Stelyo Berberakis
Atina, Yunanistan
Türk-Yunan ilişkileri Ağustos ayında aniden canlanıverdi.
Türkiye’de hükümetin Trabzon'daki Sümela Manastırı'nda bir ayin yapılmasına izin vermesi ve hemen ardından Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkartmasını bir savaş nedeni olarak kabul edeceğini öngören kararını değiştireceği yolundaki haberler, Yunan kamuoyunda olumlu adımlar olarak algılandı.
Ardından Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa ligi karşılaşmaları çerçevesinde Selanik’e gelerek ateşli PAOK takımıyla yaptığı maçta, korkulanın aksine hiç bir tatsız olayın yaşanmaması oldu.
Bu arada bu yıl Yunan adalarını ziyaret eden Türk turistlerin sayısında da büyük bir patlama olduğu gözlendi. Son bir ay içinde Yunan adalarını 9 binden fazla Türk vatandaşı ziyaret etmiş bulunuyor.
Bu durumdan da ekonomik krizin eşiğinden kurtulmaya çalışan Yunan adaları ahalisi oldukça memnun. En azından Yunan basınındaki haber ve yorumlar bu yönde.
Ancak Yunanistan'ın kendi sorunları da yok değil. Ekonomik krize karşı alınan sert önlemlerin Yunan halkını oldukça dara soktuğu kesin.
Taraftar 'asabi' Yunan halkının bu öfkesi bazı durumlarda spor faaliyetlerini de etkisi altına alıyor.
Yunanistan ve Sırbistan milli basketbol takımları arasında yapılan bir dostluk maçında çıkan olaylar bunun bir göstergesi olarak algılandı.
Milli oyuncuların birbirlerini yumruklayıp tekmeledikleri maçta sandalyeler de havada uçuştu. Bazı milliler hastanelik oldu.
Maç bir daha oynanmamak üzere yarıda kesildi.
Sahaya polisler girdi ve ifade vermeleri için oyuncuları karakola götürdü. Sıra şimdi uluslararası basketbol federasyonu FIBA'nın vereceği karara kaldı.
Kaldı ki her iki milli takım da dünya basketbol şampiyonasının yapılacağı Türkiye’ye hareket etmiş bulunuyor.
Ancak Atina’da yaşanan başka bir spor olayı, dünya basınında geniş yer alacaktı.
Dost sahayı Türkiye de mi aramalı? UEFA Avrupa Ligi karşılaşmalarında AEK takımının eşleştiği ve İskoçya’da 1-0 yendiği Dundee United ile Atina’da oynaması gereken rövanş maçı için kendisine bir saha bulamadı.
Nedeni de AEK’nın kendi sahasının tadilatta bulunmasıydı.
AEK bu rövanş maçı için Yunan Panathinaikos ve Panionios gibi takımların sahalarını kullanmak istediyse de bu takımların ve taraftarlarının şiddetli tepkisiyle karşılaştı.
Öyle ki Panionios'un fanatik taraftarları AEK sırf bu sahada maç yapmasın diye kendi stadyumlarını yakıp yıktılar ve yeşil sahaya derin çukurlar açtılar.
AEK bu nedenle son çareyi, en büyük rakibi olan Olimpiakos’a başvurmakta buldu. AEK'nin bu başvurusu Olimpiakos yöneticileri tarafından kabul edildi ancak amansız bir de “şart” koştu.
Yani, evet AEK, İskoç takımıyla rövanş maçını Olimpiakos stadyumunda oynayabilirdi ancak AEK taraftarları stadyuma giremeyecekti.
Başka çaresi kalmayan AEK ise UEFA şampiyonasında hükmen yenik sayılmaması için bu maçı seyircisiz oynamayı kabul etmek zorunda kaldı.
Spor gazeteleri ise İstanbul kökenli AEK’nın bu rövanş maçını Türkiye’de yapmayı önerseydi Türk takımlarından daha fazla karşılık göreceğini yazıp çizdiler.
Ama gel gelelim Türk ve Yunan spor severlerinin bir de ortak yanları var.
Fenerbahçe ile karşılaşan PAOK takımının gerek siyah beyaz renkleri, gerekse amblemindeki kartal, Fenerbahçe'nin rakibi konumundaki Beşiktaş ile PAOK taraftarlarını yakınlaştırdı.
Öyleki her iki takımın taraftarlarının internet siteleri üzerinden Fenerbahçe'ye karşı ortak bir cephe oluşturdukları bile gözlendi.