ŞANLIURFA (İHA) - Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı avukat Şehmus Ülek ve Agos Gazetesi'nin Ermeni asıllı yazarı Fırat Dink hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin manevi şahsiyetini ve Türklüğü alenen tahkir ve tezyif etmek" suçlarından dava açıldı.
Şanlıurfa'da bugün görülen davaya avukat Şehmus Ülek katılırken, Ermeni asıllı gazeteci Fırat Dink'i avukatı savundu. Mazlum-Der Şanlıurfa Başkanı avukat Ülek ile Ermeni asıllı gazeteci Dink, 14 Şubat 2002 tarihinde Şanlıurfa'da düzenlenen "Küresel Güvenlik, Terör ve İnsan Hakları, Çok Kültürlülük, Azınlıklar ve İnsan Hakları" konulu panele konuşmacı olarak katılmıştı. Şehmus Ülek, panelde yaptığı konuşması sırasında, "Bu bölgede bir sorun yaşanmaktadır; ama bu bölgenin adı bile hala bazılarınca konulamamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, yeni bir ulus yaratmak projesiyle işe koyulmuş ve bu yüzden de farklı dinleri, dilleri ve etnik grupları yok saymıştır. İzlenen resmi milliyetçi politikalara karşı çıkanlara kimi zaman şiddetle başvurulmuştur. Ama yönetimler sorunları hep bir asayiş güvenlik sorunu olarak algılamak istemiş, çözüm için de militarist yöntemlere başvurulmuştur. Sıkıyönetim ve OHAL gibi rejimler, koruculuk gibi yapılanma, köy boşaltma ve geri dönüşü imkansız kılmak için köy yakma, zorla göç ettirmeler, köylerin, dağların ve insanların isimlerini değiştirmeler, dillerini konuşmayı yasaklamalarla bu sorun çözülmeye çalışıldı" ifadelerini kullanmıştı.
Ermeni asıllı gazeteci Fırat Dink ise konuşmasında, "Çocukluğumdan beri sizlerle İstiklal Marşı söylüyorum. Son zamanlarda bir noktası var, oraya bir geliyorum, orada kalıyorum. Ben susuyorum, sizler soruyorsunuz, ben sonra katılıyorum. Kahraman ırkıma bir gül. Şimdi ırk, ben atam, kahraman, neresi kahraman ya, ırk bu yanlış yurttaşlık kavramını ulusal bir bütünlük ve hala ırkla kahraman bir ırkla sağlamaya çalışıyoruz. Orada susuyorum. Mesela çalışkan bir halkıma bir gül olarak laf olsa ben hepinizden daha fazla söylerim; ama öyle değil. Türküm, doğruyum, çalışkanım söyleminin doğruyum ve çalışkanımın yanını çok seviyorum, bağıra bağıra söylüyorum. Türküm bölümünü de Türkiyeliyim diye söyleyerek algılamaya çalışıyorum" ifadelerini kullanmıştı.
3 YIL HAPİS TALEBİ Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, bu konuşmalardan dolayı Fırat Dink ile Şehmus Ülek hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 160/2 maddesi gereğince takibat yapılmasına izin verilmesi talebiyle Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Savcılığın kararının ardından Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldı. Bugün görülen davanın ilk duruşmasında Şehmus Ülek'i 6 avukat, duruşmaya katılmayan Ermeni asıllı gazeteci Fırat Dink'i ise avukatı Mustafa Fuat Balıkçı savundu. Şehmus Ülek'in avukatlarından Ferda Güllüoğlu, bu tür konuşmaların artık panellerde, televizyonlarda tartışıldığını ileri sürdü.
Mahkeme duruşmayı 7 Temmuz 2005 tarihine ertelendi. Her 2 sanık da 3 yıl hapis cezası talebiyle yargılanıyor.
Duruşma sonrası gazetecilere bir açıklama yapan avukat Şehmus Ülek, "Mazlum-Der olarak 2002 yılında düzenlediğimiz panelde ben ve Fırat Dink, Cumhuriyet'e ve Türkler'e tahkir tezyiften yargılanıyoruz. Bu davanın açılması bile AB uyum sürecinde açılan düzenlemelerin uygulamaya yansımadığının göstergesidir. Adalet Bakanlığı'nın izniyle bu soruşturma açılıyor. Sayın Adalet Bakanlığı'nın da buna izin vermesi, düşünceyi suç olmaktan çıkarma iradesinin maalesef ülkeyi yönetenlerde oluşmadığının açık ifadesidir. Adalet Bakanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın yasakçı düşüncelerini eleştirirken, kendisinin yasakçı tutumunu gözden geçirmelidir. Cumhuriyet'in tek tip ulus yaratma projesini eleştirmiştik. Bu projeyi eleştirdiğimiz için yargılanmamız gerçeğini değiştirmeyecektir. Bu suç değil. Son düzenlemelerle de ortaya çıktı" dedi.