Terörle küresel savaşın maliyeti 750 milyar dolar
LONDRA (İHA) - İngiliz basınında bugün, İngiltere'nin doğusundaki Suffolk'ta bir besi çiftliğinde kuş gribine rastlanmasıyla ilgili gelişmeler, İngiltere'de orta eğitim müfredatında değişiklik hazırlığı ve Bağdat'ta yakında başlaması beklenen güvenlik operasyonu başlıkları öne çıktı.
BBC'nin Türkçe internet sitesi " http://www.bbc.co.uk/turkish/ " adresinde yer alan basın özetlerine göre, Avrupa'nın en büyük kümes hayvanları çiftliğinde insanlar için de ölümcül olan H5N1 virüsüne rastlandığını hatırlatan Guardian, kuş gribinin İngiltere'ye nasıl geldiğinin henüz tespit edilemediğini, Macaristan bağlantısının araştırıldığını yazdı. Gazeteye göre, İngiltere'de bulunan virüsle, geçen ay Macaristan'daki bir kaz çiftliğinde görülen virüs aynı tür. Haberde, "Suffolk'taki çiftliğin sahibinin Macaristan'da da çiftlikleri olduğu öğrenildi. Geçen yıl Macaristan'dan hindi ithal edilmemiş ama hindi yumurtası getirilmiş olabileceği söyleniyor. Uzmanlara göre bir diğer olasılık da virüsün çiftliğe bir göçmen kuş tarafından taşınmış olması" denildi.
Times, karantinaya alınan çiftlikteki 160 bin hindinin itlaf edildiğini aktarırken, salgının 750 milyon dolarlık ihracat kaybına yol açabileceğini, haber duyulur duyulmaz bazı ülkelerin İngiltere'den kümes hayvanları ithalini durdurduğunu belirtti. Gazete, "Tavuk ve hindi etinin İngiltere içinde 7 milyar dolarlık bir pazar payı var. Üreticiler, insanlar için bir tehdit olmadığı konusunda halkı ikna etmeye çalışıyor" ifadelerine yer verdi.
Times, Müfredat Dairesi'nin bugün orta eğitimde radikal değişiklikler içeren önerilerini açıklayacağını belirtti. Gazeteye göre, İngiltere, sanayileşmiş ülkeler arasında 16 yaşında eğitimden kopma oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri. Hükümetin onayından sonra, gelecek yıl yürürlüğe girmesi hedeflenen değişikliklerin amacı öğrencilere okulu sevdirmek ve yüksek öğrenime özendirmek. Önerilerden bazıları şöyle:
"Okutulacak konuların seçimi ve derslerin yapılış biçimi konusunda okullara daha fazla inisiyatif verilecek. Örneğin Almanca da Fransızca yerine Urduca ya da Çince okutulabilecek. Haftalarca sadece bir konuya odaklanmak mümkün olabileceği gibi, 10 dakikayı geçmeyen dersler de konulabilecek. Konuların gerçek hayatla ilişkisini anlatabilmek için farklı branş öğretmenlerinin ortak ders yapmaları söz konusu olabilecek. Örneğin, Fransızca bir şarkı öğretilirken, derslere Fransızca ve müzik öğretmenleri birlikte girebilecek".
Guardian, Eğitim Bakanlığı'nın bazı konuların öğretilmesini zorunlu tuttuğunu belirterek, "Bunlar arasında cebir, geometri, ünlü İngiliz edebiyatçılar Charles Dickens ve George Eliot, Shakespeare'in soneleri, İngiltere'nin köle tacirliği, Britanyalılık, Britanya İmparatorluğu, ırkçılık, göçmenlik ve küresel ısınma da var" dedi.
"Bağımsız yahudi sesleri"
Independent, İngiltere'de yaşayan önde gelen 130 Yahudi'nin İsrail-Filistin anlaşmazlığının çözümü için yeni bir tartışma platformu oluşturmak amacıyla "Bağımsız Yahudi Sesleri" adı altında yeni bir inisiyatif başlattıklarını duyurdu. Kurucular arasında ünlü tarihçi Eric Hobsbawn, Nobel ödüllü oyun yazarı Harold Pinter, moda tasarımcısı Nicole Farhi ile aktör Stephen Fry da bulunuyor.
Gazeteye göre, yeni oluşumun öncüleri, İngiltere'de Yahudileri temsil eden diğer grupları, İsrail'in politikalarına desteği, Filistinlilerin insan haklarının üstünde tutmakla suçluyor. Tarih profesörü Hobsbawn, "En iyi Yahudi İsrail'i destekleyen Yahudi'dir tezine karşı olan Yahudilerin de olduğunu göstermek istedik" diyor.
Oxford Üniversitesi öğretim görevlilerinden felsefeci Brian Klug ise Guardian'daki yazısında niçin böyle bir oluşuma ihtiyaç duyduklarını şöyle açıkladı:
"Hiç kimsenin İngiltere Yahudileri adına İsrail ve Siyonizm hakkında konuşma hakkı yok. Yahudiler adına yapılan adaletsizliklere karşı çıkanların hain ilan edilmesine izin vermeyeceğiz. İsrail'in Lübnan'ı bombalamasına, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki işgali sürdürmesine, İsrail içindeki Filistinlilere ayrımcılık yapılmasına karşı çıkarken aslında kimliğimize sırt çevirmiyoruz, tam aksine kimliğimize sahip çıkıyoruz".
Times Gazetesi, ABD Başkanı George Bush'un bugün Senato'dan Irak ve Afganistan savaşları için 245 milyar dolar ek tahsisat isteyeceğini aktardı. Haberde özetle şöyle deniyor:
"Bu talebinin kabul edilmesiyle Bush'un 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra başlattığı terörle küresel savaşının maliyeti 750 milyar dolara çıkacak. Enflasyon oranı hesaba katılınca bu rakam Vietnam savaşının maliyetini de geçiyor. Amerikalı yetkililer, Mart 2003'te Irak'ın işgali öncesinde savaşın bütçesinin 100 milyar doları geçmeyeceği sözünü vermişlerdi".
Times yine Irak'la ilgili bir haberinde, Sünnilerin Kürtleri, Bağdat'ta yakında başlaması beklenen güvenlik operasyonuna dahil olmamaları konusunda uyardığını aktardı:
"Operasyon için Süleymaniye ve Erbil'den Bağdat'a 2 bin'den fazla peşmergenin yollanması kararı, Kürtler arasında da tartışma konusu. Sünni siyasetçi Abdül Nasır el-Cenabi operasyonlara katılmamaları konusunda Kürtleri uyardı ve 'Bağdat'a Kürtleri getirmek büyük bir hata. Eğer Kürtler, burada Sünni Arapları vurursa, Araplar da Kuzey Irak'ta Kürtleri vurmaya başlayacak. Ülkenin üçte biri huzur içinde. En azından bunu korumalıyız' dedi".
Daily Telegraph'a göre, İngiltere'den bazı düşünce kuruluşları, insan hakları ve yardım örgütleri bugün ortak bir rapor yayımlayarak, nükleer programı nedeniyle İran'a saldırmanın korkunç bir hata olacağı uyarısında bulunacak. Gazeteye göre raporda şu görüşlere yer verildi:
"Askeri müdahale, İran'ı nükleer faaliyetlerini daha da yoğunlaştırmaya itecek, özellikle Irak ve Afganistan'ı daha da istikrarsızlaştıracak. Böyle bir müdahale ABD'nin terörle savaşını daha da ibir, geometri, ünlü İngilizşiddetlendirecek, enerji kaynaklarının güvenliğini riske atacak, küresel ekonomiyi bozacak.
Tahran'la Washington arasında diplomatik bir çözüm için hala fırsat var. Kapsamlı görüşmelerde İran'ın güvenlik kaygıları da dikkate alınmalı. İngiltere'nin eski Tahran büyükelçilerinden Richard Dalton ise İran'ın nükleer silah üretebilmesi için en az üç yıla ihtiyacı olduğunu, bu sürenin diplomasi için kullanılması gerektiğini söylüyor".
