Vitamin Değil Meyve

Her çocuk güneşli havalarda zamanının çoğunu açık havada geçirmek ister. Yaz ayları anneler için ise çocuklarının sağlıklarını korumak için çok daha dikkatli olunması gereken bir dönemdir. "Çocuk ne zaman güneşe çıkmalı? Ne yemeli? Ne giymeli? Ek vitamin verilmeli mi? Memorial Ataşehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Özlen Kaya Çardak, "Yaz aylarında çocuk bakımı" konusunda bilgi verdi.

Çocuğunuzun açık havada oynamasına izin verin

Özellikle oyun çocuğu adı verilen 3-6 yaş grubu saatlerce dışarıda kalmaktan büyük keyif alır. Yaz mevsiminde uygun tedbirlerin alındığı sürece anne- babalar çocukların bu isteklerini yerine getirmelidirler. Hem fiziksel hem de ruhsal açıdan açık havada zaman geçirmek çocuklar için çok faydalıdır.

Güneş koruyucu olmadan sokağa çıkarmayın

Yaz ayları vücudumuz güneşten D Vitamini sentez ederek kışa hazırlık yapar. Bu nedenle güneşin çok dik gelmediği öğle saatleri haricinde çocukları güneşten yararlandırmak gerekir. Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında güneşin zararlı etkileri maksimum düzeye çıkacağı için güneşe çıkmadan önce çocuklara güneş koruyucu kremler sürülmesi uygun olur.

---

Çocuğunuz esmerse 30 faktörlü koruma yeterli olabilir

Ten rengine göre bu tip kremlerin koruma faktörü değişir. Çok açık tenli, renkli gözlü çocuklarda ve 1 yaş altı bebeklerde 50 faktör ve üzeri güneş kremleri uygundur. Ten rengi koyu, esmer çocuklarda 30 faktörlü güneş kremi yeterli olur. Güneş kremi seçerken mineral filtre içermesi ve bebeğe alerji yapmayacak özellikte olmasına olmasına dikkat edilmelidir.

Kimyasal filtre içeren güneş kremlerinde alerji riski daha yüksektir. 1 yaş altı bebeklerin cildi daha büyük çocuklara göre daha hassastır ve uygulanan her türlü kremin emilimi daha fazladır. Bu nedenle 1 yaş altı güneş kremi seçerken daha dikkatli olmak gerekir. Güneş kremleri kuru cilde güneşe çıkmadan 20-25 dakika önce sürülmelidir.

Bebeğinizin terlemesini önlemek için...

1 yaş altındaki bebekler özellikle baş bölgesinden çok terleyebilir. Bunun için üşüyeceği korkusuyla kalın şapkalardan kaçınılmalı ve sadece rüzgarı engelleyecek pamuklu şapkalar tercih edilmelidir. Bebek giysilerinde sentetik ve terleten kumaşlar tercih edilmemelidir. Giysiler kadar bebek arabalarının veya oto koltuklarının kumaşlarının da terletebileceği dikkate alınmalıdır. Özellikle araç içinde güneş vurduğu zaman oto koltuğu içindeki çocuğun üstü pamuklu ve ince bile olsa çok terleyebileceği unutulmamalıdır.

Çocuğunuzu araç içinde bırakmayın

Yaz aylarında güneşin vurduğu araç içinde çocuklar uzun süre bırakılmamalıdır. Dışarıda ısı 30 derece iken pencereleri kapalı ve güneş vuran bir araç içinde ısı 40 derecelere kadar artabilir ve özellikle 1 yaş altı bebekler için bu ısı tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

---

Çocukların da sıvı ihtiyacı var

Yaz mevsiminde tüm insanlar gibi çocukların da sıvı ihtiyacı artar. 18 ay altındaki bebeklerde yaz dönemi anne sütüne devam ediliyor olması önemlidir.

0-6 ay sadece anne sütü ile beslenen bebeklere 6 aydan sonra ek gıdalara başlanmalı, anne sütüne bu dönemde de ek gıdalarla birlikte 2 yaşa kadar devam edilmelidir. Sıcak havalarda su içmek istemeyen bebekler eğer anne sütü alıyorlarsa sıvı ihtiyaçları karşılanmış olur. Yaz dönemi ishal benzeri enfeksiyonların da arttığı dönemdir. Anne sütü alan bebeklerin daha az ishal olduğu ve olsa bile ishallerinin daha kısa sürdüğü kanıtlanmıştır.

Taze sebze meyve vitamin yerine geçer

Yaz dönemi taze meyve ve sebzelerin daha kolay ulaşıldığı bir mevsimdir. Çocukların bu dönem bol meyve ve sebze tüketmesi önemlidir. Düzenli meyve sebze tüketen çocukların yaz dönemi vitamin şurup içmesine gerek yoktur. Yaz aylarında vücudun ihtiyacı olan D Vitamini de güneşten alınmaktadır.

Güneş çarpmasına dikkat!

Yaz aylarında uzun süre direkt güneş altında kalma sonucu güneş çarpmaları olabilir. Bu tip durumlarda çocuklarda ateş yüksekliği ve halsizlik gözlenebilir. Terleme sonucu sıvı kaybı oluşur ve güneş çarpması olan çocuğun sıvı ihtiyacı artar. Su içirilmeli, vücut sıcaklığı normalin üzerindeyse ateş düşürücü ilaçlar kullanılmalıdır. Şikayetler devam ettiği takdirde mutlaka doktora başvurulmalıdır.