HABER

"Üroloğum ırzıma geçti hakim bey"

"Üroloğum ırzıma geçti hakim bey"

Prostat kontrolü için Kırklareli'de bir üroloğa giden hasta "Prostat masajı yapacağım diyerek beni yatırdı. İki eli de omzumdaydı" diyerek polise başvurdu. Mahkeme, doktoru suçsuz buldu. Yargıtay konuyu enine boyuna tartışıp, doktorun yargılanmasına karar verdi.

Ürologlar arasında anlatılan prostat muayenesine ilişkin fıkra gerçek oldu. Kırklareli'nde yaşayan 37 yaşındaki hasta, 2 ay boyunca üroloji uzmanının özel muayenehanesine giderek prostat tedavisi olmaya başladı. Karın ve makattan üç kez muayene olan hastanın rahatsızlığı geçmeyince doktordan yeniden randevu aldı.

Ürolog doktorun, kendisine prostat masajı yapacağını belirterek yüzüstü yatırdığını iddia eden hasta, sanık doktorun el ve parmaklarıyla prostat masajı yapmaya başladığını ve bir kaç dakika sonra sanık doktorun iki elinin de omzunda bulunduğunu anlaması üzerine hemen toparlanıp "sen nasıl doktorsun" diye bağırarak odadan çıktığını iddia etti.

Muayenehanede bekleyen diğer hastalara da seslenen katılan, doktora karşı "Irz düşmanı, terbiyesiz adam" dedi. Hasta, kendisine fiili livatada bulunduğu iddiasıyla üroloji uzmanından şikayetçi oldu. Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi açılan davada İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan mütalaa istendi. Mahkeme, doktoru beraat ettirdi.

Yargıtay çok tartıştı
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 5. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay, sanık doktorun fiili livata suçunu işlediğine karar vererek mahkumiyet hükmü kurulmasını istedi. Doktor 7 ile 15 arasında ceza talebiyle yargılanacak. Oyçokluğuyla alınan kararın karşı oy yazılarında ise şu görüşlere yer verildi: "Olay günü sanık doktor tarafından kendisine tatbik edilen tuşe rektal ve prostat masajının yapılış tarzı konusunda önceden yeterli bilgisinin bulunmaması ve bunun biraz da hoyratça gerçekleştirilmesi durumunda bu tedavi yöntemini farklı yorumlamıştır. Durumu onurunu kıran bir hal olarak algılamış ve tepki göstermiş olabileceği, muayenehanede olay anında başka hasta kişilerin de bulunduğu, böyle bir ortamda soyunan doktor sanığın, reşit ve erkek mağdura livatada bulunduğunu kabul edebilme, kabul etmemekten daha zor bir ihtimaldir. Adli Tıp Kurumu'nun bulgularının ileri sürülen livata eylemi ile irtibatının da kurulamadığı, 37 yaşında ve evli mağdurun, anüsüne erkek cinsel organının sokulması ve üzerine abanılıp ileri geri hareket yapılması durumunda bunun ne anlama geldiğini derhal fark etmesi gerektiği halde fark edemediğine ilişkin anlatımları şüphe ile karşılandı ve inandırıcı bulunmadı."

En Çok Aranan Haberler