Haftalık Time dergisi**nin son sayısında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'yla yapılan bir röportaj ve onunla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yer aldı. Derginin Orta Doğu muhabiri Joseph Hincks**'in imzasını taşıyan haberde, muhalif Rus lider Aleksey Navalni ile kıyaslanan Kaftancıoğlu için "Muhalefetin dişli kurmay başkanı" denildi.
Joseph Hicks, "önümüzdeki günler ya da haftalar içerisinde hakkındaki 10 yıla yakın hapis cezasının kesinleşmesiyle cezaevine girmeyi bekliyor" dediği Kaftancıoğlu'nu şöyle tanıtıyor:
"Kaftancıoğlu Türkiye siyasetinde alışılmadık, yeni bir şeyi temsil ediyor: Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nin eski tüfeklerine kafa tutmaktan ya da ülkesinde marjinalleştirilenlerden yana tavır almaktan korkmayan seküler ve solcu bir kadın. İstanbul'daki parti örgütünün başı olarak (2019 yerel seçimlerinde) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yıllardır aldığı en büyük seçim yenilgisinde hayati bir rol oynadı. 49 yaşındaki politikacı şimdi Cumhurbaşkanı'nın ilgi odağında."
Hicks, ekibiyle birlikte "İstanbul seçimlerini iki kez kazanmak zorunda kalan" Kaftancıoğlu hakkında 8 yıl önce attığı tweetlere dayanılarak açılan davada "terör propagandası" ve "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçlamalarıyla neredeyse 10 yıl hapis cezasına hükmedildiğini hatırlatıyor.
Uzmanların bunu "Türkiye'de yargının Erdoğan'ın şahsi iktidarının bir aracı olduğunun yeni bir kanıtı" olarak değerlendirdiklerini kaydeden Hicks, siyasi muarızları hapsetmenin "güçlü adamın" siyasi taktiklerinin vazgeçilmez bir parçası olduğunu yazıyor.
15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra ülkede binlerce akademisyen, ordu mensubu ve gazeteci hakkında çok kapsamlı terörle mücadele yasalarına dayanılarak davalar açıldığını kaydediyor, aynı yıl "Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını engelleme" sözü veren dönemin HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da tutuklandığını hatırlatıyor.
Hicks'in daha sonra Kaftancıoğlu ile Rus muhalif Aleksey Navalni ve Belarus muhalif Maria Kolesnikova arasında paralellik kurduğu satırları ise şöyle:
"Fakat ana muhalefet partisinin önde gelen bir mensubunun hapse gönderilmesi uzmanlara göre yeni ve daha yüksek bir eşik. (...) Siyasi muarızları hapse atmak güçlü adamın yönetme rehberinin en önemli bileşenlerinden biri. Rusya'da Aleksey Navalni ve Belarus'da Maria Kolesnikova gibi Kaftancıoğlu muhalefetin, Türkiye'nin geleneksel kimlik politikalarına ebeveynlerinden çok daha az bağlı olan Y ve Z kuşağını kendisine çekebilmesi açısından kilit öneme sahip bir isim. ABD politikasında ona doğrudan denk düşen bir isim yok ama Georgia eyaletindeki Demokrat seçim kampanyasını yürüten Stacy Abrams yakın bir örnek olabilir."
Hicks Washington merkezli Project on Middle East Democracy adlı düşünce kuruluşunun Türkiye masası başkanı Merve Tahiroğlu'nun sözleriyle Kaftancıoğlu'nun "Kıvrak bir stratejist, dişli bir kurmay başkanına benzetilebilecek, bir çok önemli karara imza atan güçlü bir kadın" olduğunu aktarıyor.
2023: 'AKP ilk kez yenilgi ihtimaliyle yüz yüze'
Time muhabiri Hicks, bütün bunların tam da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteğinin gerilediği ve AKP'nin yaklaşan 2023 seçimlerinde, 2002'de iktidara geldiğinden bu yana ilk kez yenilgi ihtimaliyle karşı karşıya gelebileceği anlamına geldiği bir dönemde yaşandığını yazıyor.
Cumhurbaşkanının "salgınla mücadele, ekonominin içine düştüğü kaos ve Türk askerini bir çok cepheye birden sürme" gibi konularda eleştirilerle karşı karşıya olduğunu yazan Hicks, bunlara ek olarak ABD'nin geçen yıl Rusya'dan aldığı S-400 füzeleri nedeniyle Türkiye'ye yaptırım kararı aldığını da hatırlatıyor ve Avrupa Birliği, Doğu Akdeniz'deki tartışmalı sularda petrol ve gaz arama hamlesinden dolayı yaptırım uygulamaya karar verirse bunun da mali sıkışıklığı artıracağını kaydediyor.
ABD'de bu yıl göreve başlayan Başkan Biden'ın Türkiye'ye insan hakları konusunda çok daha sert bir tavır alacağının işaretlerini verdiğini, resmen açıklama yapmasalar bile Kaftancıoğlu'na ne olacağını yakından izleyeceklerini ekliyor.
Bir zamanlar doğup büyüdüğü Kasımpaşa'da limonata ve simit satan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün Ankara'da 1100 odalı bir sarayda yaşadığını, Marmaris kıyılarında 85 milyon dolara yeni bir saray inşa edildiğini yazan Hicks; buna karşılık AKP'ye neredeyse 20 yıl iktidarı garantileyen ekonomik büyümenin 2018'den bu yana bir gerilemeye dönüştüğünü kaydediyor.
Sorunun döviz kriziyle de şiddetlendiğini yazan Time muhabiri 2018 yılı başında 3,77 lira olan doların 2020 Kasım ayında 8,6 liraya kadar çıktığını yazıyor.
Kaftancıoğlu'nun da tıpkı Erdoğan gibi mütevazı bir ailenin çocuğu olarak 1980'lerde Ordu'da büyüdüğünü yazan Hicks, onun Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün temelini attığı devlet kurumları sayesinde üniversiteye gidebildiğini kaydetmiş.
Adli tıp eğitimi gören Kaftancıoğlu'nun üniversite yıllarında hükümetin üniversitelerdeki başörtüsü yasağını protesto edenler arasında olduğunu, tezini İnsan Hakları Derneği tarafından kayıtları tutulan kayıplar ve işkence vakaları üzerine yazdığını, daha sonra gazeteci olan babası aşırı sağcılar tarafından öldürülmüş bir doktorla evlendiğini ekliyor.
Motosiklet kullanan Kaftancıoğlu'nun bunu "belki de kadınların nasıl davranması gerektiğine ilişkin kalıplara bilinçaltı bir tepkiydi" diye yorumladığını aktarıyor.
Destekçilerinin Matrix filmindeki kadın kahramana benzerliğinden dolayı ona Trinity dediklerini de söyleyen Hicks, bu lakabın onun hakkındaki marjinalize edilen kesimlerin savunucusu bir feminist imajını da yansıttığını kaydediyor.
Buna karşılık Kaftancıoğlu'nun klasik CHP parti çizgisinin dışında tavırları da olduğunu hatırlattığında kendisine "CHP içindeki görüş farklılıkları kamuoyunda dağınıklık olarak görülebiliyor. Ama bu görüş farklılıkları aslında partimizin zenginliğini yansıtıyor" dediğini aktarıyor.
Kaftancıoğlu hakkında 2019 yılının Mayıs ayında İstanbul belediye başkanlığı için yapılan ilk seçimden sonra, yıllar önce yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle 17 yıl hapis istemiyle dava açıldığı, ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nun yapılan ikinci seçimi de açık arayla kazanmasından sonra Eylül ayında mahkemenin, hakkında -itiraz yolu açık olmak üzere- 9 yıl 8 ay hapis cezasına hükmettiği hatırlatılıyor.
Kaftancıoğlu'nun 2020'de yaptığı itirazın sonucunun bir kaç hafta içinde açıklanması beklenirken, her an cezaevine gönderilebileceği kaydediliyor.
Time muhabirine göre Canan Kaftancıoğlu, "hapse girişi yaklaşırken" davasına bağlılığını sürdürüyor:
"Doğum günü 3 Şubat'ta sabaha karşı İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör atanması nedeniyle yapılan gösterilerde gözaltına alınanların bırakılmasını bekliyordu."
Erdoğan'ın protestolara katılan öğrencilere "tipik düşmanca yaklaşımıyla", "Siz öğrenci misiniz, terörist misiniz?" diye seslendiğini söyleyen Time muhabiri Kaftancıoğlu'nun ise öğrencilere ilk destek verenler arasında olduğunu yazıyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Kaftancıoğlu hakkında Ocak ayında sarfettiği "...terör örgütlerinin soytarısıdır. CHP İstanbul İl Başkanı DHKP-C, PKK/KCK ve MLKP Terör Örgütlerinin elemanıdır" sözlerini hatırlatan Hicks, muhalif politikacının Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı'na hakkındaki sözlerinden dolayı tazminat davası açtığını da ekliyor.
Hicks yazısını, "Eğer önümüzdeki haftalarda hapse girerse, Kaftancıoğlu içerideki zamanını yeni bir dil öğrenerek ya da belki yeni bir üniversite eğitimi yaparak geçireceğini söylüyor. Sigarasını küllükte söndürürken her halükarda 'Daha güçlü çıkacağım' diyor. Bu arada marjinalize edilenlerin özellikle de kadınların eşitlik mücadelesine güveniyor. 'Tek adama karşı en güçlü ilacın çok sayıda kadının örgütlülüğü olduğunu biliyorum' diyor" diye noktalamış.