Bilal Sarwary
BBC, Kâbil muhabiri
NATO on yıldır Afganistan'da hem modern bir ordu oluşturmak hem de altyapıyı geliştirmek için büyük paralar harcıyor.
Fakat müttefiklerin bizzat kendileri tarafından hazırlanan raporlar bile yabancı askerler 2014'de çekilir çekilmez bütün bu yatırımların izinin silinivereceğine işaret ediyor.
NATO'dan son aylarda sızan bütün haberler ittifak içinde bu konudaki kaygıların dışarıya yansıtıldığından çok daha büyük olduğunu gösteriyor.
NATO'nun hazırladığı bir rapor örneğin, "Gözaltındaki Talibancıların görüşlerinden bir derleme" başlığını taşıyor ama aslında bu ülkede on yıldır devam eden savaşta yapılan hataların çoğunu gözler önüne seriyor.
Acı ama gerçek olan şey şu: Giderek artan sayıda Afgan NATO ve Afgan hükümet güçlerine güvenini yitiriyor ve Taliban'a katılıyor.
Ülkenin ücra köşelerinde hükümet kağıt üzerinde bir isimden ibaret ve çoğunlukla halk Taliban'ı tercih ediyor.
Güneydoğu'da gezerken konuştuğum bir aşiret büyüğü "Amerikalılar Kuşi göçerlere benziyor" demişti, "Çadırlarıyla gelip konaklıyorlar ve tam tanıycaksın, kalkıp gidiyorlar".
Ülkenin bir çok köşesinde insanların zaten çok güçlü konumdaki Taliban'ı desteklemekten başka şansı yok.
Fakat hükümet çevresindeki yaygın yolsuzluklar ve yüksek devlet görevlileri ya da onların yakınlarının işledikleri her türden suçun, hatta cinayetlerin bile cezasız kalması da insanları Taliban'a yönelten sebepler arasında.
Örneğin kuzeyde Kunduz'da hükümete bağlı milis gücünün komutanlarından bir çoğu haraç, soygun ve tecavüz ile suçlandı ama hiç biri yargılanmadı.
Halk rüşvetin yargıda bile çok yaygın olduğunu bu yüzden çeşitli anlaşmazlıkları çözümlemek için Taliban'ın gizli mahkemelerine gitmek zorunda kaldıklarını anlatıyor.
Kâbil'de görüştüğüm 30'lu yaşlarındaki manav Cemşid Karzai hükümetinin yargı sistemiyle Taliban'ın eski çöl mahkemelerini karşılaştırırken hayranlığını gizlemeden "Taliban mahkemeleri hızlı ve disiplinliydi" diyor, "bir hırsızı hemen yargılayıp ölüm cezasına çarptırabiliyorlardı. Fakat Karzai'nin mahkemelerinde bir hırsızın suçunu kanıtlamanız yüz yıl alabilir. Kanıtladığınız zaman da cezalandırılacağının hiç bir garantisi yok."
Afganistan'da okuma yazma oranının düşüklüğü ve Taliban'ın bir çok eyalette yürüttüğü psikolojik savaş da isyancıların Afgan halkının gönüllerini kazanmasında rol oynayan faktörler.
Taliban şarkıları, videoları ve telefon melodileri her yerde.
Taliban lideri Molla Ömer kendine has bir isyan yapılanması oluşturmuş, bir çok bölgede gölge Taliban yönetimleri var.
Taliban yetkilileri köyleri, bölgeleri ve vadileri dolaşıp vergi topluyor ve kendi yöntemleriyle adalet dağıtıyor.
Halktan haklarında şikayet gelen Taliban yetkililerinin görevden alındığının bir çok örneğini biliyorum. Dolayısıyla bir çok insan Taliban'ın sisteminin halkın sesine hükümetinkinden çok daha fazla kulak verdiği inancında.
Bir başka faktör aile ve aşiret bağları. Bir Taliban savaşçısıyla hemşehri ya da köylü olan bir ailenin onu NATO'ya ya da hükümete ihbar etmesi asla düşünülemez.
Bir çok ailenin aslında hem hükümet hem de Taliban tarafında savaşan yakınları var. Bu da bir tür yerel güvenlik sigortası işlevi görüyor.
Köylüler ABD Başkanı Barack Obama veya Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın 2014'de NATO birliklerinin geri çekilmesinden söz ettiğini duydukları zaman, Talibancılar gelip, "bakın NATO gidiyor, ama biz hep burdayız" diyorlar.
Üstelik Taliban'ın elinin kolunun hükümetin ta içlerine kadar da uzandığı düşünülüyor.
Doğudaki Kunar eyaletinin Sarkano bölgesinde seyahat ettiğim sırada "Şeriatın Sesi" radyosunda Taliban spikerinin "Bu, Afgan hükümeti içindeki döneklere bir mesajdır, hükümet içindeki dostlarımıza değil, onlar kendilerini iyi bilir" dediğini duymuştum.
Üst düzeyde hükümet yetkililerinden duyduğuma göre hükümetin içinde, Taliban'ın iktidara geri döneceğine inananlar var.
Bir yetkili, "onun için Taliban'a 'bakın biz sizin yanınızdayız' diyorlar" dedi.
"Böyle olunca Taliban da onlara 'o zaman bizim yanımızda olduğunuzu ispatlayın' diyor. Bazen bir yetkiliden bir savaşçıyı, bir intihar eylemcisini taşımasını ya da silah ve giriş çıkış imkanları sağlamasını isteyebiliyorlar."
Halkın seçilmiş hükümetten uzaklaşmasının bir başka sebebi de, hükümete bağlı ordunun, Batılı güçlerin çekildiği alanlarda otoriteyi tesis edemeyişi.
Okuma yazma oranı hayli düşük, uyuşturucu bağımlılığı ve firariliğin yaygın olduğu Afgan ordu ve polis gücü insanlara güven vermiyor.
Afgan polisinin silahlarını ve mermilerini pazarlarda en yüksek fiyatı verene, bazen Talibancılara sattığı yolunda haberler çok yaygın.
Afgan yetkililer ordu ve polisle ilgili bazı sorunlar olduğunu kabul ediyor ama sistemin tümüyle başarısız olduğunu kabul etmiyor.
Kısacası NATO ve Afgan hükümetinin Taliban'ın gücünü kaybettiği iddiaları sadece eylemler değil içerden sızan bilgiler tarafından da ciddi şekilde yalanlanıyor.