Şeref İşler
Japonya
Japonya'da Okinawa takımadalarından geçen şiddetli tayfun devam ediyor. BBC'den Şeref İşler, başkent Tokyo'dan izlenimlerini aktarıyor.
Tokyo'dayım. Elimde İngilizce yayın yapan "Japan Times" gazetesi var.
Gazete, şiddetli tayfunda en az 20 kişinin yaralandığını, içlerinden birinin taşınabilir bir merdivene çıkarken düşen 83 yaşında bir kadın olduğunu yazıyor.
Japonya, malum, depremler ülkesi. Binalar depreme dayanıklı inşa ediliyor, doğal afetlere karşı sıkı bir eğitim veriliyor.
Acaba bu yüzden mi insanlar tayfunu umursamıyor?
Zira umrunda olan bir insan, bu havada, taşınabilir bir merdivene çıkar mıydı? Hem de 83 yaşında!
Töhoku depremiJaponya doğal afetlere hazırlıklı olmanın avantajını, 2011 yılındaki Töhoku depreminde yaşamıştı.
Modern çağın en büyük depremlerinden biri olarak görülen 9 şiddetindeki bu sarsıntı, okyanusun altından Japonya'nın doğu kıyısını öyle bir kuvvetle vurmuştu ki; bazı jeoloji uzmanları dünyanın ekseninde 15 santimetrelik bir kayma meydana geldiğini söylemişlerdi.
Uzmanlar, eksendeki kaymanın 24 saatlik bir günün 1.8 mikrosaniye azalmasıyla sonuçlandığını belirtmişlerdi.
40 metre yüksekliğinde bir tsunami dalgasını kıyıdan 10 kilometre içeri taşıyan, 127 bin 290 binayı yerle bir eden ve Fukuşima nükleer santralinin kısmi erimesine neden olan Japonya'nın en büyük depreminde, toplam 15 bin 887 kişi hayatını kaybetti.
Büyük kayıplar yaşandı. Yine de, depremin büyüklüğü göz önüne alınırsa, çok daha büyük bir felaketle sonuçlanabilirdi. Ancak daha önceden alınan önlemler, bu felaketin mümkün olan en az hasarla atlatılmasına vesile oldu.
Japonya'da depreme karşı "erken uyarı sistemi" kullanılıyor. Binden fazla sismometreden oluşan bu uyarı sistemin de, 2011'deki faciadan bir dakika önce verdiği alarm sayesinde, ölüm sayısını önemli oranda azalttığı düşünülüyor.
'Sizin memlekette hiç yağmur yağmaz mı?'Hızı saatte 252 kilometreyi bulan tayfun, bugün Okinawa takımadalarından Japonya'nın kuzeyine doğru ilerliyor.
Ama televizyonlar sakinliğini koruyor.
Örneğin devlet kanalı NHK'de, tayfun haberi "kırılan birkaç vazo görüntüsüyle" veriliyor.
Ben de buranın ruh haline uyum sağlamaya karar veriyorum.
Tayfun yüzünden korkan ve birbirine sarılarak ağlayan iki turisti arkamda bırakıyorum.
"Hazırlık" olarak ellerine şemsiyelerini alan Japon arkadaşlarıma katılıyorum ve dışarı çıkıyorum.
Taksiyle geri dönerken, şoföre tayfunun yarattığı zararlardan, dışarıda haberlere nasıl yansıdığından bahsediyorum.
Şoförse gülerek bana bakıyor ve "Sizin memlekette hiç yağmur yağmaz mı?" diyor.