Yıkım sonrasında insanlık dramı

Evleri yıkılan vatandaşlar, geceyi evlerinin harabeleri yanında çadır kurup ateş yakarak geçirdiler.

Evleri olmadığı için harabelerin yanında çadır kuran vatandaşlar, yetkililerin mağduriyetlerine ve çaresizliklerine bir çözüm getirmesini beklediklerini ifade ettiler. Kaçak yapılaşmadan dolay evi yıkılan 2'si öğrenci 6 çocuk babası Zekeriya Torumtay (32), 15 yıldır biriktirip yaptığı evinin yıkıldığını belirterek, "Valimizin verdiği karara saygı duyarız. Yıkım 10 dakikada bitirildi. Yalnız benim çocuklarım bana soruyor. 'Baba evimize ne oldu?' Çocuklarıma Devlet evimizi yıktı diyemiyorum. Evimiz yıkıldı

ve çadırda kalıyoruz. Yarınımız meçhuldür, ne olacağımızda meçhuldür. Çocuklarıma nasıl anlatayım ki devlet evimizi yıktı. Çoluk çocuğumla perişan durumdayım. İki öğrencim var. Bu şartlarda onları okula gönderemeyeceğim. Havalar hem soğuk hem etraf karanlık. Ben şimdi ne yapacağım, gerçekten çaresizim. Komşulardan pamuk frezesi getirerek ısınmaya çalışıyoruz. Devlet bana yardımcı olmasa bana kim yardım edecek? Bizim kimseden bir şey istediğimiz yok, başımızı sokacak bir ev istiyoruz. Devlet büyüklerimizin

sesimizi duymasını bekliyoruz. Ben ve çocuklarım yalnız kaldık. Çocuklarımın geleceğini düşünüyorum, onlar için ne yapabilirim, şimdi çaresiz kaldım" dedi.

Küçük çocukların olan bitenden habersiz çadır etrafında dolaşıp, ateş çevresinde ısınmaları dikkat çekti. Üç eşli ve 10 çocuk babası Mehmet Bertan (33) ise, "Söyleyecek hiç bir şeyim yok. Evinde soba başında rahat oturanlar gelip bizim halimizi bir görsünler" diye konuştu.

Evi yıkılan Mehmet Bertan'ın ikinci eşi Fatma Bertan ise, "Biz şimdi çoluk çocuğumuzla ne yapacağız. Biz evsiz kaldık ne olacak bu halimiz. Nereye gidelim bilmiyorum. Biz ne yapacağız. Devletten yardım istiyoruz" diye konuştu.

Mehmet Bertan, üç hanımı ve 10 çocuğu ile beraber harabelerin yanında ataş yakarak geceyi yıkılan evlerinin yanında geçirdiler.