ANKARA (İHA) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, ABD'nin Irak'ta esirlere yönelik işkence uygulamalarına tepki göstererek, "İşgale karşı koyan insanlara yapılan kolonyalizm vahşetini elbette tarih kaydedecektir. Ama ülkemizde ve dünya insan hakları örgütleri ve savunucularının hareketsizliği ve seslerini güçlü olarak yükseltmemeleri, insani müdahalenin düşünülmemesi, üçüncü bin yılın ilk vahim ayıbıdır; son olmasını diliyorum" dedi.
Türkiye'nin önünü tıkayan olumsuzlukların başında organize yolsuzluklar geldiğine dikkat çeken ve "Temiz toplum için yolsuzlukları önleme öncelikli alandır" diyen Ok, "Bu alanda ilk tedbir, hesap sormanın yasal temelini oluşturmaktadır. Hesap sorma yetkiniz yoksa, hesap almanız da mümkün değildir" dedi. Yolsuzluklara karşı siyasetçinin konumu, bakışı ve duruşunun son derece önemli olduğuna işaret eden Ok, yolsuzluklara ve bu amaca yönelik organizasyonların içinde olunmasa da kamu kurumlarının, bu kapsamda yargının yolsuzlukların üzerine etkin bir şekilde gitmesini sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılmamasının siyasetçiyi töhmet altında tuttuğunu savundu.
YOLSUZLUKLA MÜCADELE VE YASAMA DOKUNULMAZLIĞI Ok, son yıllarda yolsuzlukları önleme yolunda önemli mesafeler alındığı ancak yeterli olmadığını belirterek, "Adaletin hesap sorma gücü ve alanının genişletilmesine yönelik yeni düzenlemelere acilen ihtiyaç vardır" dedi. Ok, yolsuzluğun önemli bir ayağını oluşturan bürokrasinin de gereksiz bir koruma altında olduğunu ifade etti. Yolsuzlukları önleme kararlılığını gösterme yolunda topluma verilecek en önemli mesaj ve moralin, yasama dokunulmazlığının sınırlandırılması olacağının hem siyasetçi, hem de kamuoyu tarafından kabul edildiğine işaret eden Ok, yolsuzlukla savaşımda başarının kalıcı olabilmesi için öncelikle ele alınması gerekli konulardan birisinin bu olduğunu vurguladı. Parlamento üyelerine tanınan yasama dokunulmazlığının, yasa önünde eşitliğe istisna teşkil ettiği için tepkiyle karşılandığını belirten Ok, bir uzlaşma sağlanamaması halinde, bugünkü koşullarda yasama dokunulmazlığını sınırlamanın mümkün olamayacağını vurguladı. Ok, yapılacak sınırlamanın çok önemli bir kazanım olarak, milletvekilinin onur ve saygınlığını artıracağını, TBMM'ye olan güven ve itibarı da yükseltileceğinin bilindiğini kaydetti.
Ok, yargı reformu kapsamında sürekli gündemde olan İhtisas mahkemelerinin kurulması ve yaygınlaştırılması politikasını çok olumlu karşıladıklarını söyledi. İhtisas Mahkemeleri'nin, yargılama sürecini kısaltma, kararlarda isabeti artırma, dolayısıyla tarafların güvenini sağlanmanın yanında bilirkişi kullanma gereksinimini en aza indirdiğine işaret eden Ok, ancak bu mahkemelerde görevlendirilecek hakimlerin, alanlarında uzmanlaştırılması gerektiğini bildirdi. Bazı yasalarda İhtisas Mahkemelerinin, iş bölümü esasına göre görevlendirilen mahkemeye indirgendiğini gördüklerini ifade eden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ok, "Gerçekten uyuşmazlığın çözümü için İhtisas Mahkemesi gerekiyorsa, bu yanlış öngörüdür. Aksi halde İhtisas Mahkemesi adı kullanılmamalıdır" şeklinde konuştu.
'ÜÇÜNCÜ BİN YILIN İLK VAHİM AYIBIDIR' Ok, konuşmasının son bölümünde Irak'taki işkence olaylarına değindi. "Bugün en vahim insan hakları ihlalleri, bu kapsamda işkence Irak'ta yapılmaktadır" diyen Ok, işkenceleri ilişkin haber ve resimlerin yıllarca unutulmayacak utanç belgeleri olduğunu söyledi. Üzüntüyü daha artıran bu işkencelerin, yıllarca demokrasi ve insan hakları öncülüğünü yapanlardan gelmesi olduğunu vurgulayan Ok, şunları kaydetti: "Bir ülkenin kaynaklarına sahip olmak için silah kullanmak suretiyle o ülkenin kaderine hükmetmek dünya barışı ve insanlık için tehlikeli bir eğilim ve gidiştir. İşgale karşı koyan insanlara yapılan kolonyalizm vahşetini elbette tarih kaydedecektir. Ama ülkemizde ve dünya insan hakları örgütleri ve savunucularının hareketsizliği ve seslerini güçlü olarak yükseltmemeleri, insani müdahalenin düşünülmemesi, üçüncü bin yılın ilk vahim ayıbıdır; son olmasını diliyorum".
Törende, yargıya hizmetlerinden dolayı, Yargıtay Cumhuriyet eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun da aralarında bulunduğu birçok kişiye plaket verildi.