HABER

Yaşlanan erkeklerin en çok merak ettiği sorular

Yaşlanan erkeklerin en çok merak ettiği sorular

Yaşlanma süreci tüm vücut sistemlerini olduğu gibi cinsel hayatınızı da etkiler.

Yaşlılık sürecinde meydana gelen biyolojik, hormonal ve psikolojik değişimler cinsel fonksiyonlarınızı fizyolojik olarak azaltacaktır. Burada önemli olan bu fizyolojik değişiklikler ile hastalık belirtilerinin birbirinden ayrılmasıdır. İşte size en çok merak ettiğiniz soruların cevaplarını topladığımız bir cinsel sağlık rehberi:

**PENİSİNİZ KÜÇÜK MÜ?

**

SORU: Penisimin yeteri kadar büyük olmadığını düşünüyorum. Penisimin küçük olup olmadığını nasıl anlayabilirim?
CEVAP: Hiçbir erkek penisinin yeteri kadar büyük olduğunu düşünmez. Oysa penisin büyüklüğü ile orgazm veya zevk seviyesinin bir alakası yoktur. Ereksiyonun meydana gelebilmesi ve ilişkiyi devam ettirecek ölçüde sürdürülebilmesi en önemli faktördür. Ancak eğer yine de penisinizin yeteri kadar büyük olup olmadığını anlamak istiyorsanız, penisinizi ereksiyon öncesi yumuşak dönemde ölçmeniz gerekiyor. Yumuşak haldeki penisin uzunluğu (penisin ucu ile pubis yani dip kısmı arasındaki mesafe) 7 cm ve altında ise penis yetersiz boyutta kabul edilebiliyor. Bu durumda bir üroloğa başvurarak yapabileceklerinizi gözden geçirebilirsiniz. Günümüzde penis büyütme operasyonları ile penisin boyutunun yeterli hale getirilmesi mümkündür.

**YAŞLANDIKÇA PENİS KÜÇÜLÜR MÜ?

**

SORU: Yaşlandıkça penisimin küçüldüğünü fark ediyorum. Bu normal midir?
CEVAP: Yaşlandıkça penisiniz küçülmez. Buradaki durum karın yağlarınız arttığı için orantısal olarak penisiniz küçük görünmesidir. Yani bu durum sadece optik bir yanılsamadır.

**GEÇ EREKSİYON OLUYORSANIZ…

**

SORU: Gençlik yıllarıma göre daha geç ereksiyon haline geçiyorum. Bu normal mi?
CEVAP: Gençlik yıllarında daha hızlı ereksiyon durumuna geçtiğiniz bir gerçektir. Özellikle 30’lu, 40’lı yaşlarından sonra ereksiyon yaratmak için penisin direkt uyarılması gerekebilir. Bu ilerleyen yaşlarla birlikte erkeklerin yaşadığı genel bir sorundur.

**ESKİSİ GİBİ SERTLİK ELDE EDEMİYORSANIZ…

**

SORU: Ereksiyonlarım gençlik yıllarımda olduğu kadar sert olmuyor? Ne yapabilirim?
CEVAP: En sert ereksiyonlar genelde ergenlik döneminde yaşanır. Bunun nedeni ilerleyen yaşla birlikte hormonların ve kan damarlarının yapısal olarak farklılaşmasıdır. Yaşla birlikte ereksiyonda hafif bir sertlik kaybı beklenen bir durumdur. Ancak penis sertliği-ereksiyon derecesi ilişkiye girmeniz ve ilişkiyi sürdürebilmeniz için yeterli değilse o zaman uzman bir üroloğa başvurmanız gerekir.

**EREKSİYON KAYBI YAŞIYORSANIZ…

**

SORU: Seks sırasında eskisine göre daha sık ve kolay ereksiyon kaybı yaşıyorum. Ne yapabilirim?
CEVAP: İlerleyen yaşla birlikte ereksiyonu sürdürmeniz zorlaşabilir. Konsantrasyon kaybı, rahatsızlık yaratan bir ortam, sesler, ilişkinin kesintiye uğramasıyla ilgili korku ve daha pek çok faktör performansınızı etkileyebilir. Hayatının belirli bir döneminde bir kez başarısız olan bir erkekte hemen sertleşme sorunu tanısı konmaz; bu durum ancak 3 ayı aşkın bir süre devam ederse kişinin doktora başvurması ve tanı için gerekli tetkikleri yaptırması gerekmektedir. Bir başka deyişle, sertleşme problemi, bir erkeğin üç ayı aşkın bir süre cinsellikle ilgili arzu duymasına rağmen ilişkiye girmek için gerekli olan sertleşme seviyesini elde edememesi durumudur. Böyle bir durumda ereksiyonu olumsuz yönde etkileyen metabolik, hormonal, damarsal, nörojenik ve diğer faktörler araştırılmalı ve uygun tedaviye başlanmalıdır.

**DÖNEMSEL SERTLEŞME SORUNU YAŞIYORSANIZ…

**

SORU: Ara ara sertleşme sorunu yaşıyorum. Bu kötü sonun habercisi midir?
CEVAP: Bazı dönemlerde sertleşme sorunu yaşayabilirsiniz. Bu durum her hangi bir yaşta oluşabilir ve zannettiğiniz kadar nadir görülen bir problem de değildir. Dönemsel erektil disfonksiyon stres dönemleri, alkol kullanımı, ilaç bağımlılığı veya depresyon gibi psikolojik nedenlere bağlı olarak gelişebilir.

**TEKRAR EREKSİYON OLURKEN ZORLANIYORSANIZ…

**

SORU: Bir ereksiyondan sonra tekrar erekte olmakta zorlanıyorum. Oysa eskiden böyle bir sorun yaşamıyordum. Bunun nedeni nedir?
CEVAP: Refraktör periyot yani bir ereksiyondan sonra diğer bir ereksiyonun oluşması için geçen süre yaşla birlikte artar. Ergenlik döneminde sadece dakikalar içinde ikinci bir ereksiyon oluşabilirken, ilerleyen yaşlarda bu süre 24 saate kadar uzayabilir. Ayrıca her kişide genetik olarak da bu süre farklılık gösterir. Bu normaldir.

**DAHA ZOR BOŞALIYORSANIZ…

**

SORU: Boşalmak için eskisine göre daha fazla uyarılmam gerekiyor. Bu normal mi?
CEVAP: Yaşlılık sürecinde vücudunuzdaki tüm sistemlerde genel bir yavaşlama göze çarpar. Hassasiyet, sinir iletimi, kan damarı aktiviteleriniz yavaşlar, hormonal seviyeleriniz düşer. Bu nedenle yaşla birlikte orgazma ulaşmak için daha fazla uyarı gerekmesi normaldir.

**BOŞALAMIYORSANIZ…

**

SORU: Bazı zamanlarda boşalamıyorum. Bu bir hastalık belirtisi midir?
CEVAP: Hayır. Bazı zamanlarda boşalamamak birçok erkekte görülebiliyor. Konsantrasyon kaybı, psikolojik faktörler, yeteri kadar uyarılmamak bu duruma neden olabiliyor. Burada önemli olan boşalma hissinizin olup olmamasıdır. Eğer boşalma hissi olmasına rağmen dışarı sperm akışı olmuyorsa, o zaman Retrograde Ejakülasyon denilen mesaneye doğru geri boşalma durumu akla gelir. Bu durum klinik tetkiklerle kolayla anlaşılabilir. Boşalma hissiniz yoksa bu durumu negatif bir durum olarak da görmek zorunda değilsiniz. İlk seferinde boşalma olmadığı için ikinci bir ereksiyona daha hızlı ulaşabilirsiniz.

**DAHA AZ BOŞALIYORSANIZ…

**

SORU: Eskisine göre boşaldığımda daha az sperm geliyor. Bu normal mi?
CEVAP: Evet! Yaşlanma süreciyle birlikte bir erkeğin ejakülatınının azalması normaldir. Yetmişli ve seksenli yaşlara gelindiğinde orgazm olmalarına rağmen hiç boşalmayan birçok erkek bulunmaktadır. Bu nedenle semen miktarının azalmasını kendinize dert etmeyin.

**EREKSİYON KAYBINDA HANGİ TEDAVİYİ UYGULAYACAKSINIZ?

**

SORU: Uzun bir süredir sertleşme sorunu yaşıyorum. Pek çok tedavi seçeneği olduğunu duydum. Acaba hangisi bana uygun?
CEVAP: Sertleşme sorunu için günümüzde pek çok tedavi seçeneği bulunmaktadır. Aşağıdaki tedavi seçeneklerinden hangisinin size uygun olduğunu mutlaka uzman bir ürologla konuşmanız ve doktor kontrolünde tedaviyi uygulamanız gerektiğini hatırlatalım.

Ağızdan ilaç tedavisi sertleşmenin sağlanabilmesi için ağız yoluyla ilaç alınmasıdır. “PDE-5 inhibitörleri”olarak bilinen bu ilaçlar fosfodiesteraz-5 enziminin aktivitesini engelleyerek etki ederler ve penise giden kan akımını kolaylaştırırlar.

Üretral tabletler sertleşmeye yardımcı olmak üzere idrar yoluna yerleştirilirler ve penise giden kan akımını arttırarak birkaç dakika içerisinde sertleşmeyi sağlarlar.

Enjeksiyon tedavisinde sertleşme sağlamaya yardımcı olacak ilaçlar, enjeksiyon ile penise tatbik edilirler. Bu ilaçlar kanın penise akmasına yardımcı olacak kasları gevşetir ve yaklaşık 5 ile 10 dakika içerisinde sertleşme sağlarlar.

Vakum cihazları; vakum etkisi yaparak sertleşmeye yardımcı olmak üzere penisin üzerine geçirilen bir tüp ve sertleşmeyi koruyabilmek için penisin gövdesine takılan bir halkadan oluşur. Vakumlama kanı penise çeker ve halka da kanı hapsederek sertleşmeyi sağlar.

Cerrahi yöntemlerle peniste sertleşmeyi sağlayan dokuların yerine cerrahi olarak bir protez yerleştirilerek sertleşme sağlanmaktadır.

Davranış terapi ile bir psikiyatr, psikolog yada cinsel terapist ile sertleşme sağlayabilme ve sertliği koruyabilme becerisini etkileyen cinsel ya da diğer sorunları konuşmak ve bu seanslara özellikle çift olarak katılmak psikolojik kaynaklı ereksiyon bozukluklarının ve fiziksel kaynaklı sertleşme problemlerinin oluşturduğu özgüven kaybı, depresyon gibi durumların önüne geçilmesi açısından mutlaka gerekmektedir.

Azalan sertleşme kalitesi, çok düşük olan testosteron seviyelerinden de kaynaklanabilir. Bu durum kan testi ile testosteron seviyesinin ölçülmesiyle anlaşılır. Hormon tedavisi testosteron seviyesini yükseltebilir. Tedavi cilt üzerinden, düzenli enjeksiyon yada ağız yoluyla uygulanmaktadır.

Cinsel istek, cinsel zevk ve performansı artırabileceği iddia edilen çok sayıda bitkisel ürün üretilmiştir. Ancak bu ürünlerin güvenirliliği ya da etkinliği hakkında genel kabul görmüş bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır.

**TEDAVİLERİN YAN ETKİLERİNE DİKKAT!

**

SORU: Sertleşme problemim nedeniyle tedaviye başlamak istiyorum. Ancak bu tedavilerin yan etkilerinin olabileceğini duydum. Bu tedaviler tehlikeli mi?
CEVAP: Ağızdan ilaç tedavisi herkes için uygun değildir, bu yüzden bu seçeneğin sizin için uygun olup olmadığını mutlaka doktora danışmanız gerekir. Örneğin Nitrat içeren ilaçları kullananların sertleşme sorununa karşı herhangi bir ilaç kullanmaması gerekir. Birçok erkek üretral tabletlerin güvenli ve etkili bir yöntem olduğu belirtmesine rağmen çok sayıda kullanıcıda bölgesel ağrı meydana gelir. Bu nedenle üretral tabletlerle tedavi bazı erkekler için devam etmesi zor bir seçenektir. Enjeksiyon tedavisi 30-60 dakika arası süren sertleşme sağlayarak oldukça etkilidir. Ancak uzayan sertleşme, iğne ağrısı ve penisteki iğne izleri gibi yan etkileri bulunmaktadır. Vakum cihazları genellikle güvenli ve etkili cihazlarıdır. Ancak tek bir seferde 30 dakikadan daha uzun kullanılmaları tavsiye edilmez. Halka çıkarıldığı zaman sertleşme kaybolur. Kendiliğinden sertleşmenin gerçekleşmemesi, peniste soğukluk ve boşalmada zorluk ve rahatsızlık gibi yan etkiler görülebilir. Cerrahi yöntemlerle protez yerleştirilmesi geri dönüşsüz bir ameliyat gerektirdiğinden genelde yalnızca diğer tedavi seçeneklerinin başarısız olduğu hastalarda uygulanır. Eğer sertleşme probleminiz nedeniyle tedavi olmayı düşünüyorsanız doktorunuz en uygun tedavi seçeneğine karar vermenizde size yardımcı olacaktır. Aklınızdaki tüm sorunları uzman bir üroloğa danışmayı unutmamalısınız.

**PROSTAT AMELİYATINDAN KORKMAYIN

**

SORU: Prostat ameliyatı olursam ereksiyon kaybı yaşar mıyım?
CEVAP: Prostat ameliyatı ereksiyon olma kapasitenizi ve başarılı bir cinsel birleşme yaşamanızı etkilemeyecektir. Ancak bazı prostat ameliyatları özellikle prostat kanseri ameliyatı prostatın çevresindeki sinir ve damarlara zarar verebileceğinden cinselliği etkileyebilir.

**MASTÜRBASYON CİNSEL HAYATI ETKİLEMEZ

**

SORU: Çok mastürbasyon yapıyorum. Bu cinsel hayatımı etkiler mi?
CEVAP: Hayır. Mastürbasyonun cinsel hayatı olumsuz yönde etkilemesi tam bir şehir efsanesidir. Eğitim eksikliği ve suçluluk duygusu bu gibi yanlış kanılara yol açmaktadır. Oysa bu bilginin hiçbir bilimselliği bulunmamaktadır. Ancak aşırı mastürbasyon alışkanlığınız varsa bu konuda bir cinsel psikolağa başvurmanız gerektiğini de hatırlatalım.

**FAZLA ALKOL EREKSİYON DÜŞMANIDIR

**

SORU: Her akşam alkol alıyorum. Bu cinsel hayatımı etkiler mi?
CEVAP: Alkol cinsel hayatı etkileyebilir. Az miktarda alınan alkol cinsel olarak uyarıcı olsa da yüksek miktarlarda alkol tüketimi depresan etki yaratır ve fonksiyon kaybı hatta impotansa yol açar. Bu nedenle alkol kullanmıyorsanız alkolün sağlık yararları için alkol tüketmeye başlamayın. Eğer alkol kullanıyorsanız almanız gereken miktarın erkekler için günde 2, kadınlar içinse günde 1 kadeh olduğunu hatırlatalım.

**SİGARA: İKİNCİ DÜŞMAN

**

SORU: Sigara içiyorum. Cinselliğim etkilenir mi?
CEVAP: Evet! Nikotin küçük kan damarlarını sıkıştırır ve penise giden kan akımının azalmasına neden olur. Nikotinin ereksiyon üzerindeki bu negatif etkisi sigara içiminden hemen sonra meydana gelebileceği gibi uzun süreli sonuçlarla da kendini gösterebilir.

**KALBİNİZE İYİ GELEN CİNSELLİĞİNİZE DE İYİ GELİR

**

SORU: Ailemde kalp sorunu olan akrabalarım oldukça fazla. Eğer ben de kalp krizi veya Bypass ameliyatı gibi bir kalp sorunu yaşarsam cinsel hayatım olumsuz etkilenir mi?
CEVAP: Kalp krizinden sonra cinsel yaşamı etkilenmeyen pek çok kişi bulunuyor. Burada önemli olan kalp krizine veya başka bir kalp problemine yol açan risk faktörlerini iyi değerlendirmenizdir. Yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, diyabet, metabolik sendrom, şişmanlık, sigara kullanımı gibi faktörler sadece kalp sağlığınızı risk altına sokmaz, cinselliğinizi de olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle size tavsiyemiz ailenizde kalp rahatsızlığı sık görülüyorsa düzenli kontrollerle bu risklerinizi azaltmanızdır.

**İLAÇLAR CİNSELLİĞİ ETKİLEYEBİLİR

**

SORU: Hangi ilaçlar cinselliği olumsuz yönde etkiliyor?
CEVAP: Bazı ilaçlar; özellikle yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve depresyon tedavisinde kullanılanlardan bazıları iktidarsızlık yapabilmektedir. Yeni başladığınız bir ilaçtan sonra ortaya çıkan cinsel güçsüzlüğünüz oluştuysa doktorunuzla görüşmelisiniz.

Prof. Dr. Halim Hattat
Hattat Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı
Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı
hhattat@hattathospital.com

En Çok Aranan Haberler