HABER

"Tek bir millet olarak yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: (2) - "Hepimiz tek milletiz. Etnik kökeni ne olursa olsun her bir vatandaşımız Türkiye'de birinci sınıf vatandaştır. Türkiye'de ikinci sınıf vatandaş yoktur. Türkiye'de herkes ev sahibidir, misafir yoktur. Ev sahibi olarak, tek bir millet olarak yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz." - "Türkmen çocuklarını, Kürt çocuklarını, Arap çocuklarını kendilerinin emperyalist projeleri için lejyoner yapmaya çalışan büyük güçlerin, hangi yerel güçleri kullandığını, hangi yerel siyaset dilini kullandığını görüyoruz. Halbuki tüm o çocukların onurlu bir geleceğe sahip olması için barış ve diyalog yolunda en büyük gayreti biz gösteriyoruz" - "Suriye'de, Irak'ta hangi din ve mezhepten, etnik gruptan olursa olsun, bir sıkıntı olduğu zaman ne yapıyorlar, Türkiye'ye geliyorlar. Burası tek millet olarak bizim vatanımızdır. Aynı zamanda Türkmenlerin, Kürtlerin, Arapların vatanıdır. Tüm etnik grupların sığınağıdır. Onun için burayı güçlü ve kuvvetli tutacağız"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Hepimiz tek milletiz. Etnik kökeni ne olursa olsun her bir vatandaşımız Türkiye'de birinci sınıf vatandaştır. Türkiye'de ikinci sınıf vatandaş yoktur. Türkiye'de herkes ev sahibidir, misafir yoktur. Ev sahibi olarak, tek bir millet olarak yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz." dedi.

Çelik, kentte kanaat önderleriyle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, yerel seçimlerin sadece belediye başkanı seçmekten ibaret olmadığının bilinmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin en büyük gücünün, kuvvetinin demokrasi yoluyla yönetilmesi olduğunu ifade eden Çelik, "Etrafımızda demokrasi yoluyla yönetilme imkanına kavuşmamış ülkelerin nasıl bir kaos, sıkıntı içinde yaşamış olduklarını görüyorsunuz. Halbuki sandık yoluyla Türkiye'nin yönetilmesine karar vermek, sandık yoluyla geleceğimize imza atmak en büyük gücümüz, kuvvetimiz olmaya devam edecek." dedi.

Ömer Çelik, geçmişte Türkiye'de vatandaşların kimliği ve anadilleri üzerinde bir sürü yasak olduğunu, bu yasakları dillendirenlerin, buna karşı konuşanların ise bu yasakların kalkmasında hiçbir inisiyatifi olmadığını vurguladı.

"Yine bunu demokratik standartlar içinde bizler kaldırdık" diyen Çelik, "Ne diyoruz? Etnik kökeni ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun her vatandaşımız bununla gurur duyabilir, annesinin dilini rahatça konuşabilir. Adımız ve kökenimiz ne olursa olsun hepimiz birinci sınıf vatandaşız. Adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti'dir. Hepimizi birleştiren çatı, birleştiren kuvvet budur." ifadelerini kullandı.

- "Barış yolunda en büyük gayreti biz gösteriyoruz"

Sözcü Çelik, Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Türkmen'i Suriye'de ve Irak'ta birbirine düşürmek isteyenler olduğunu belirtti.

Bu insanlar birbirleriyle ırk ve mezhep davasına düşerken, o kargaşa içinde hangi petrol ve maden anlaşmalarının imzalandığına dikkat edilmesini isteyen Çelik, "Suriye'de ve Irak'ta Türk'e, Kürt'e, Arap'a, Zaza'ya, Alevi'ye, Sünni'ye herkese ait olması gereken yer altı ve yer üstü kaynaklarını kimlerin sömürdüğünü görelim." dedi.

Ömer Çelik, bu belanın Türkiye'ye de bulaştırılmak istendiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Hepimiz tek milletiz. Etnik kökeni ne olursa olsun her bir vatandaşımız Türkiye'de birinci sınıf vatandaştır. Türkiye'de ikinci sınıf vatandaş yoktur. Türkiye'de herkes ev sahibidir. Türkiye'de misafir yoktur. Ev sahibi olarak, tek bir millet olarak yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz. O sebeple bir takım yanıltıcı, yönlendirici, yanlış bir şekilde adı konmuş propagandalardan uzak duralım. Türkmen çocuklarını, Kürt çocuklarını, Arap çocuklarını kendilerinin emperyalist projeleri için lejyoner yapmaya çalışan büyük güçlerin, hangi yerel güçleri kullandığını, hangi yerel siyaset dilini kullandığını görüyoruz. Halbuki tüm o çocukların onurlu bir geleceğe sahip olması için, barış yolunda, diyalog yolunda en büyük gayreti biz gösteriyoruz."

- "Ana vatan burasıdır"

Bazen Türkiye'ye, Türkiye Cumhuriyeti'ne dönük ahlak dışı, izan dışı, akıl dışı saldırılarda bulunulduğuna işaret eden Çelik, şöyle konuştu:

"Şunu sormak istiyorum size, birileri terör örgütlerine Türk çocuklarını, Arap çocuklarını ve Türkmen çocuklarını lejyoner yapmaya, terör örgütlerinin kullandığı birer unsur haline getirmeye çalışırken, biz bu çocuklar doktor, mühendis, siyasetçi olsun, bu memlekette ve yakın coğrafyamızda, Irak'ta ve Suriye'de yönetici olsun istiyoruz. Yanlış mı yapıyoruz? Yaptığımız iş sonuna kadar doğrudur. Bu terör örgütlerinin 'ben Kürtlerin hakkını savunuyorum, ben Arapların hakkını savunuyorum' dediklerine bakmayın. Onlar sadece sözdür, retoriktir, etikettir. Bütün dünya susarken, geçtiğimiz günlerde sene-i devriyesini andık, 'Halepçe katliamı' olduğu zaman oradan gelen kardeşlerimizi bağrına basan kimdi? Sizlerdiniz, Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu evlatlarıydı. Daha yakın zamanda Kobani'de 100 bin Kürt kardeşimiz ölümle karşı karşıyayken, oradaki terör örgütü onlara yardım götürülmesini bile engellemeye çalışırken, o 100 bin kardeşimizi bir günde güvenli bölgeye, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına alan kimdi? Bizim milletimizdi, sizlerdiniz, Türkiye Cumhuriyeti'ydi."

AK Parti Sözcüsü Çelik, Türkiye'de sıkıntı olduğu zaman hiç kimsenin bir yere gitmediğini ama yakın coğrafyada herhangi bir noktada sıkıntı olduğu zaman herkesin buraya geldiğini belirterek, "Niye? Ana vatan burasıdır, baba ocağı burasıdır, herkesin geldiği, sığındığı yer burasıdır. Burası ilk kaledir ve son kaledir." dedi.

Çelik, İstiklal Savaşı verilirken her taraftan, "Anadolu düşmesin, Türkiye düşmesin" diye yardıma gelindiğini anımsattı.

"Çünkü burası düşerse artık gidecek yer yok." diyen Ömer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriye'de, Irak'ta hangi din ve mezhepten, etnik gruptan olursa olsun, bir sıkıntı olduğu zaman ne yapıyorlar, Türkiye'ye geliyorlar. Dolayısıyla burası tek millet olarak bizim vatanımızdır. Aynı zamanda Türkmenlerin vatanıdır, yakın coğrafyamızdaki Kürtlerin vatanıdır, Arapların vatanıdır. Tüm etnik grupların sığınağıdır. Onun için burayı güçlü tutacağız, burayı kuvvetli tutacağız. Buranın güçlü olması demek sadece bizim güçlü olmamız demek değildir. Etrafımızdaki coğrafyada 'yardım eden yok mu, namusum tehlikede, çocuğum, hayatım tehlikede, geleceğim tehlikede' diyenlerin çağrısına ilk kulak veren devlet Türkiye Cumhuriyeti'dir, bizim devletimizdir, bizim milletimizdir. Onun için burayı güçlü, kuvvetli tutacağız."

- "Bizim millet olmamızın kökünde duygudaşlık vardır"

Çelik, bir masada oturken, sağda veya solda bulunanların etnik kökenlerini bilmediklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Biz iç içe geçmişiz ve tek bir millet olmuşuz. Bizim millet olmamızın kökü sadece vatandaşlığa dayanmaz. Bizim millet olmamızın kökünde duygudaşlık vardır. Duygudaşlık ne demek? Aynı şeye sevinir, aynı şeye üzülür. Bizim millet olmamızın kökeninde kaderdaşlık vardır. Nereye gideceksek beraber gideceğiz. Karanlığı beraber geçeceğiz, aydınlığa beraber ulaşacağız. Bu bilinçle yürüyeceğiz ve bu bilinçle ilerleyeceğiz. "

"Memleketimizi Lübnan'daki, Irak'taki, Suriye'deki sıkıntılarla tanıştırmak istiyorlar." diyen Çelik, "İşte biz burada çeşitli etnik gruplardan ama tek bir milletin parçası olan kardeşler olarak diyoruz ki bizi bu şekilde ayrıştırmak isteyenlere, bizi bu şekilde birbirimize düşürmek isteyenlere, bizi kökenlerimizle etiketlemek isteyenlere, duygudaşlığımızı bozmak isteyenlere, kaderdaşlığımızı bozmak isteyenlere asla ve asla müsade etmeyeceğiz. Hep kardeş kalacağız, hep kardeş olarak yürüyeceğiz." ifadelerini kullandı.

- "Milli olmak bu millete aşık olmak demektir"

AK Parti Sözcüsü Çelik, milli olmanın, milletperverlik demek olduğunu belirterek, "Milli olmak, bu millete aşık olmak demektir. Milli olmak, bu milletin tüm unsurlarını eşit görmek demektir. Milli olmak, bütün bu kardeşlerimizin birinci sınıf vatandaş olduğunu unutmamaktır. Aramıza mezhepçilik kavgası sokmak isteyenlere, aramıza ırk kavgası sokmak isteyenlere, etnik kavga sokmak isteyenlere müsade etmeyeceğiz." diye konuştu.

Türkiye'yi büyüteceklerini ifade eden Çelik, şunları söyledi:

"Hangi etnik kökenden olursa olsun bütün vatandaşlarımız, her vatandaşımız kimliğine saygı duyabilir ama hepsinin üstünde millet olma bilincimiz vardır, milli kimliğimiz vardır. Herkes ana dilini konuşuyor. Resmi dilimiz Türkçe'dir ve hep beraber aramızdaki anlaşmayı, kaynaşmayı yüzyıllardır aynı kavramlara, aynı şiirlere, aynı türkülere, aynı ağıtlara dökerek beraber yaşamışız. Ağıtları, türküleri, şiirleri bir olanlar ancak millet olurlar. Aynı kavramlara sevinmeyenler, aynı kavramlara üzülmeyenler, aynı coşkuyu yaşamayanlar millet olamazlar.

Bizim en büyük gücümüz, kaynağımız, dirayetimiz, irademiz, birliğimiz, beraberliğimiz bu millet olma bilincinden geliyor. Bizi birtakım etnik kartvizitlerle, mezhepçi kartvizitlerle ayrıştırmalarına müsade etmeyeceğiz. Allah'ın izniyle sonsuza dek bu topraklarda var olacağız. Aramıza mezhepçilik davası, ırk davası, etnik köken davası sokmak isteyenlere müsade etmeyeceğiz. Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir. Burası Türkmen'in de devletidir, Kürt'ün de devletidir, Arap'ın da devletidir, hepimizin devletidir. Adımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu bayrağı gördüğümüz zaman hepimiz biliriz ki güven altındayız, birlik beraberlik içinde geleceğe doğru yürüyoruz. Bu duyguyu bozmayalım, bu duygunun bozulmasına müsade etmeyelim. "

Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yeni Zelanda'daki camilere yönelik terör saldırıları hakkındaki söylemlerini de eleştirerek, "(İslam dünyası kendisine çeki düzen versin) dedi. Eylemi gerçekleştiren adam Hristiyan, Müslümanları hedef alıyor. İki ihtimal var, birincisi o caninin kim olduğunu bilmiyor bir genel başkan olarak, o cani hakkında bilgi almamış. Bu vahim ama ikincisi biliyor da bu sözü söylüyorsa o zaman daha vahim. Dolayısıyla bu zihniyetin seçtiği adayların da bu şekilde olacağından şüpheniz olmasın." dedi.

(Bitti)

En Çok Aranan Haberler