Mehmet ÇINAR- Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA) - ANTALYA'da dün Cessna 152 tipi tek motorlu uçağın düştüğü yere ilk ulaşan Manavgat Belediyespor Kulübü'nün masörü Erhan Coşkun, enkazda sıkışan iki mürettebatın nabzını kontrol ettiğini, yardımcı pilot Deniz Adalı'dan düşük nabız aldığını, 30-45 saniye sonra kontrol ettiğinde ise nabız alamadığını söyledi. Antalya'nın Manavgat ilçesi Ulualan mevkisinde dün saat 15.30 sıralarında düşen ve pilotlar Serkan Dilci ile Deniz Adalı'nın yaşamını yitirdiği uçağın enkazında kaza kırım ekibi bugün incelemede bulundu. Enkaz alanına, Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileriyle birlikte gelen kaza kırım inceleme ekibi, bir ay içinde ön raporu hazırlayacak. Daha önce dört kez arızalanan ve çeşitli kazalara karıştığı için de 'sabıkalı' olarak nitelendirilen uçakla ilgili çok hassas bir çalışma yapılacağını anlatan kaza kırım inceleme ekibi yetkilileri, raporların ABD ve İtalya'da da inceleneceğini, kesin raporun 1 yıl gibi bir sürede tamamlanabileceğini anlattı. Kaza kırım ekibinin incelemelerinin ardından uçağın enkazı bir kamyonla Ankara'ya götürülecek. 'UÇAK DÜŞTÜĞÜNDE YARDIMCI PİLOT YAŞIYORDU' Olayda ölen pilotlardan Deniz Adalı'nın, uçak düştükten sonra kısa süre daha nabzının çok düşük attığı ortaya çıktı. Uçağın düştüğü yere yaklaşık 800 metre uzaklıktaki Manavgat Belediyespor Kulübü'ne ait spor tesislerinde kulüp oyuncuları antrenman yaparken yaşanan kazayı ilk görenlerden kulübün masörü Erhan Coşkun'un, olay yerine ilk ulaşan ve mürettebata ilk müdahaleyi yapan kişi olduğu belirlendi. Kaza sonrası uçağın enkazına motosikletle ilk ulaşan isim olan Erhan Coşkun, Deniz Adalı'nın nabzını kontrol ettiğinde düşük nabız aldığını anlattı. Coşkun, “Hocamız uçağın düştüğünü söyledikten sonra yaklaşık 2 dakika içerisinde alana geldim. Alana geldiğimde uçak parçalı bir haldeydi. Pilotlardan birini gördüm, nabız almak için yanına gittim. Çok düşük de olsa nabız vardı ama düşmenin etkisiyle iç organlarında sıkıntı olduğu belliydi. Diğer arkadaşın yanına geçtim ve nabız yoktu. Tekrar diğer arkadaşın yanına gittim ve nabız yoktu. Çok keskin benzin kokusu geldiği için alandan ayrılmak zorunda kaldım. Sonra da ambulans ve itfaiye geldi. Ambulanstaki görevli arkadaşlar da baktı, zaten ölmüştüler" diye konuştu. UÇAĞIN DÜŞÜŞÜNÜ GÖRDÜ Kazanın yaşandığı saat 15.30 sıralarında antrenmana çıkmak üzere olduklarını belirten kaleci antrenörü Mehmet Toman ise, “Antrenmana başlamak üzereydik. Uçak birkaç seferdir uçuyordu burada. Sonra bir iniş yaptı. 5-10 dakika sonra tekrar kalktı ve denizin üstüne doğru gitti. Dönüşte de kafa üstü dönerek inmeye başladı. Tahminim herhalde kurtarmaya çalıştı. Tam dik değil de hafif yan kafa üstü düştü. Hemen 112'yi aradık, 112 de jandarmaya bağladı. Olayı anlattım, olduğu yeri gösterdim. Nitekim ambulans ve jandarma hemen oraya gitti. Jandarmaya da yolu gösterdim. Vardığımızda iki cansız beden uçağın içinde sıkışmış vaziyette yatıyordu" dedi. Uçağın düştüğü alanla spor tesisleri arasındaki mesafenin 800 metre civarında olduğunu belirten Toman, uçak düştükten sonra patlama olmadığını, direkt düştüğünü, jandarmayla vardıktan sonra herhangi bir yangın ibaresi de olmadığını söyledi. Toman, “Sadece düştüğü yerde benzin kokusu vardı. İtfaiye geldi sıkıştığı yerden çıkarttı. Onun haricinde bir şey görmedik. Havada olduğu için çok rahat görünüyordu. Düşerken gördüm" diye konuştu.