HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Uyku apnesi kalp hastası yapabiliyor

Uyku sırasında ortaya çıkan 8 ila 10 saniyelik nefes durması ve nefes alamama nöbetlerinin "uyku apnesi" olarak tanımlandığını belirten Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Fazıl Apaydın, "Uyku Apnesi orta ve ileri derecede ise yani bir saatte beş ila 20 kez gerçekleşiyorsa kişinin oksijen alması ve vücutta biriken karbondioksiti atması zorlaşır. " dedi.

Uyku apnesi kalp hastası yapabiliyor

Uyku apnesinin her insanda özellikle içki alımı, ağır yemekler yemek ve aşırı yorgunluk gibi durumlarda nadiren de olsa ortaya çıkabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Fazıl Apaydın, "Ancak bu durum sürekli olarak her gece meydana gelirse bir hastalık söz konusu demektir.

Bu hastalık şişman, kısa boylu ve kısa boyunlu kimselerde sık görülür. Bu kişilerde uyku apnesi gelişmesinin temel nedeni, yumuşak damak ve dil kökünde ortaya çıkan daralmalardır. Bu daralmaları fazla kilo ve kısa boyun, çenenin geride olması gibi anotomik bozukluklar meydana getirir. Ayrıca burun tıkanıklıkları bu tabloyu daha da olumsuz etkiler. Hayati tehlikeye sebep olan bu hastalık gecikmeden tedavi edilmelidir. Bu durumda kişinin vücudunda kirli bir kan dolaşır. Eğer tedaviye hızla başlanmazsa kişide ciddi kalp hastalıkların çıkması kaçınılmazdır" diye konuştu.

BELİRTİLERE DİKKAT EDİN

Bu hastalığın belirtilerinin kişi gece rahat uyuyamadığı için gün boyu yorgunluk, uyku hali ve konsantrasyon bozukluğu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Apaydın, "Bu belirtileri yaşayan kimselerin eşleri ya da aile bireyleri gece uyku kayıtlarını getirmektedir. Hasta bize geldiğinde ise detaylı bir kulak burun boğaz muayenesi ve uyku laboratuarında polisomnografi denen bir cihaz ile çeşitli ölçümler yapılır. Ayrıca kalp atışı, solunum sayısı ve beyin dalgalarının durumu gibi çeşitli ölçümler yapılarak uyku apnesinin varlığı ve şiddeti hakkında bilgi sahibi olunabilir" şeklinde konuştu.

Hastalık teşhisinin konulmasından sonra hem hastaya, hem de hekime görevler düştüğünü belirten Prof. Dr. Fazıl Apaydın, yapılması gerekenleri ise, "Hasta mutlaka kilo vermeli ve egzersiz yapmalıdır. Ayrıca altta yatan yüksek tansiyon ve akciğer hastalıkları gibi önemli hastalıkların tedavisi gerçekleştirilmelidir. Bu hastalığın tedavi standardı uyku sırasında bir maske ve cihaz yardımıyla hastaya oksijen verilmesidir. Ancak bu tedaviyi istemeyen ya da tolere edemeyen kişilere cerrahi uygulamalar yapılabilir.Cerrahi uygulamalar lazer, radyofrekans gibi yöntemlerden oluşur. En çok yapılan cerrahi müdahele bademciklerin alınarak yumuşak damağın gergin hale getirilmesidir. Tüm bu modern cerrahi uygulamalar EÜ Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Servisi'nde yıllardır uygulanmaktadır. Ameliyatların başarısı hastanın üzerine düşenleri yapmasıyla artar." sözleriyle anlattı.

(İHA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler