dikkate alan bir uyumlaştırma öngörmekte olduğunu ifade etti.
Başbakan Talat, söz konusu taslak metinde, konseyin, Türkiye'nin geriye kalan sınır sorunlarını (Yunanistan ile), BM Anayasası'nın öngördüğü şekilde barışçı yolla çözme konusundaki kararlılığını da memnuniyetle karşıladığı belirtilirken; bunun dışında Türkiye'ye kalıcı sınırlamalar veya görüşmeleri durdurma konusunda tehditkar ifadeler yer almadığını kaydetti. Talat, görüşmelerin askıya alınmasının, komisyonun veya üye ülkelerin 3'te 1'inin talebi ve konseyin ağırlıklı çoğunlukla vereceği kararla mümkün olabileceğinin belirtildiği taslak metinde görüşmelerin, hangi koşullarda başlatılacağının da komisyon tarafından karara bağlanabileceğinin ifade edildiğini söyledi.
"Türkiye'nin 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıması demek KKTC'yi tanımama yoluna çıkması demektir" diyen Talat, bunu Türkiye'den istemenin Kıbrıs Türk halkına karşı düşmanca bir yaklaşım olacağını ifade etti. Bunun, Kıbrıslı Türkleri mücadelesinde yalnız bırakan bir yaklaşım olacağına da dikkat çeken Talat, böyle bir şeyin "Avrupalı değerlerle hiçbir ilgisi bulunmayan" ifadesini kullandığı Papadolupos hükümetini de onore ederek, çözümsüzlük ve adanın bölünmüşlüğünün devamı konusunda cesaretlendirebileceğini söyledi. Başbakan Talat şunları kaydetti:
"Böyle bir tanınma baskısı dolaylı olarak Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünü destekleyen ve onu pekiştiren gelişmelere yol açar. Kıbrıs Türk halkını bir çözümle AB'ye bağlama yerine, teslim olarak, haklarından feragat ederek AB'ye taşımayı hedefler. Türkiye'nin, Kıbrıs sorunu çözülmeden, 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımasını talep etmek mümkün değildir."