İnsanlığın dünya üzerindeki yayılışı hakkında en büyük soru işaretlerinden birini teşkil eder Avustralya yerlileri. Batı medeniyetinin ancak 18. yüzyılda keşfedebildiği "okyanusun çocukları" kültürlerinden yaşayış şekillerine kadar insanlığın hikayesinde özel bir paragraf konumundalar. Geleneksel bir çevrede yenidoğanların ve annelerin fotoğraflarını çeken fotoğrafçı, kutsal ritüellerin de yerine getirildiği ortamda farklı bir kültüre farkındalık oluşturmayı amaçladığını söyledi.
Aborijinler ifadesi genel olarak tüm bir Avustralya, Tasmanya ve çevre adalarda yaşayan yerlileri tanımlamakta kullanılmakla birlikte bu isimlendirmenin dil ve yaşayış biçimi olarak ortak noktalarıyla birlikte farklılıklar da taşıyan geleneksel toplulukları işaret ettiği de unutulmamalıdır". İsim, Latince "ab" ve "origine" sözcüklerinnin birleşiminden oluşur. "Ab" İngilizce'de "from", Türkçede "-den, -dan" ekine karşılık gelir. Misyoner rahipler tarafından kabilelere verilen bu genel isim "kökenli, köklü, kökene dair" anlamlarına gelmelidir.
Yerli kabilelerden bazıları; New South Wales ve Viktorya'da Koori, Queensland'da Murri, Güney Avustralya'da Noongar, Merkezi Batı Avustralya'da Yamatji; Güneybatı Avustralya'da Nunga, Kuzey Avustralya'da ve Kuzey bölgelerine komşu bölgelerde Anangu; orta Kuzey bölgede Yapa, Doğu Arnhem topraklarında Yolngu ve Tazmanya'da Palawah kabileleri gibi. En büyük gruplardan Anangu (Çölden gelen kişi anlamına gelmektedir) kabilesinin Luritja ve Antikirinya şeklinde alt toplulukları bulunmaktadır.
Nüfusu
İngilizler 18. yüzyılda Avustralya'ya yerleştiklerinde 300.000'den fazla aborjin yaşamaktaydı. Ancak birçoğu İngilizler tarafından öldürülmüş ya da topraklarından sürülmüştü. 1900'ların ortasında Aborjin nüfusu 45.000'e düşmüştü. 1960'larda hükûmetin Aborjinlerin toprak haklarını tanımaya başlamasıyla birlikte bu rakam yükselmiş ve bugün 250.000'in üzerine çıkmıştır.
2001 yılında Avustralya İstatistik Bürosu toplam yerli nüfusunu 458,521 olarak vermiştir (bu rakam Avustralya'nın toplam nüfusunun %2.4'üdür). Bu nüfusun %90'ı Aborjin olarak, %4'ü Torres Strait Islander, geri kalan %4'ü hem Aborjin hem Torres Strait Islander olarak tanımlanmaktadır.
Kültür ve Din
Avustralya kıtasında Avrupalılar gelmeden önce farklı dillere sahip pek çok kabile barındığı için tek bir kültürden ziyade birbirleriyle benzerlikleri de olan farklı kültürlerden bahsedilebilir. Pek çok büyük ve birbirlerinden farklı grupların kendi kültürleri, inanç yapıları ve dilleri bulunmaktadır. Bu kültürler zaman içinde birbirleriyle az veya çok çakışmışlardır.
Avustralya yerlilerinin toprağa saygı ve Düşzamanı inancı üzerine kurulu şifahi gelenekleri ve manevi erdemleri bulunmaktaydı. Rüyalar, düşler hem yaradılışın antik zamanı hem de günümüz gerçeğini ifade etmektedir.
Aborjinlerde sanat ve din içiçe girmiş durumdadır. Mağara ve ağaçları boyayarak ortaya çıkardıkları eserler hem süsleme hem de ibadet özelliği taşır. Didgeridoo adı verilen ve sesi popüler kültürde Avustralya ile özdeşleşen, bir çeşit boru tipi kaval da Aborjinlerin müziğinin en önemli unsurunu oluşturur. Aborjinlerde şarkı söylemek çok önemli bir iletişim aracıdır. Aborjinlerin kendilerine ait bir yazı dilleri yoktur. Şarkılar tüm fikir, düşünce ve bilgilerin aktarılması için yegane iletişim aracıdır. Tüm bu şarkılar ve boyama faaliyetleri aynı zamanda mistik bir inanca dair ibadetlerin de yerine getirilmesi için kullanılır.