HABER

Tsunami bölgesine buğday gönderilecek

ANKARA (İHA) - Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdür Vekili İsmail Kemaloğlu, tsunami felaketinin yaşandığı Sri Lanka ve Endonezya'nın TMO'dan buğday talebinde bulunduğunu açıkladı. Kemaloğlu, sanayicilerin bölgeye 500-600 bin ton civarında buğday gönderebilmeleri için koordinasyonu sağlamaya çalıştıklarını söyledi.
Kemaloğlu, gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında, TMO'nun bir yıllık çalışmalarını değerlendirdi. Kemaloğlu, 2004-2005 hasat sezonunda 2 milyon 400 bin ton hububat aldıklarını, bunun karşılığında üreticiye 850 trilyon lira ödemede bulunduğunu söyledi. Kemaloğlu, ofisin çiftçiye herhangi bir borcu bulunmadığını da kaydetti. Kemaloğlu, TMO'nun alımlarının 1 milyon 890 bin tonunun buğday olduğunu bildirdi. Bu yıl buğday üretiminde önceki yıllara göre 2 milyon tonluk üretim artışı olduğunu anlatan Kemaloğlu, bu nedenle piyasada arzu edilen fiyat seviyelerinin tam olarak yakalanamadığını kaydetti. Kemaloğlu, "Biz bir müdahale kurumuyuz. Piyasayı düzenlemekle görevliyiz. Merkez Bankası gerektiği zaman nasıl piyasada oluyorsa, ona göre hareket ediyorsa TMO da ona göre hareket etmeli" dedi. Bazı yerlerde TMO'nun alımlarına gereksinim duyulduğunu, bu nedenle piyasadan yaptığı alımların daha fazla olduğunu söyleyen Kemaloğlu, geçmiş yılların aksine bu dönemde ofise günlük 600-700 bin ton mal geldiğini bildirdi. Kemaloğlu, Konya ve Trakya bölgesinde alımların devam ettiğini, zaman zaman aralarında milletvekillerinin de bulunduğu kişilerin TMO'yu arayarak talebin olduğu yerlerde aktif davranmaya çalıştıklarını anlattı.

Kemaloğlu, tüm bu alımlara karşın TMO'nun geçmiş yıllarla kıyaslanamayacak kadar az bir stokun olduğunu söyledi. Kemaloğlu, önceki yıllarda 6 milyon ton stoku bulunan TMO'nun mevcut stokunun 2 milyon ton civarında olduğunu, bu nedenle piyasayı rahatlatmak anlamında alımların da yapılabileceğini söyledi. 2004 yılında Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİB) kapsamında 1 milyon tonluk alım satış yaptıklarını, bu satışların da devam etmesini beklediklerini belirten Kemaloğlu, "Ofis hasat dönemine az bir stokla gidecek. Piyasayı rahatlatma anlamında alım yönünde bir sıkıntımız yok. Ancak fiziki koşullardan dolayı, bazı işyerlerinde ofis depoları olmamasından dolayı açık alanlara alım yapılmıyor, çiftçileri kapalı depolara yönlendiriyoruz" dedi.

"BUĞDAY İTHALATI YOK" İsmail Kemaloğlu, Türkiye'nin DİB kapsamı da dahil olmak üzere bu sene hiçbir şekilde buğday ithalatı yapmadığını ve yapmasının da söz konusu olmadığını vurgularken, DİB kapsamındaki satıştan dolayı Hazine'ye yaklaşık 900 bin tonluk bir görev zararı yüklediklerini söyledi. Kemaloğlu, Türkiye'nin un ihracatında dünyada ikinci sırada yer aldığını belirtirken, sanayicilerin işlenmiş ürün ithalatı için dünya fiyatlarında buğday ve una gereksinimi bulunduğunu dile getirerek, DİB kapsamında satış yapıldığını kaydetti. Bunun bir ülke politikası olduğunu söyleyen Kemaloğlu, AB ülkelerinin un ihracatı nedeniyle üreticilerine 20-30 euro ek destek verdiklerini, bu nedenle fiyatları esnek tuttuklarını anlattı. Kemaloğlu, DİB kapsamındaki politikalar nedeniyle Libya ihalesinde un sanayicilerinin 150 bin tonluk ihale aldıklarını bildirdi.
Kemaloğlu, Türkiye'nin buğday ithalatçısı konumuna düştüğü yönündeki eleştirilerin de doğru olmadığını belirterek, Türkiye'nin buğdayda net ihracatçı olduğuna işaret etti. Kemaloğlu, geçen yıl DİB kapsamı da dahil olmak üzere 4.8 milyon ton buğday ithal edildiğini, buna karşılık 5.8 milyon tonluk ihracat yapıldığını ifade etti.

Öte yandan Kemaloğlu, tsunami felaketinin yaşandığı Sri Lanka ve Endonezya'nın TMO'dan buğday talebinde bulunduğunu açıkladı. Kemaloğlu, sanayicilerin bölgeye 500-600 bin ton civarında buğday gönderebilmeleri için koordinasyonu sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Kemaloğlu ayrıca bu yıl yağışların mevsim koşullarının altında seyrettiğini ve gelecek yıl üretimde bir düşüş yaşanabileceği düşüncesiyle stokların tamamını elden çıkarmak istemediklerini bildirdi.

ÇELTİKTEN 10-15 TRİLYONLUK GELİR İsmail Kemaloğlu, 2004 yılında çeltik ve mısır üreticisinin olumlu bir sezon yaşadığını anlattı. Kemaloğlu, 2004 yılında 3 milyon tonluk mısır üretildiğini, 470 bin tonunun TMO tarafından alındığını bildirdi. Çeltik üretiminin ise 450 bin ton düzeyinde olduğunu belirten Kemaloğlu, çıkarılan tarife kontenjanı kararnamesi çerçevesinde 440 bin tonluk çeltiğin tamamının sanayiciler tarafından tarlada satın alındığını anlattı. Kemaloğlu, TMO'nun ise 14 bin ton çeltik aldığını bildirdi. TMO'nun çeltik politikası nedeniyle fiyatların TMO fiyatlarının üzerinde geliştiğini ve kayıtlı üretimde yüzde 100'lük bir artış yaşandığını ifade ederek, bu nedenle Maliye Bakanlığı'nın net olarak 10-15 trilyon liralık gelir elde ettiğini kaydetti. Daha önce çeltik ithalatının yapıldığı ABD'yle yaşanan problemin çözüldüğünü söyleyen Kemaloğlu, TMO'nun sanayicilerin hangi ülkeden ürün alacağına müdahale edemeyeceğini, sanayicilerin de ABD'ye göre daha yakın olan Mısır'dan ürün almayı tercih ettiklerini ifade etti. Kemaloğlu, TMO'nun kiralamaya açılan liman silolarının Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) kararıyla özelleştirme kapsamında limanlar arasına alındığını anımsatarak, siloların bu kapsamda çıkarılması için başkanlık nezdinde görüşmelerde bulunduklarını bildirdi.

Kemaloğlu ayrıca, AB'ye uyum sürecinde TMO'nun ödeme kurumu olarak şekillendirilmesi için çalışmalar olduğunu işaret ederek, Tarım Bakanı Güçlü'nün Polonyalı danışmanı Plewa'yla görüşmelerin devam ettiğini söyledi. AB ve Türk tarım mevzuatlarının kıyaslandığını ve iki mevzuat arasındaki farkların çıkarıldığını anlatan Kemaloğlu, AB'nin TMO'yla ilgili 65 tüzüğünü Türkçe'ye, TMO'nun ana statüsünü de İngilizce'ye çevirdiklerini kaydetti. Kemaloğlu, AB ülkelerinde müdahale kurumlarının sayıları ve işlevleri konusunda farklılıklar olduğunu; ancak AB'nin bunların sayısının azaltılması yönünde kararı olduğunu anımsattı. TMO gibi birkaç tane ödeme kurumu olabileceğini, bunlardan bir tanesinin bakanlığın yapılanması üzerinde çalıştığı Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü olabileceğini belirten Kemaloğlu, "Ofiste ödeme kuruluşu olmak için gerekli bir kültür var. AB'ye uyum kapsamında oluşacak yeni şekle kendimizi hazır hissediyoruz" dedi.

En Çok Aranan Haberler