Yağ hücresi, normal koşullarda yağ sentezi ve depolaması yapan son derece karmaşık bir hücredir. Vücut yağ kitlesi, yağ hücrelerinin hem sayısına hem de büyüklüğüne bağlıdır.
Yağ hücresi sayısı, erişkinde yağ kitlesinin büyüklüğünü belirleyen en önemli ölçüdür. Bu sayı, çocukluk ve gelişme döneminde belirlenir, bundan sonra yağ kitlesinde meydana gelen değişiklikler yağ hücresi hücre büyüklüğüne bağlıdır.
Erişkinde yağ hücrelerinin yılda yaklaşık %10'u yenilenir ve ortalama ömürleri yaklaşık on yıldır. Obesite; aşırı miktarda yağ hücresine sahip olmak ve bu hücrelerin büyüklüğünün normal birey yağ hücrelerine göre aşırı biçimde artmasıdır. Diyet ve egzersiz gibi geleneksel kilo verme yöntemleri ile yağ hücre büyüklüğü azaltılabilir, ancak yağ hücrelerinin sayısında herhangi bir değişiklik olmaz.
YAZ DİYETİ
Yağ hücrelerinin sayısı erişkinde yağ kitlesini belirleyen en önemli faktördür. İster normal, isterse obes olsun belirgin kilo kaybından sonra bile, erişkinde yağ hücrelerinin sayısı sabittir.
Kilo kaybı olduğunda total yağ hücresi sayısının azaldığı ileri sürülmüşse de, çalışmalar, uzun süreli kalori kısıtlamasında, yağ hücrelerinin yağ kaybına bağlı olarak hacimlerinin küçüldüğünü, fakat hücre bütünlüklerinin hala muhafaza edildiğini göstermiştir.
Obesitede yağ birikimi, yağ dokusunun depolama kapasitesini aştığında kalp, karaciğer ve damarlar gibi diğer dokulara doğru yağ sızıntısı meydana gelir ve yüksek kan yağ düzeyi, yağ dokusu dışındaki tüm doku ve organlarda yağ birikimine sebep olur. Obeslerde yağ hücrelerinden dolaşıma yağların salınımı normal insanlara göre yaklaşık %50 daha fazladır. Karın içi organlarında yağ birikimi insülin direnci ve kalp-damar hastalıkları için başlıca riskdir.
Yağ hücreleri, yağ dokusunun diğer dokularla iletişimini sağlayan yetmişbeşten fazla aktif madde salgılar. Obesitede asıl sorun, yağ dokusunda düşük şiddette bir iltihabi olayın gelişmesi ve devam etmesidir. 
Obesitenin erken döneminde yağ dokusunda damar gelişiminin fazla olması, yağ dokusunda hızlı bir büyümeye sebep olur. Ancak daha sonra yağ dokusu kanlanması %30-40 azalır. Obesitede vücutta tuz birikimi ve buna bağlı sıvı yüklenmesine sonucu tansiyon yüksekliği gelişir.
İştah Kesen Besinler
Vücut yağ oranı %50'ye yükseldiğinde oksijenasyon %50 düşer ve özellikle de deri altı yağ dokusunda oksijenasyon belirgin olarak azalır.
Yağ hücrelerinin büyümesi, fiziksel ve oksidatif stres, yağ dokusu iltihabını devam ettiren maddelerin ve yağ asitlerinin salınımında artma ile birliktedir. Dolaşımda yağ asidi düzeyinde artma, damar duvarında aterosklerozun başlamasında ve ilerleyici kalp-damar hasarının meydana gelmesinde önemli rol oynar. Sonuçta damarlarda daralmaya bağlı tansiyon yüksekliğinin gelişimine katkıda bulunur.

Obesitede ölen yağ hücrelerinin yerini, yeniden meydana gelen hücreler alarak total yağ hücresi sayısı korunur. Yeni yağ hücreleri, yağ depolama ihtiyacını karşılayamazsa, mevcut yağ hücreleri büyümeye başlar. Obesitede Tip 2 diyabet ve kan şekerinde meydana gelen yükselme damar duvarında iltihabi olayı destekliyerek aterosklerozda rol oynar.