Samsun - Yaklaşık 18 yıldır Türkiye gündemindeki yerini koruyan Samsun ve Sinop'taki depolarda muhafaza edilen zehirli varillerin bertaraf edilmek üzere yurtdışına çıkarılacak olması çevreci örgütlerin yanı sına depoların bulunduğu bölgede yaşayan vatandaşlar tarafından da memnuniyetle karşılandı.
2 yıl önce İskenderun Körfezi'nde 2 bin 200 ton zehirli atıkla batan MV Ulla gemisindeki atıkların İspanya'ya geri gönderilmesi çalışmalarının ardından Samsun ve Sinop'taki depolarda muhafaza edilen İtalya'dan geldiği iddia edilen zehirli varillerin de bertaraf edilmek üzere yurtdışına gönderilecek olması, Türkiye'nin toksik atık konusundaki duyarlılığı açısından önemli gelişme olarak ortaya çıkıyor.
Samsun ve Sinop'taki zehirli variller konusu, 4 Ağustos 1988'de Türkiye'nin Karadeniz sahillerinde ilk şüpheli varillerin bulunması ile kamuoyu gündemine taşındı.
Samsun'un Alaçam ilçesi sahillerinde karaya vuran varillerin hangi ülkeye ait olduğu kısa sürede anlaşılırken, üzerlerinde "R" harfi bulunan variller radyoaktif madde içerdikleri sanılarak önce kamuoyunda büyük endişe yarattı.
Ancak yapılan incelemeler sonucunda "R" harfinin radyoaktivitenin değil, İtalyanca'da atık anlamına gelen 'rifiuti' kelimesinin kısaltması olduğu ortaya çıktı.
Variller bu tarihten itibaren İstanbul'dan Rize'ye kadar uzanan bir bölgede Karadeniz sahillerine vurmaya devam etti. Bu sırada olay hem Türk, hem de İtalyan basınında geniş yer buldu.
Aradan geçen süre içinde zaman zaman ortaya çıkan ve "şüpheli" olarak betimlenen bazı varillerin de muhafaza için götürüldüğü söz konusu 2 depoda halen 215'i dolu 360 dolayında varil bulunuyor.
Kesin boşaltma noktası tam olarak bilinmese de varillerin Karadeniz'in Türkiye kıyısındaki derin noktalarından olan Ereğli açıklarında denize boşaltılmış olabileceği, halen 3000'den fazla varilin de deniz dibinde bulunduğu tahmin ediliyor.
Söz konusu varillerden alınan numunelerin laboratuvar incelemelerinde içlerinde zehirli tarım ilacı DDT türevleri, diğer klorlu organik bileşikler, solventler, alifatik ve aromatik hidrokarbonlar, aktif hale gelmiş karbon granülleri ve polimer ve boya artıkları bulunan bir miktar zehirli ve çevreye zararlı kirletici bulundu. Daha sonraki araştırmalarda da boya atıkları, aktive edilmiş karbon granülleri ve polimer artıkları olarak gözüken maddelere rastlandı. Bunlara ek 9 ayrı ağır metal incelenmesi yapıldı ve analiz sonuçlarında bu ağır metallerin hepsinin en az bir numunede bulunduğu anlaşıldı.
Greenpeace Akdeniz Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, İtalya'nın bu konudaki sorumluluğunun net olarak ortaya konması gerektiğini belirterek, "Sadece varilleri göndermek yeterli değil. MV Ulla olayında nasıl ki atıklar İspanya'ya gönderilmişse, zehirli variller de İtalya'ya gönderilmeliydi" dedi.
Dökmecibaşı, varillerin bulunduğu depoların boşaltılmasının ardından çevrede sızıntılardan meydana gelen bir olumsuzluk olup olmadığı konusunda gerekli tahlillerin yapılması gerektiğini de söyledi.