BURSA (İHA) - Bakırköy Psikiyatri Tedavi ve Araştırma Merkezi (BAPAM) Uzmanı Dr. Ayhan Akcan, son 15 yılda meydana gelen trafik kazalarının ülke ekonomisine maliyetinin 2.2 milyar dolar olduğunu vurgulayarak, trafik sorunun ülke gündeminde artık 'light' konumdan çıkarılarak, ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğini söyledi.
Akcan, Yerel Gündem 21 etkinlikleri kapsamında Dünya Trafik Yılı münasebetiyle düzenlenen "Trafik Canavarı mı, yoksa trafikte akıl hastası mı?" konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'de her yıl 1 milyon kişinin ehliyet almasına ve trafik kazalarının vahim sonuçlarına rağmen bu konunun ülke gündeminde ciddi bir şekilde ele alınmadığını kaydetti. Akcan, son 15 yılda meydana gelen trafik kazalarının ülke ekonomisine maliyetinin 2 milyar 285 milyon dolar olduğunu, buna rağmen trafik sorununun ülke gündeminde artık 'light' konumda tartışıldığını ifade ederek, "Türkiye'de 8 milyon sürücü var ve bunlardan 600 bini profesyonel şoför. Ayrıca ülkemizde her yıl 1 milyon kişinin ehliyet alıyor. Ancak ne uygulanan cezalar, ne de bu konuda atılan adımlar trafik kazalarının önlemeye yetmiyor. Önümüzdeki yıl çıkartılacak yeni trafik yasası ile Avrupa standartlarına ulaşacak uygulamalar tek umudumuz. Ama adamın alkollü araba kullanmaktan dolayı 6 aylığına ehliyetini alıyorsunuz, o da yasal olmayan yollarla veya Türki Cumhuriyetleri'nden ehliyet alıyor. Bu sürücüler eğitilmeli. Türkiye'de bir çok yerde bulunan psikoteknik değerlendirme merkezleri atıl durumda. Bunlar aktif hale getirilirse öncelikli olarak profesyonel sürücüleri eğiterek, trafik kazalarıyla bir nebze mücadele edebiliriz" dedi. Akcan, Türkiye 8 milyon sürücüden 280 binin aracında silah bulundurduğunun altını çizerken, bu durumun vahim sonuçlar doğurduğunu ifade etti.
Akcan ayrıca, BAPAM'da tedaviden geçen bir çok sinir hastasının ehliyetine el konulduktan sonra yasal olmayan yollardan ehliyet temin ederek, yola çıktığını da sözlerine ekledi.
Panelin yöneticisi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu da, trafik kazalarının yüzde 95'inin insan faktörlü olduğunu, bunu önlemenin tek yolunun eğitimden geçtiğini örnekleriyle anlattı. Balcıoğlu, kişilik bozukluğu olan kişilerin kaza yapmaya daha yatkın olduğunun altını çizerek, "Kişiliklerini eğitimle geliştiremeyenlerin trafik kazası yapma oranı çok yüksek. İnsanlar kimlik kazanabilirler. Bunu da geliştirebilirler. Ama toplumun büyük kısmı kişiliklerini geliştirme yoluna gitmiyor. Bundan dolayı da trafik kazalarıyla bir türlü mücadele edemiyoruz. İsviçre'de 8.5 milyon nüfusun 5.5 milyonu trafik gönüllüsü. Bu ülkede trafik bilincinin aşılanması ve yeni neslin bu konuda yetiştirilmesi için yılda 20 bin toplantı yapılıyor. Türkiye'de de trafik kazalarını önlemenin yolu eğitimden geçiyor" diye konuştu. Balcıoğlu, Türkiye'de 7.5 milyon özürlü bulunduğunu, bunların bir çoğunun trafik kazaları sonrası oluştuğuna dikkat çekti.
"TÜRK İNSANININ OTOMOBİL, TÜRKİYE'NİN KARAYOLU AŞKI BİTMEZ"
Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölüm Başkanı Osman Altuğ da, gelişmiş ülkelerin hava, deniz ve demir yolu taşımacılığı yaptığını karayolunda ise toplu taşımacılığın tercih edildiğini anlatarak, şunları söyledi:
"4 aşamalı globalleşme var. Kültürel, ticari, endüstriyel ve finansal. Yıllar önce Türk insanına yabancı filmlerle kültürel globalleşmeyi sağladılar. Sonra Türk insanının tüketim kalıplarını değiştirdiler. Tüketim kalıbı değişen Türk insanına mal satmak için ticari globalleşme uygulandı. Bunların gerçekleşmesi için endüstriyel ve bütün bunların yapılabilmesi için de finansal globalleşmeyle Türk insanını lüks yaşantı içinde aç bıraktılar. Türkiye'de neden deniz, hava, demiryolu ulaşımı yaygınlaşmıyor. Çünkü 70 milyon nüfuslu Türkiye'den daha iyi bir tüketen toplum yok ki? Gelişmiş ülke, oto parçasını, otomobili ve benzini kime satacak? Bundan dolayı Türk insanının otomobil sevdası, karayolu aşkı ölünceye kadar bitmiyor"
Bursa Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Derdüman, Türkiye'de trafiğin günlük yaşamın bir parçası haline geldiğini, yoğun trafiğin sinir ve stres kaynağı oluşturduğunu belirterek, "Türkiye'de trafik kazalarını önlemek amacıyla toplum destekli 'trafik mühendisliği' uygulanmalı" dedi.
Bursa'da 355 bin tescilli araç ve 550 binin üzerinde sürücü olduğunu kaydeden Derdüman, "Bursa'da meydana gelen kazaların yüzde 26'sı arkadan çarpma, yüzde 15'i uykusuz, dalgın ve yorgun araç kullanma ve yüzde 11'i de manevra hatalarından kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.
Yetkililer, Teyyare Kültür Merkezi'nde yapılan panele vatandaşların ilgi göstermemesine tepki gösterdi.