Robert Peston
BBC Ekonomi Editörü
G20 liderlerinin, bankaların bulunduracakları asgari sermayeyle ilgili sert kuralları kademeli olarak almakta anlaşmaları, bankacıları rahatlatacaktır.
Asgari sermaye miktarının artırılması, bankaların muhtemel zararlarına karşı bir koruma önlemi olarak görülüyordu.
Ancak bankacılar, sermaye miktarına yönelik yeni kuralların hemen uygulanmasının kırılgan dünya ekonomisini zayıflatmasından ve ekoniminin toplarmanma sürecine zarar vermesinden korkuyordu.
Zira bankacılar, daha fazla sermaye bulundurmaya zorlanmaları halinde, kurumsal ve bireysel kredi vermenin kendileri için daha pahalı hale geleceğini söylüyordu.
Bu noktada kaygılarını dile getirenlerin başında da, Euro bölgesine dahil ülkelerin bankaları ve ülkeleri geliyordu.
Çünkü bu ülkelerde bankaların sermayeleri dünyadaki rakiplerine kıyasla daha az, özellikle ekonominin finansmanında ise merkezi rol onların.
Daha fazla sermayeden kaçış yok Yine de bankacılar, G20 Zirvesi Bildirgesi'nin sert dili nedeniyle kaygılanacaklardır.
Zira bildirgede, yeni kurallar tam olarak uygulandığı zaman, bankaların mali kriz öncesine kıyasla dört hatta beş kat fazla sermaye bulundurmaları gerekeceği ima ediliyor.
Bankaların ayakları üstünde sağlam bir şekilde durmaları gerektiğinde ısrar ederek, onların maliyetlerinin artacağını, karlarının azalacağını ve bankaların daha ucuz kredi verme yeteneklerinin sınırlanacağını da kabul etmiş oluyoruz.
Yani, yeni "Kemer Sıkma" dönemi, sadece kamu sektörünün daraltılmasıyla sınırlı değil.
Tuhaf bir periyot olan son 20 yılda, ekonomik büyümemizin bir kısmının ardında, kullanıma hazır ucuz banka krediler vardı.
Bu dönem son buldu.