Pakistan'da aşiret konseyinin emriyle toplu tecavüze uğradığını söyleyen Muhtaran Mai'nin dokuz yıldır süren hukuk mücadelesinde son noktaya gelindi.
Pakistan Yüksek Mahkemesi, bir alt mahkemenin daha önce aldığı kararı onayarak beş sanığın beraatine karar verdi.
Altıncı bir sanık ise ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
2002 yılında Mai'nin erkek kardeşinin bir köyden bir kadına tecavüz ettiği iddia edilmişti.
Köydeki aşiret konseyi de intikam almak için kızkardeşi Muhtar Mai'ye tecavüz edilmesine karar vermişti.
Olay, Mai'nin durumu sineye çekmeyerek uzun bir hukuk mücadelesine girmesiyle hem Pakistan'da hem de ülke dışında büyük yankı buldu.
Kararın büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söyleyen Mai, şimdi hayatı için endişe duyduğunu söylüyor.
Karar ardından mahkemelere inancı kalmadığını söyleyen Mai, "onları Tanrı'nın yargılamasını bekleyeceğim" dedi.
ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Ali Dayan Hasan kararın Pakistan toplumuna çok olumsuz bir sinyal verdiğini söyledi.
Pencap eyaletinde 14 sanıkla başlayan davada, altı sanık önce ölüm cezasına çarptırılmıştı.
2005 yılında ise Pencap temyiz mahkemesi, bunların beşi hakkında beraat kararı verdi.
Biri hakkındaki ölüm cezası ise müebbet hapis cezasına çevrildi.
Mahkeme cezaları ''delil yetersizliği'' dolayısıyla bozmuştu.
Muhtaran Mai, 2005'te Lahor'daki mahkemenin beraat kararını temyize götürmüştü.
Yüksek Mahkeme'nin aynı yıl sanıkları yeniden yargılama kararıyla süreçte başa dönüldü.
Olay sırasında 12 yaşında olan kardeşinin suçuna karşılık kaçırılarak tecavüze uğradığı iddia edilen Mai, yardım çağrılarına o sırada olay yerinde bulunan 150 kişiden hiç kimsenin yanıt vermediğini söylemişti.
Muhtaran Mai, dava sürecinde insan hakları çalışmaları nedeniyle ün kazandı, kendisine tazminat olarak ödenen 9.400 dolarla da köyünde kızlar için okul inşa ettirdi.
Mai, karara rağmen köyünden ayrılmayı düşünmediğini söylüyor.
"Yaşam ve ölüm'de Allah'tandır... Okulumu ve diğer projelerimi kapatmayacağım." diyor.