Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, "Türkiye'nin gerçekleri ile Türkiye'nin algılanması arasında pek çok AB ülkesinde, çok ciddi bir fark, derin bir uçurum var" diyerek, bu farkın kapatılmasının ve Türkiye'nin gerçeklerinin, AB'ye üye ülkelerin vatandaşlarına daha iyi bir şekilde anlatılmasının gerekliliğini vurguladı.
AB Komisyonu'nun Kurumlararası İşbirliği ve İletişimden sorumlu Başkan Yardımcısı Margot Wallström onuruna çalışma yemeği veren Babacan, yemekten önce yaptığı konuşmada,Türkiye'nin son dönemde yaptığı reformlara dikkati çekerek, Türkiye'nin AB sürecinde karşılaştığı güçlüklere karşın reform sürecini kararlılıkla sürdürdüğünü ve sürdüreceğini söyledi.
Babacan, Türkiye'nin AB'nin geçmekte olduğu kurumsal gelişimini yakından izlediğini kaydederek, "Biz, AB'yi gerçek bir küresel aktör olarak görmek istiyoruz. Biz, AB'yi kendinden emin, özgüvenini yeniden kazanmış ve farklılıkların bir arada bulunduğu evrensel ortak değerler, idealler etrafında bütünleştiği bir yapı olarak görmek istiyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİ TÜM DÜNYAYA YARARLI OLACAK" AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Wallström de sivil toplum diyaloğunun hem AB, hem de Türkiye'de geliştirilmesinin önemini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Birbirimizi yeterince tanımamaktan kaynaklanan bir korku var. Bunların ortadan kalkması için sivil toplum diyaloğu büyük önem taşıyor. Bu diyalog çerçevesinde iki tarafın vatandaşlarının, sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmeleri ve görüşmeleri büyük önem taşıyor."
"Türkiye'nin AB üyeliği, hem Türkiye'ye, hem AB'ye, hem de tüm dünyaya yararlı olacaktır" diyen Wallström, AB ile ilişkileri tango dansına benzeterek, önemli olanın AB ile müzakere sürecinde, ülkelerin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi olduğunu ifade etti.
AA