HATAY (İHA) - Hatay'ın İskenderun Körfezine 26 Şubat 2000 tarihinde gelen ve o günden beri İskenderun açıklarında bekletilen St. Vincent bandıralı M/V ULLA adlı gemi, kentin yaklaşık iki mil açıklarında demirlediği yerde körfeze gömüldü. ULLA ile birlikte içerisindeki 2 bin 200 ton toksik yük de, İskenderun Körfezi'nin mavi sularına karıştı.
İskenderun Körfez sularına 15.40 sularında gömülmeye başlayan ULLA'nın, batışı görgü tanıklarının ifadelerine göre, 5-7 dakika sürdü. Geminin batış sebebi ise henüz netlik kazanmazken, geminin batış sürecini gördüğünü iddia eden bir kişinin ULLA batmadan önce küçük bir teknenin çevresinde dolaştığını gördüğünü savunduğu belirtildi.
İskenderun Kaymakamı Ünal Erdoğan, Liman Başkanlığı'na gelen ihbar üzerine yapılan incelemede, ULLA'nın 10 derece yan yattığının belirlendiğini söyledi. "Hazırlanan raporu Çevre ve Orman Bakanlığı, Hatay Valiliği ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ilettik. Ama gemi de battı" diyen Erdoğan, olayın yeni boyutu üzerinde çalışma başlatacaklarını belirtti. İspanya'dan yola çıkan bir geminin de yükü almak üzere İskenderun'a hareket ettiği belirtildi.
Erdoğan, geminin altlarının çürümüş olabileceğini ve son yağışlarla birlikte batmasına yol açmış olabileceğini belirtti. İspanya'dan bir geminin 2 bin 200 ton toksik yükü almak üzere İskenderun'a doğru yola çıktığını ve birkaç gün içerisinde gelmesini beklediklerini anlatan Erdoğan, "Son olayla konu yeni boyut kazanmış oldu. Şimdi, önce toksik yükün denize, balığa ve insan sağlığına zararı olup olmayacağını veya ne tür zararları olabileceğini araştıracağız. Halkın endişelerine karşı önlem alacağız. Çıkacak sonuçları da kamuoyuna açıklayacağız. Ardından da 25 metre derinliği bulan geminin battığı yerden yükünün çıkartılarak, başka bir gemiyle İspanya'ya gönderilmesini sağlamaya çalışacağız. Çünkü, yükün özü toz. Deniz suyu alınca sertleşmiş. Belki daha fazla su alınca sertliğini koruyabilir. Bu duruma bakacağız" diye konuştu.
ULLA'NIN DENİZDEKİ SERÜVENİ
9 Aralık 1999 tarihinde İspanya'nın Kuzeyi'ndeki termik santrallerinden aldığı 3 bin 488 ton baca küllerini Cezayir'e götürmek üzere yola çıkan ULLA, toksik yüküne deniz suyunun karışması üzerine boşaltımı yapamayınca, rotasını İSDEMİR Limanı'na çevirmişti. ULLA, 26 Şubat 2000'de İSDEMİR Limanı'na yanaştığında konşimentosunda yükün 2 bin 200 ton olduğu belirtilmiş ve bin 288 ton yükün ne olduğu sorusuna da yanıt bulunamamıştı. İSDEMİR'de Gümrük Müdürlüğü elemanlarının ülkeye girme izni bulunmayan yük için, "kaçakçılık" işlemi yapması üzerine konu önce Dörtyol'daki Ceza Mahkemesine yansımış, daha sonra da yük numunesinin ODTÜ'de yapılan incelemesinde, Krom 6 seviyesi "Tehlikeli Atıklar Yönetmeliği"nde belirtilen sınır seviyenin üzerinde olduğu ortaya çıkınca, konu Basel Sözleşmesi kapsamında Dışişleri Bakanlığı tarafından İspanya Hükümeti ile BM'nin Cenevre'deki Daimi Temsilciliği ve Basel Sekreteryası'na taşınmıştı. Basel Sözleşmesi'nce "tehlikeli atık" olarak kabul edilip İskenderun'da gözaltına alınan ULLA için, Türkiye, İspanya Hükümeti'ne de iki kez nota vermişti. İskenderun'un iki mil açıklarında demir atan ULLA, geçen süre içerisinde korumasız bekleyişini sürdürüyordu.
İskenderun Çevre Koruma Derneği (ÇKD) Yönetim Kurulu üyesi Aylin Ödemiş, olayı "tipik bir toksik atık ticareti" olduğunu ortaya koyar nitelik taşıdığını belirtmişti. Gemide yapılan bilirkişi incelemelerinde ise gemi sacında pas ve nemin neden olduğu çürümeden bahsedilmiş ve geminin korunaklı bir limana çekilmesi önerilmişti.
ULLA'nın İskenderun'daki acenta firması ise 4.5 yılda gemiye 397 bin dolar harcama yaptığını belirterek, İskenderun 3. İcra Müdürlüğü aracılığı ile hem gemiye, hem de taşıdığı yüke haciz koydurmuştu. Ancak, Çevre Bakanlığı'nın "yük getirildiği İspanya'ya götürülecek" yaklaşımı üzerine bilirkişinin "değeri yok" dediği yük üzerindeki haciz kaldırılmıştı.
Basel Sözleşmesi kapsamında toksik yükü getirildiği İspanya'ya iade için çaba harcayan Çevre Bakanlığı'nın girişimleri ve geminin acenta şirketinin yeniden haciz başvurusu üzerine İskenderun 3. İcra Müdürlüğü ve bilirkişiler gemi ve yük üzerinde inceleme yapmıştı. Bilirkişi heyeti, St. Vincent bandıralı M/V ULLA gemisinde yaptığı kıymet takdiri incelemesinde, bilirkişi Pişkinpaşa, 2 bin 200 ton toksik yükte, su ve havanın neminden hidratasyon gelişerek, toksik etkiye neden olduğunu, yükün üst seviyesinde kalın bir kabuk tabakası geliştiğini ifade ederek, "yükün hiçbir ekonomik değeri yoktur" demişti.
BİLİRKİŞİ: "GEMİ YAN YATTI"
Geminin kıymet takdirini yapan bilirkişi heyeti, 11 Mayıs 2004 tarihli raporunda, geminin dış aksamında çürümeler görüldüğünü, bakımsız ve talan edilmiş hali ile çalışamaz durumda olduğunu, açık olan ambar manifoltosunun yağmur nedeniyle su aldığını ve bunun, geminin sancak tarafına 2 derece yatmaya neden olabileceğine dikkat çekmişti. Bilirkişi, raporunda ULLA'nın "Acil olarak kapsamlı bir bakım yapılmaması durumunda, kötü hava şartlarına dayanamayarak, her an batabilecek durumda olduğu kanaatine varılmıştır" ifadesine yer vermişti. Bilirkişilerin raporu üzerine İskenderun 3. İcra Müdürlüğü de 17 Haziran'da, toksik yük üzerindeki haczi kaldırırken, gemi üzerindeki hacizin devamına karar vermişti. Firma ise geminin yükündeki haczin kaldırılmasına itiraz edince, haciz işlemi yeniden başlamıştı.
İskenderun'deki ULLA gemisinin krizine, çevreciler de müdahil olmuştu. Greenpeace Akdeniz Ofisi de konuyu gündemine almış ve biri İskenderun, diğeri Ankara'da olmak üzere, toksik yükünü almayan İspanya hükümetini iki kez protesto etmişti.