TOKAT (İHA) - Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, Avrupa Birliği'nin bir parçası olarak 'Sözde Ermeni Soykırımı' iddialarının Türkiye'nin önüne getirildiğini söyledi.
Tokat'ta, Ermeni diasporası tarafından her yıl 24 Nisan'da gündeme getirilen ve Türk milletinin onurunu rencide eden "Sözde Ermeni Soykırımı" iddia ve iftiralarıyla ilgili olarak tarihi gerçeklerin aydınlatılmasına yönelik hazırlanan "Türk-Ermeni İlişkilerinde Bilinmeyen Gerçekler" konferansı 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı'nda gerçekleştirildi. 'Tokat 1. Dünya Harbi'nde Ermeni Çetecilerin Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği' tarafından düzenlenen konferans büyük ilgi gördü.
Konferansın açış konuşmasını yapan Vali Erdoğan Gürbüz, "Asil Türk milletinin mazisinde bir soykırım olamaz" dedi. Vali Gürbüz, Osmanlı'nın hayırlı evlat olarak tanıdığı Ermeniler'in Türk ordusunu arkasından vurduğunu ifade ederek, "Ermenilerin lojistik desteğimizi yok etmek üzere Ruslar ile işbirliği yapması üzerine Sadrazam Talat Paşa ve hükümeti bu zararlı unsurların Ruslar'a yardım yapmasını önlemek için güneye göç ettirilmesi için bir yasa çıkarmıştır. Bu tehcir sırasında görevini ihmal eden subaylar idam edilmiştir. Bunun altını çiziyorum. Yani tehcir yapan bir hükümet ve ordu kendi subayını asar mı? Görevini ihmal eden ve idam edilen subaylar var. Dolayısıyla dünyada bu kadar alçakça bir iftira atılan Osmanlı İmparatorluğu ve onun torunları olarak bizim veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız olmadı. Türk milleti güçlükleri, birlik ve beraberlik içerisinde yenmesini bilmiştir. Asil Türk milletinin mazisinde bir soykırım olamaz" diye konuştu. Kazım Karabekir Paşa'nın kızı Timsal Karabekir, "Dünü Unutma ki Yarına Hakkın Olsun" konulu sunum yaptı. Karabekir, sunumuna Çanakkale Savaşı'nda şehit olan askerlerin şehitlikteki mezarlarını gösteren fotoğraflarla başladı. Timsal Karabekir, gençlik yıllarında sağ-sol çatışması ile kardeşin kardeşe vurdurulduğunu hatırlatarak, "Bu oyunun bir parçasıydı. 'Alevi-Sünni' dendi, kişiler kişilere düşman edildi. 'Türk-Kürt' dendi, bugün acılarını yaşıyoruz. Ama bunların hepsi 'böl, parçala ve yut' oyununun birer zinciri. Ben diyorum ki, eğer biz, üstümüzde oynanan oyunların farkına varmaz ve bu oyunlara gelirsek bu gencecik yaşta şehit olan fidanların öbür alemde iki elleri yakamızda olacak" dedi.
"Türk Ermeni İlişkilerinde Bilinmeyen Gerçekler" konulu konferansın konuşmacısı Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, Avrupa Birliği'nin bir parçası olarak "Ermeni Soykırımı İddiaları"nın Türkiye'nin önüne getirildiğini ifade etti. Ünal, soykırımın uluslararası ceza hukukundaki en ağır suç olduğunu ifade ederek, "Yani bu suçtan daha ağır ve aşağılayıcı bir suç yok. Dünyadaki en ağır suç budur. Türkiye'de son zamanlar bir takım insanlar türedi. Özellikle o mütareke basını gibi yazan gazete ve televizyonlarda sürekli ortaya çıkıp, 'Aslında bir sorun var. Uluslararası camia 1915-1916 yıllarında bir soykırımın vukuu bulmuş olduğu kanaatini taşıyor' diyorlar. Yani uluslararası kamuoyu Fransa, Almanya ve hatta Amerika kamuoyu 1915-1916 yıllarında o zamanki Osmanlı'da Ermeniler'e bir soykırım yapıldığı düşüncesini taşıyorlarmış. Onlar bu düşünceyi değiştiremeyeceğine göre bizim düşüncemizin değişmesi lazım. Bu da Avrupa Birliği'nin bir parçası olarak önümüze getiriliyor. Yani 'siz Avrupa Birliği'ne girmek istiyorsanız bu süreci devam ettirmek istiyorsanız, bu Ermeni soykırımını da tanımanız lazım' dayatması yapılıyor" şeklinde konuştu.