Sinan Onuş
BBC Türkçe, Nevşehir
"Mevlevi olmak istiyordum. İsim ihtiyaç olduğu zaman Konya'daki mürşidi aradım telefonla. Kur'anı Kerim'e bakıp üç gün sonra isim vereceğini söyledi. Adım Feride oldu.”
Bu sözler hem Fransızi hem de Türk vatandaşı olan kadın semazen Florence Breuillac, yeni ismiyle Feride Böreyak'a ait.
Böreyak Türk vatandaşlığına geçerek Kapadokya bölgesine yerleşen yabancılardan bir tanesi.
Türkiye'deki Böreyak gibi "yabancılar” da seçimlerde oy kullanacaklar.
Peki, onlar Türkiye'yi, Gezi Parkı eylemlerini, 17 Aralık sürecini nasıl görüyorlar ve hangi partiye oy vermeyi düşünüyorlar?
İlk "yabancı” semazenKapadokya bölgesinde Mustafapaşa'da ikamet eden Feride Böreyak bir ressam. Fransa'da Arkeoloji-Antropoloji eğitimi almış. Türkiye'de ise İlahiyat Fakültesi'ni bitirmiş.
Tam bir Mevlana hayranı Böreyak, Galata Mevlevihane'sine bağlı ve ilk yabancı semazen unvanına sahip.
Uzun uzun kendisini anlatan Feride Böreyak'a, siyasetle ilgili soru sorunca, "Siyaset yapmak istemiyorum” diyor ama "Türkiye inşallah bu seçim değişecek ve daha güzel olacak” diye yanıt veriyor.
Böreyak, oy verdiği partinin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olduğunu belirtiyor ve Fransa'da yaşarken de tercihinin "sosyalistler” olduğunu söylüyor. "Fransa'daki ailem sağ, ama ben sol ” diyor.
17 Aralık'ta ve sonrasında yaşanan "yolsuzluk ve rüşvet” iddialarını sorunca gülümseyerek "İnşallah değişecek” cevabını veriyor.
"Biletimi iptal ettim, eyleme katıldım”
Hollanda asıllı Charlotte van der Akker ise, 2003'te Nevşehir'e gelin olarak gelmiş ve Türk vatandaşlığa geçmiş. Böreyak'ın aksine adını değiştirmemiş, "O benim ailemin adı” diyor Akker.
Heykeltıraşlık yapan Akker, Türk vatandaşlığa geçmesini şöyle açıklıyor.
"Burada oturuyorum, çalışıyorum, vergi ödüyorum ama oy veremiyordum. Burada yerleştim, herhalde burada öleceğim. Benim Türk olmam lazım, ama çifte vatandaş oldum”
Akker, Türkiye'ye yerleştiği zamana göre, şu an çok fark olduğunu düşünüyor.
‘Ne fark var” şeklindeki soruya Akker, "Daha rahat yaşıyorduk. Devlet yavaş yavaş insanların özgürlüklerini kesiyor. Hoşuma gitmiyor” diye yanıtlıyor.
Akker, Gezi Parkı eylemleri için mutlu olduğunu söylüyor. "Önceleri insanların neden protesto yapmadıklarını görünce şaşırıyordum. Her şey boş veriliyordu. Kötü bir şey varsa sesini yükseltmek gerekiyor. En azından söyle. Hoşuma giden, bütün halk birleşti” diyor.
Avanos'ta yapılan protestolara katıldığını belirten Akker, "Hollanda'ya gidecektim. Biletim vardı. Gitmedim çünkü protesto vardı. Birkaç gün sonra yeni bilet aldım, gittim” diye konuşuyor.
17 Aralık sürecine ise tepki gösteriyor Akker "Bu çalmak. Bizi kontrol et. Ama ya kendisi? O bir Müslüman mı? Hiçbir saygım yok” diyor.
Akker yerel seçimlerde sol partilere oy vereceğini söylüyor. "Programlara baktım bana uygun olan o. Çünkü paylaşmamız lazım. Buradaki sağ öyle düşünmüyor. Zenginler daha zengin, fakirler daha fakir olacak. Bu iyi değil” diyor.
**"Tayyip Bey daha temiz ama…”Yeni Zelanda asıllı Ruth Ann Necla Locklood da, vatandaşlığa geçmiş ama ismini değiştirmek istememiş. Fakat "olmaz” yanıtını alınca adına Necla ismini ekleterek sorunu çözmüş.
Locklood önce Yunanistan'a gitmiş, fakat orayı beğenmemiş. Göreme'yi gelince çok sevdiğini söyleyen Locklood, bir Türk ile evlenmiş.
Ticaretle uğraşan Locklood, "Demokrasi herkes için en önemlisi” diyor.
Gezi Parkı eylemlerini yakından takip ettiğini belirten Locklood, "Türkiye biraz hassas. Problem var. Seçim önemli ama sağ sol önemli değil. Bize biraz demokrasi, değişik fikir lazım” diye konuşuyor.
17 Aralık sonrasında yaşananları sorunca "Tayyip Bey daha temiz ama baktım skandal da çok kötü. Büyük sürpriz herkes için ve çok kötü” diye yanıtlıyor.
Yeni Zelanda'daki ailesinin oyunu hiç açıklamadığını belirten Locklood, oyunu kime vereceğini açıklamak istemiyor.
‘Yeni Zelanda'da oyunu kime veriyordun' diye sorunca "Sol” diyerek rengini belli ediyor.
Türk vatandaşlığına geçen "yabancılar” elbette sadece sol partileri tercih etmiyor. Oyunu, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) vereceğini söyleyen bir Japon, bir de Peru asıllı iki seçmen tüm ısrarlarımıza rağmen konuşmayı reddediyor.**