İSTANBUL (A.A) - Türk Metal Sendikası ve MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin çıkmaza girmesiyle, Türk Metal Sendikası, otomotivden beyaz eşyaya, elektronikten demir-çeliğe kadar, metal sektöründe çalışan 115 bin işçi için grev kararı aldı.
Kavlak, sendikanın, MESS ile bağıtlayacağı grup toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihi 1 Eylül 2012 olmasına rağmen, görüşmelere 9 Ocak'ta başlanabildiğini anlattı.
Söz konusu sözleşmenin, Türkiye'de bağıtlanan en büyük ve önemli toplu iş sözleşmesi olduğuna, otomotiv, beyaz eşya, elektronik ve demir çelik sanayisinin yanı sıra, diğer büyük sektörleri ve kamu kesimi toplu iş sözleşmelerini de yakından ilgilendirdiğine değinen Kavlak, şu bilgileri verdi:
"Sözleşmeden 98 bini Türk Metal üyesi olmak üzere, toplamda 115 bin metal işçisi yararlanacak. Sözleşme yapacak sanayi kuruluşları arasında Renault, Tofaş, Arçelik, Otokar, Karsan, Mercedes Benz, MAN, Ford Otosan, BSH Ev Aletleri, Hema Endüstri, Compenanta, Türk Traktör, Delphi, Çolakoğlu, Borusan Mannesman, İçdaş gibi büyük iş yerleri var."
Kavlak, MESS'in, sözleşmenin ücret artışı maddelerinin görüşülmesi sırasında, TÜİK'in açıkladığı 6 aylık yüzde 1,14'lük enflasyon oranını gündeme getirdiğini, Türk Metal Sendikası'nın sözleşmede, öncelikle saat ücreti 5,50 liranın altında olan üyelerine 5,50 lirayı aşmamak üzere 40 kuruş iyileştirme, daha sonra da ilk 6 aylık dönem için herkese yüzde 18 ücret zammı talep ettiğini, tüm üyeler için bireysel emeklilik sistemi kurulmasını istediğini kaydetti.
MESS'in düşük ücretleri iyileştirmeye yanaşmayıp, geriye dönük gerçekleşen 6 aylık enflasyonun yüzde 1,14 olduğunu anlatıp, ilk 6 aylık ücret zammı olarak yüzde 4,6 teklif ettiğini aktaran Kavlak, "2, 3 ve 4'üncü altı aylık ücret zam dönemleri ve sosyal yardımların 2'nci yılı için ise herhangi bir teklifte bulunmamış, tekliflerini bilahare yapacaklarını belirtmiştir. Yine MESS, geriye doğru gerçekleşen yıllık yüzde 8,88 enflasyona karşı, bizim sosyal haklarda birinci yıllığına yüzde 24 zam isteğimize karşı yüzde 9 önermiştir" diye konuştu.
Kavlak, "Bireysel Emeklilik Sistemi Ödentisi" başlıklı yeni madde teklifinin reddedildiğini, MESS'in her ay ücretlerle birlikte ödenen 10 günlük ikramiyelerin de sadece fiili çalışmaya denk düşen miktarı kadarını ödemeyi teklif ettiğini dile getirdi.
MESS'in, karşı teklif olarak verdiği "İşin Düzenlenmesi" başlıklı maddeyle, esnek çalışma modellerinin tümünün en üst düzeyde uygulanmasını sözleşme masasına getirdiğini belirten Kavlak, gelişmeler üzerine, 4 Mart 2013 günü yapılan 6'ncı oturumdan sonra anlaşma sağlanamadığı ve uyuşmazlık zaptı tutulduğunu, atanan resmi arabulucunun da raporunu verdiğini anlattı.
-"Üretimden gelen gücümüzü gösterme zamanı başlamıştır"-
Pevrul Kavlak, tekliflerini, Türkiye ekonomisinin gerçeklerini, işverenlerin ve iş yerlerin durumunu, üyelerin içinde bulunduğu ekonomik şartları ve beklentileri dikkate alarak hazırladıklarını ifade ederek, MESS'in tutumunun, metal işçilerinde büyük bir hayal kırıklığı yarattığını söyledi.
Sendikanın, uyuşmazlık zaptının tutulduğu tarihten itibaren yasal ve meşru eylemlere başladığını, üyelerin, MESS sözleşmesine muhatap 227 iş yerini eylem alanına çevirdiğini hatırlatan Kavlak, şöyle devam etti:
"En etkili eylemimiz, metal sanayine dayalı 227 iş yerinde fazla mesailerin kaldırılması olmuştur. Metal işçileri fazla mesaiye kalmama haklarını halen kullanmaktadır. Metal işçisi için sözün bittiği yere gelinmiş, bu kararlarla, üretimden gelen gücümüzü gösterme zamanı başlamıştır. O günden bu yana, üyelerimiz artık sipariş yetişsin diye gecesini gündüzüne katmamaktadır, sağlığı pahasına fazla mesaide ter dökmemektedir."
-"Bizim tükettiğimiz ürünlerdeki ortalama artış oranı yüzde 15'ten fazla"-
Önceki yıllarda metal sektöründe kar patlaması yaşandığını, büyük şirketlerin satışta ve ihracatta şampiyon olduğunu belirten Kavlak, şu görüşlere yer verdi:
"Eğer sektör bu noktaya geldiyse, milyarlarca liralık yatırım yapılacaksa, işverenler, bunda büyük katkısı olan emeğin payını da unutmamalıdır. Emeğe, gece gündüz demeden çalışan emekçiye de yatırım yapmalıdır. Biz birlikte üretip, birlikte kazanıp, birlikte paylaşmayı istiyoruz. Sermaye birikiminin tek yolu, ucuz işçilik değildir. Bizim talebimiz işçilerimiz için insanca çalışma koşulları ve insan onuruna yakışır bir yaşam sağlayacak adil bir ücrettir."
Kavlak, MESS yönetiminin geçen hafta Cuma günü Türk Metal Sendikası'na görüşme çağrısı yaptığını, ancak MESS'in yeni teklifiyle metal işçilerinin bir kez daha hayal kırıklığı yaşadığını ifade ederek, "İşçilerimiz için kabul edilebilecek oranda bir zam teklifi beklerken, MESS bu kez de toplu sözleşmenin üç yıllık olması talebini tarafımıza iletmiştir. Bu teklif, metal işçisiyle dalga geçmektir, bize sokağı, meydanları göstermektir" dedi.
Metal sektöründe ortalama brüt ücretin 1.400 lira olduğunu kaydeden Kavlak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Metal işçileri, TÜİK'in değil, çarşının, pazarın enflasyonunun dikkate alınmasını istiyorlar. Enflasyon sepetinde, özel okul ücretlerinin, cilt bakım ürünlerinin, yurt dışı turlarının, otel fiyatlarının değil, etin, ekmeğin, yağın, doğalgazın, suyun, unun, şekerin olmasını talep ediyorlar. TÜİK'in değil, kendi enflasyon sepetlerinin hesaba katılmasını istiyorlar. Çünkü metal işçisi, ay sonunu zor getirir, hastasına ilaç alamaz, çocuğuna harçlık veremezken, yurt dışı turlarında, otellerde cilt bakım ürünlerini kullanmıyor. Bizim tükettiğimiz ürünlerdeki ortalama artış oranı yüzde 15'ten fazla. Bizim enflasyonumuz başka. Masa başında değil, çarşıda, pazarda, mutfakta..."
-"Bundan sonra olacakların sorumluluğu işverenlere aittir"-
Pevrul Kavlak, kriz dönemlerinde metal işçilerinin "üzerlerine düşeni yaptığını" belirterek, "Eğer iş yerleri, ekonomik krizi, bizim fedakarlığımız ile atlattıysa, o zaman şimdi de onlar krizdeki bizler için fedakarlık yapmalıdır. Eğer onlar, bizim katkımızla kar rekorları kırdıysa, şampiyon olduysa, bu yıl da ücretler şampiyon olsun, işçiler şampiyon olsun. Olsun ki, çalışma barışı olsun, sosyal barış olsun, huzur olsun, istikrar olsun" diye konuştu.
Türk Metal Sendikası'nın, her fırsatta sokağa inmediğini, ancak başka çarenin kalmadığı koşullarda sokağa inmekten geri durmadığını vurgulayan Kavlak, Başkanlar Kurulunun geçen hafta Cuma günü olağanüstü toplanarak yeni eylem kararları aldığını, kararların bugünden itibaren hayata geçirileceğini bildirdi.
Kavlak, "Sendikamız Yönetim Kurulu, bugün itibariyle grev kararını almıştır. Artık grev sürecine girdik. Çünkü masada anlaşamadık, uzattığımız eli işverenler geri çevirdi. Taleplerimizi reddetti, zam için kölelik koşullarını şart koştu. Bundan sonra olacakların sorumluluğu işverenlere aittir. Çalışma barışı artık onların ellerindedir" diye konuştu.
-"Esnek çalışma modellerini sendikacılıkla bağdaştıramıyoruz"-
Pevrul Kavlak, soruları yanıtlarken, 60 gün içinde grev uygulama kararı alabileceklerini belirterek, bugünden itibaren her gün sözleşme bitene kadar iş yerlerinde işi bırakma, yemek yememe, vardiya giriş çıkışlarında oturma, sakal bırakma gibi eylemler yapacaklarını söyledi.
Esnek çalışma modellerini sendikacılıkla bağdaştıramadıklarının altını çizen Kavlak, "Böyle bir teklifi asla kabul etmeyiz. Gerekirse bu maddeler için greve gidilir" dedi.