SAMSUN (İHA) - Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, "AK Parti Türkiye'yi yeniden 28 Şubat'a götürmeye adaydır. CHP ise 1940'lı yılların yasakçılığına, o katı dönemine taliptir" dedi.
Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitingte konuşan Yılmaz, bugüne kadar yapılan hizmetlerin altında mutlaka ANAP'ın imzası olduğunu söyledi. Yılmaz'ın konuşması, sık sık "Başbakan Yılmaz" sloganlarıyla kesildi.
Yaptıkları hizmetler yüzünden hakklarında soruşturmalar açıldığını, kendisinin Yüce Divan'a gönderilmek istendiğini, başına gelmedik şeyin kalmadığını vurgulayan Yılmaz, "Asıl amaçları bizi yıldırıp hizmetten alıkoymaktı. Ama yılmadım. Hiç bir zaman da yılmayacağım. Çünkü benim adım Yılmaz. Yaptığım bütün hizmetin hesabını sonuna kadar vermeye hazırım. Bu dünyada da, öbür dünyada da veririm" dedi.
"KİM NE DERSE DESİN BU YOL BİTECEK" Kendilerine biçilen kefeni Samsunlular ve tüm Karadenizli hemşehrilerinin bu seçimde yırtıp atacağını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Ben Karadeniz yolu için çok çaba harcadım. Karadeniz sahil yolu için hayatımı ortaya koydum. Eğer rahat bırakmış olsalardı bu yol şimdiye kadar bitmişti. Ama rahat bırakmadılar. Bu yol için bana ve partime atılmadık iftira bırakmadılar. Karadiniz'in yolunu kesmeye çalışanların yolunu siz de sandıkta keseceksiniz. Anavatan Partisi'nin yaptığı hizmetler bazılarının hayallerine sığamıyor."
Refahyol hükümetinin Karadeniz Sahil Yolu'nu engellediğini ileri süren Yılmaz, "Bugün bu yol tamamlanmadığı için neredeyse zil takıp oynayacak olan siyasiler var. Onların içerisinde maalesef Karadenizli olanlar da var. Onlardan birisi bu meydanda iddia etmiş ki, '2003 yılında Anavatan olmayacak. Bu yolun sonu gelmeyecek.' Kim ne derse desin bu yol bitecektir. Haset edenler de hasetleri ile kalacaktır" dedi.
"BEN DE OYUMU VERECEĞİM" Siyasi hayatı sürdüğü müddetçe hizmet etmeye devam edeceğini söyleyen ANAP lideri Yılmaz, "Buraya gelenlere sorun? Karadeniz için taş üstüne taş koymuşlar mı? Ne yapmışlar? Türkiye'de en zor işlerden biri hizmet yapmaktır. Türkiye şartlarında hizmet yapmak bir mucizedir. Karadeniz'e bizim kadar hizmet getirmiş, veya getirecek biri varsa ben de gidip ona oyumu vereceğim" diye konuştu. Ordulular'ın "Erik dalına basma, her söze kulak asma" sözünü hatırlatan Yılmaz, "Siz de onların sözüne kulak asmayın. Size yapılan hizmete bakın. Karadenize hizmeti Anavatan getirdi. Onlar Karadeniz'in hırçınlığını temsil ederler. Biz Karadenizlilerin çalışkanlığını temsil ederiz. Onlar konuşurlar, biz iş yaparız" dedi.
Mavi Akım projesine de değinen Yılmaz, "Merak etmeyin. Hem Karadeniz Otoyolu bitecek hem de Mavi Akım projesi hayata geçecek. Biz doğalgazı geç keşfettik. Doğalgaz sayesinde en ucuz, en temiz enerji gelecek. Bugün Türkiye'de sadece 5 tane ilimiz doğalgaz kullanıyor. 2004 yılında 60 tane ilimiz doğalgaz kullanacak. Mavi Akım projesi sadece ülkemizin kendi ihtiyacını değil Avrupa ülkelerinin de ihtiyacını karşılayacak. Türkiye kavşak ülke olacak. Avrupa'ya gidecek doğalgazın vanası Samsun'da olacak" dedi.
Miting alanında rahatsızlanan birini fark eden yılmaz, yardımcı olunmasını ve ambulans gönderilmesini istedi. Konuşmasına ara veren Yılmaz, bir süre sonra tekrar devam etti.
"AK PARTİ, TÜRKİYE'Yİ 28 ŞUBAT'A GÖTÜRMEYE ADAYDIR" CHP ve AK Parti'yi eleştiren Yılmaz, "Bugün iki parti var ki milletimizin inandığı değerleri tehlikeye atmakta birbirleri ile yarış ediyorlar. Bu partilerden birisi AK Parti, diğeri de CHP'dir. Size gelip de ne söylerlerse söylesinler bu iki partinin de eski huylarından vazgeçmeleri mümkün değildir. Hiz şüpheniz olmasın. AK Parti Türkiye'yi yeniden 28 Şubat'a götürmeye adaydır. CHP ise 1940'lı yılların yasakçılığına, o katı dönemine taliptir. Her ikisi de sonuçta milletimizin inanç değerlerine ve bu konuda çok hassas olan insanlarımıza zarar vereceklerdir" diye konuştu.
ANAP lideri Yılmaz, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Türkiye'nin AB'ye üye olma konusunu 10 defa Başbakanlığa tercih ederim. Türkiye'nin ve Samsun'un en önemli sorunu işsizliktir. İşsizlik ancak yatırım yapmakla yenilir. Ama yatırım yapacak paramız yok. Dışardan yatırım gelsin ki işsizlik önlensin. Ben AB'yi en çok işsizler için istiyorum. Türkiye AB'ye girdiği zaman en büyük payı çiftçiler alacak."