Yine ağaç katliamı iddiası

Çalışmaların bu şekilde sürmesi halinde binlerce ağacın da yok olmakla karşı karşıya kalacağını savunan köylüler, gerekli önlemin alınmasını istedi.

İhsaniye İlçesi'ne bağlı Kunduzlu Köyü'nün içinden geçen derenin, zaman zaman taşarak tarlalarda su baskınlarına neden olması üzerine ıslah edilmesine karar verildi. Muhtarlığın talebi üzerine Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından köye iş makineleri gönderildi. İçersinde çok sayıda odun ve kum biriken derenin temizlenmesi için çalışmalara başlayan iş makineleri, iddiaya göre derenin iki tarafındaki ağaçları devirdi. Çoğu kökünden sökülen ağaçların bir kısmı da ortadan kırıldı. Kırılan ağaçları kesmek zorunda kalan köylüler, çalışmaların dikkatsizce yapıldığını belirterek, duruma tepki gösterdi. Köy içinden geçen derenin yaz mevsiminde kuruduğunu söyleyen köylüler, özellikle köyün içindeki bölümde çalışma gerektirecek bir taşkın yaşanmadığını vurguladı. Çalışmaların ağaçlar kesilmeden de yapılabileceğini kaydeden köylüler, ağaçlara zarar verilmemesini istedi.

'10 BİN AĞAÇ KESİLEBİLİR'

Henüz yağmurların devam ettiği bir dönemde çalışma yapıldığını söyleyen mahalle sakinlerinden Osman Çetin, iş makinesinin hem dere ve çevresini hem de dere kenarındaki bahçe ve tarlaları bataklık haline getirdiğini belirtti. Çalışmanın ağaç katliamına dönüştüğünü savunan Osman Çetin, "Ağaçlar dedemin babasından hatta daha eskilerden kalma. 1, belki 2 asırlık ağaçlar katledildi. Ağaçları gasp ettiler, kökünden söktüler. Şu ana kadar 500- 1000 arasında ağaç kesilmiştir. Böyle devam ederse kesilen ağaç sayısı 5 bini, 10 bini bulabilir" dedi.

'AĞAÇ KESİLMEDEN DE YAPILABİLİRDİ'

Çalışmaların yaz mevsiminde dere kuruduğunda yapılabileceğini anlatan Ali Özdemir de ağaçlara zarar verilmesine tepki gösterdi. Özdemir, şöyle dedi:

"Şu an haşhaş ya da arpa ekili tarlalarımız var. Deredeki çalışma şu an tarlalara daha çok zarar veriyor. Burada su, sel yok. Benim tarlalarım taşkın oluyor denen yerde. Çok nadir taşkın olur. Benim 24 saatim bu suyun içinde geçiyor. Devlet yetkilileri de muhtar veya azaları da bu suyu bilmez. Kuruyan bir derede, suyu tutan ağaçlar neden kesilir? Bu ağaçlar bütün köyün malı. Suyun önlemini ben alırım. Bu ağaçların suçu ne?"

'AMAÇ ZARARI MİNİMİZE ETMEK'

DSİ 183'üncü Şube Müdürü Yaşar Sarıkaya ise bölgedekilerin başvurusu üzerine böyle bir çalışma yapıldığını aktarırken, "Orada bir taşkın koruma kanalımız var. 4 muhtarımızın başvurusu ve 40- 50 imza sahibinin isteğiyle orada dere ıslahı yapıyoruz. Sadece 1.5- 2 metre genişliğindeki alanda çalışma yapıyoruz. Zaruri ihtiyacı karşılamak, vatandaşın derdine çare olmak, zararları minimize etmek amacıyla kanalı açıyoruz. Bir, iki vatandaşımızın itirazı var. Hiçbir vatandaşın mağdur edilmesi söz konusu değil. Vatandaşımızın az zarar görmesi önceliğimiz. Bölgedeki çiftçimiz, vatandaşımız önemli. Kadastro konusunda da vatandaşa minimum zararı vereceğiz. Bazı vatandaşlarla ilgili sorun olmuşsa bu taşkına hemen müdahale etme kaynaklıdır. Ama bu zararları da gideririz" diye konuştu.

'DERE YATAĞI DEVLETİN MALIDIR'

Kunduzlu Köyü Muhtarı İbrahim Özdemir de kesilen ağaçların çürümeye başladığını öne sürerek, şöyle dedi:

"Eski ağaçların artık araziye ve dereye zararı vardı. Bu ağaçlar dere yatağını daraltıyordu. Bu nedenle her yıl taşkın olmaya başladı. Dere yatağının ağaçlarla daralması ve aşırı yağışlarla en az 500- 600 bin liralık haşhaşımız sel suları altında kaldı. DSİ de buna baktı, hem ağaçları hem dere yatağını inceledi. Dere yatağı devletin malıdır. Dere yatağının birkaç metre sağı ve solu da devletindir. DSİ için dere yataklarının yanı, hazine malı olarak zaten kadastroda ayrılmış durumda. Bunun dışında vatandaşın ağacına, arazisine hiçbir müdahale yok. Doğal olarak bu alandaki ağaçlar da devletin kurumunun tasarrufunda."

'BURADA O KADAR AĞAÇ YOK'

Taşkın nedeniyle ürünlerin zarar görmemesi için derenin ıslah edilmesine yönelik başvuru yaptıklarını kaydeden Muhtar Özdemir, çalışmalarda iddia edildiği gibi 500 ağacın kesilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Zarar gören ağaç sayısının elle sayılacak kadar az olduğunu vurgulayan Muhtar Özdemir, "Zaten bu bölgede öyle binlerce ağaç da yok. O kadar ağaç İhsaniye genelinde yoktur. Dere kenarındaki evi, bahçesi olanlar yaptı başvuruyu. Yoksa benim muhtar olarak bunu başlatmam mümkün değil. Kaymakam beyin de bu konudan bilgisi var" diye konuştu. (DHA)