''Terörün çözümü sadece İmralı'dan geçmiyor"

Toprak, Bahçeşehir Üniversitesi'nce düzenlenen Siyaset Okulu'nda ''Türkiye'de Siyasette Yaşanan Süreçler ve Muhtemel Sonuçları'' başlıklı konuşma yaptı.

Türkiye'nin dış politikasını eleştiren Toprak, komşularıyla çatışarak büyüyen bir devlet hatırlamadığını söyledi. CHP'nin komşu ülkelerle işbirliğine önem verdiğini ifade eden Toprak, ''Türkiye'nin Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerinde çok büyük bir kriz var. 13 ilimizde gerçekten yaprak kıpırdamıyor ve bu durum ağır ağır içeriye sirayet ediyor. Tüm sınır komşularımızla gergin ve sorunluyuz. Şimdi Yunanistan ile de geriliyoruz. Trakya Sınırına 10 kilometrelik duvar ördüler. '' ifadelerini kullandı.

Ülkenin iyi idare edilmediğini savunan Toprak, bazılarının milli gelirin yükseldiğini söylediğini, bu yükselişin asgari ücretliye, emekliye dokunmadığını, sürekli iflaslar yaşandığını söyledi.
Hükümetin ekonomiyle ilgili açıklamalarını bizzat hükümetteki Bakanlar ve bu bakanlara bağlı kurumlarca tekzip edildiğini kaydeden Toprak şunları söyledi:
“Açlık ve yoksulluk sınırında olan ailelerin oranının yüzde 77 ve yüzde 93 olduğunu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün yaptığı Türkiye Aile Yapısı Araştırması (TAYA) ortaya koydu. Hükümet bu araştırmayı kamuoyu ile paylaşmadı. Genel Müdürlüğün internet sitesinde duruyor. Niçin? Çünkü bu bir utanç raporu. Türkiye’deki ailelerin açlığının, yoksulluğunun, sosyal yardımlarla ayakta durabildiğinin kanıtlandığı dramın raporu.” dedi.

İktidara geldiklerinde insanları büyük şehirlerin varoşlarına getirip yığmak istemediklerini anlatan Toprak, ''Anadolu'ya 10 Kayseri yapmak istiyoruz. Kurtuluşumuz burada. Anadolu çekim merkezi olmalı. İstanbul'un varoşlarına Anadolu'nun yiğit insanlarını hapsetmek istemiyoruz. İşi de aşı da onun ayağına götüreceğiz. Bunun da yolu planlı ekonomiden geçer. Liberal ekonomiyi reddediyorum. Liberal ekonomi, gelişmiş dünya devletlerin safsatasıdır ve yutturmasıdır. Türkiye’de piyasa ekonomisi diye topluma dayatılan şey sıcak paraya bağımlı, ithalata bağımlı, borca ve üretmeden tüketmeye bağımlı bir ekonomidir. Türkiye’nin kaynaklarının faizle, borçlanmayla birilerine transfer edilmesi, ülke yoksullaşırken, başka ülkelerin rantiyesinin, sanayicisinin, çiftçisinin zenginleştirilmesidir.

Terörün çözümü sadece İmralı'dan geçmiyor. Teröre akan genç işsizler ordusunu durdurmak lazım. Bunun için bölgesel gelişmişlik farklarını kaldıracak, tarımı-hayvancılığı tekrar ayağa kaldıracak, KOBİ’leri destekleyecek, yüzde 19’a dayanan genç işsizler ordusunu geleceğe güvenli kılacak planlı, programlı, ekonomik stratejileri devreye sokacağız. Özel sektörün gitmediği yerlere devletin, kamunun yatırımlarını götüreceğiz'' diye konuştu.

-Çözüm süreci-

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Çözüm sürecine ilişkin bir soru üzerine Toprak, böylesine önemli bir meselenin çözümüne, parlamentoya gelmesi halinde destek vereceklerini belirterek, ülkenin vicdanını zedeleyecek anlaşmalara girilmemesi ve ülkeyi ayrıştıracak noktaya gelinmemesi gerektiğini söyledi. Baştan beri tüm siyasi partileri, toplumun tüm temsilcilerini bir araya getirmeyi, çözümün adresinin TBMM olması gerektiğini savunduklarını kaydetti.
-Gizli pazarlıklar, ortaya saçılan zabıtlar
Toprak, kendilerine süreçle ilgili bilgi verilmediğini söyledi. Zabıtların elden ele, medyada dolaştığını, TBMM’nin, Ana Muhalefet’in süreçle, pazarlıklarla ilgili olarak dışarıda tutulduğunu bunun da demokratik çözümü siyaseten sakatladığını ifade etti.
Toprak, zabıtların içeriğinden çok gazetecinin gazetecilik görevini yapmış olmasının, zabıtların nasıl sızdığının tartışıldığını, tutanaklardaki bazı vahim ifadelerin, taleplerin, planların üzerinde durulmadığını, Başbakanın bunlar karşısında suskun kaldığını belirtti.
Bir öğrencinin ''Her konuşmanızda Mustafa Kemal Atatürk'ü kendinize mal olmuş bir insanmış gibi kullanmayın. Çünkü Atatürk, sadece CHP'ye değil, tüm Türkiye'ye mal olmuştur'' demesi üzerine Toprak, ''Atatürk kimsenin tapusu değildir ve olmamalıdır da... Ancak ben Atatürk'ün fikirlerini kendime rehber alıyorum diye de suçlanmamalıyım. Atatürk'ün 'Yurtta sulh cihanda sulh' sözü 75 milyonun, komşularıyla komşuluk ilişkisi içerisinde bu ülkeyi yönetmesi bizim, Medeni Kanun ile bu ülkenin kadınına getirdiği haklar şu anda ülkeyi yönetenlerin felsefesi olmalı. Atatürk benim için bir ilim adamı, idol ve onun ışığında yürümek istiyorum'' dedi.