HABER

Türk'ten Erdoğan'a yanıt

Türk'ten Erdoğan'a yanıt

ANKARA (ANKA) –DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Başbakan Erdoğan'ın son günlerdeki söylemlerini "takke düştü kel göründü" olarak değerlendirirken "bizi terbiye edemezsiniz gelin birlikte demokrasiyi geliştirelim" diye konuştu. Özgürlüğü, demokrasiyi savunmanın bir bedeli olduğunu kaydeden Türk, bu bedeli ödemeye devam edeceklerini kaydetti.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, partisinin Meclis grup toplantısında son siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Konuşmasına, 70'nci ölüm yıldönümünde Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili değerlendirme yaparak başlayan Türk, Atatürk'ün yaşadığı dönemin bilimini rehber edinerek, Türkiye'yi çağdaş bir noktaya getirmek istediğini söyledi. Atatürk'ün tabulaştırılmaması gerektiğini kaydeden Türk, "bütün kuşatılmışlığına rağmen, ölmeden kısa bir süre önce, iç barışı ve uzlaşıyı gerçekleştirmek için 1938 Genel Affını ilan etmiştir. Ötekileştirilen, cezalandırılan, hapsedilen bütün muhalifleri, bütün kesimleri, Cumhuriyetle barıştırmak için, büyük bir iç uzlaşı hamlesi başlatmıştır" dedi. Mustafa filmiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Ahmet Türk, Atatürk'ün "peygamberleştirilmemesi" gerektiğini ifade ederek "Mustafa Kemal eğer bir peygamber olmayı kafasına koysaydı, sistemi değiştirmeden, hilafeti kaldırmadan, halife olma mantığını sürdürürdü. 70'inci yıldönümünde Mustafa Kemal'i en anlamlı şekilde anmak, Cumhuriyeti demokrasi ve çoğulculukla buluşturmak anlamında değerli olabilir. Bu vesileyle, hakkındaki tüm belge ve bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması gerekir. Bir an önce, Cumhuriyetin demokratikleştirilmesi için, Mustafa Kemal'i, kendisinin yegane sahibi olduğunu söyleyen statükocu azınlığın elinden kurtarılması şarttır. Gençlerimizi, demokratik kamuoyunu, statükonun Kemalizm tekeline ve rantçılığına son vermek için, Mustafa Kemal'in kendisine rehber ettiği bilimle anlamaya ve kavramaya davet ediyorum. "diye konuştu.

-"ABD'DEKİ SEÇİM SONUCU DEMOKRASİNİN ZAFERİ"-
Ahmet Türk, ABD seçimlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Barack Obama'nın Amerika'nın yeni başkanı seçilmesinin, dünyada ırkçılık ve ayrımcılığın da sona ermesi olarak selamlandığını, insanlığın eşit-özgür ve kardeşçe bir dünyaya ulaşma umutlarını artırdığını kaydeden Türk, "ABD'de ilk defa siyahi bir insanın siyasi bir merciye aday olması önemliydi. Bu demokrasinin erdemlerinden birisi. Siyahi bir insan ABD'de başkan olabiliyor. Bunu siyahilerin ya da beyazların zaferi olarak değil demokrasinin zaferi olarak görmek lazım" dedi. Mc Cain'in seçim sonucunu "halkın zaferi" olarak değerlendirdiğine işaret eden Türk, "Türkiye'ye bakıyoruz halkın iradesiyle seçilmiş bir parti var; DTP. Bu ülkenin başbakanı ise demokrasi sayesinde seçilmiş, halkın iradesiyle seçilmiş bu partiye malum parti, bizlere malum kişiler diyor. Sıkılmadan da 72 milyonun başbakanı olduğunu söylüyor" diye konuştu.

-"BU BAYRAK HEPİMİZİN"-

Başbakan Erdoğan'ın "etnik milliyetçiliği, din siyasetini mahkum ediyoruz" dediğini hatırlatan Türk DTP olarak "etnik milliyetçilik halkların düşmanıdır" dediklerini, etnik milliyetçiliği şoven bir yaklaşım olarak gördüklerini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın alt-üst kimlik söylemlerinde bulunduğunu hatırlatan Türk, Başbakan'a "üst kimlik diyorsunuz, ‘Kürt yurttaşım' dediğiniz insanların kimliğine, kültürüne saygı gösterin, haklarını güvence altına alın,bu farklılıkları zenginlik olarak kabul edin. Herkes, Türkiye Cumhuriyeti kimliğine bağlıdır, bunu kabul ediyoruz. Biz tek tip bir topluma karşıyız. Bu bayrak hepimizin. Bayrağı, ortak değer olarak ele almak lazım. Böyle ele alırsak sorunların birçoğunu çözmüş oluruz. Ortak aklı ortaya koyabilirsek, diyalog ortamını sağlayabilirsek 72 milyonun ortak geleceğini sağlarız. Sonuçta bu ülke hepimizindir. Ortak gelecek kurma şansımızın her zaman olduğunu görüyoruz" diye seslendi. Anayasanın 66. maddesindeki Türk Vatandaşlığı tanımının değiştirilmesini isteyen Türk, "Türkiye Cumhuriyeti'nin üst kimlik olduğuna inanıyoruz. Tek bayrak altında birlikte yaşamaya itirazımız yok. Önemli olan nasıl bir yurttaşlık? Alt-üst kimlik nedir?" diye sordu.

-"DEVLETİN İMKANLARINI İKTİDARLARINI KORUMAK İÇİN KULLANIYORLAR"-
AKP'nin gündeminde yoksulluk, açlık, yaşama hakkı gibi konuların olmadığını gündemlerinde kendilerine çıkar sağlama anlayışının olduğunu savunan Türk, AKP'nin Güneydoğu bölgesinde 70 milyon tona yakın kömür dağıttığını bunun da seçime yönelik olduğunu söyledi. Türk "Başbakan insanlara yardım ediyoruz diyor. Bunu cebinden mi yapıyorsun. Devletin imkanlarını iktidarınızı korumak için kullanıyorsunuz, bu yolsuzluktur" dedi.

-"SAVAŞ EKONOMİSİNE SON VERİLMELİ"-

Türk 85 yıllık Cumhuriyet'in dışa bağlı sermayenin ve tekellerin kontrolünde olduğunu savunan Türk savaş ekonomisi yürütüldüğünü öne sürdü. Türk "Hükümet sözcüsü Türkiye'nin 1984'ten bu yana çatışmalara 1 trilyon dolar harcama yaptığını ifade etmiştir. Aslında bu, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı krizin nedenini ortaya koymaktadır. Bu askeri harcamalar, dağa taşa atılan bombaların maliyeti, 70 milyon insanın mutfağına yansımış olsaydı, bugün Türkiye farklı bir yerde olurdu. Savunma bütçesi her yıl artmaktadır. Türkiye'nin ekonomik krizi yara almadan atlatması için savaş ekonomisine son verilmelidir."diye konuştu.

-"TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ"-
Erdoğan'ın son günlerdeki söylemlerini eleştiren Türk, AKP'nin ve Başbakan'ın artık kendi gerçeğini gizleyemediğini ve gerçek yüzünü ortaya çıkardığını kaydetti. Türk şunları söyledi:
"Şimdi bakıyoruz; ‘AKP devletleşiyor', ‘Erdoğan Çiller'e benzemeye başlıyor' gibi değerlendirmeler yapılıyor. AKP aslında bu duruma yeni düşmemiştir. Biz bir yıldır Meclis kürsüsünden bunları ifade etmeye çalışıyoruz. AKP'nin şu an içinde bulunduğu tabloyu ‘takke düştü kel göründü' şeklinde tanımlamak daha doğru olacaktır. AKP'nin demokratik değerlerle örtüşmeyen bu yüzünü deşifre eden, açığa çıkartan aslında bizler olduk. Bu gün demokrasi ihtiyacı her zamankinden daha fazla dile getiriliyorsa, AKP'nin siyasal duruşu sorgulanır noktaya geliyorsa bunda, DTP'nin her türlü bedeli ödemeyi göze alarak verdiği demokratik mücadelenin etkisi görülmelidir. Sayın Başbakan'ın bize karşı kızgınlığının-hırçınlığının nedeni de budur. ‘Bölge'de Kürtleri bir süre daha oyalarım, batıda da aydınların ve liberallerin desteğini almaya devam ederim' diye düşünüyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Biz, elbette Sayın Başbakan'ın ve partisinin bu duruma düşmesini istemezdik Öyle görünüyor ki bu gidişle AKP'nin kendisi çözülecek."

En Çok Aranan Haberler