BİZE ULAŞIN
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin "Baa3" ile "yatırım yapılabilir" seviyede bulunan kredi notunu ve "negatif" not görünümünü değiştirmedi.
Moody's'in resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Türkiye'nin kredi notu ve görünümünde herhangi bir güncelleme yapılmadığı bildirildi.
Açıklamada, "Moody's bu duyuruyu, Avrupa Birliği (AB) Ülkeleri Derecelendirme Takvimi'nin 8 Nisan 2016 için belirlenmiş faaliyetlerine ilave açıklık getirmek amacıyla yapmaktadır. Duyuru, piyasalar için bilgi sağlamak amacındadır, resmi bir kredi notu eylemi açıklaması değildir" ifadelerine yer verildi.
Kuruluş, böylece Türkiye için bu yılki değerlendirme takviminde ilk tarihi beklendiği gibi pas geçmiş oldu. Takvimdeki diğer iki potansiyel değerlendirme tarihi ise 5 Ağustos ve 2 Aralık. Ekonomistler, 2 Aralık'ta değerlendirmeye gidilmesinin daha muhtemel olduğunu öngörüyor.
Moody's, Türkiye'ye yönelik son not değerlendirmesini 4 Aralık 2015 tarihinde yaparak, "Baa3" ile "yatırım yapılabilir" seviyede bulunan kredi notunu ve "negatif" not görünümünü teyit etmişti.
Bu arada, açıklamada, Azerbaycan ve Angola'nın kredi notlarının da güncellenmediği belirtildi.
Öte yandan, İsveç'in kredi notunun "Aaa" ve not görünümünün "durağan" olarak teyit edildiği görüldü.
Piyasalardaki Moody's beklentisi neydi?
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's bugün Türk bankalarının 2019'da uygulanmaya başlanacak Basel III kuralları öncesi sermaye artırımına ihtiyacı olabileceğini söylemişti.
Moody's Türkiye'nin kredi notunu "negatif" görünümle yatırım yapılabilir en düşük seviye olan Baa3 düzeyinde derecelendiriyor.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının negatif görünümü 12-18 ay korumaları bir not indirimi olasılığına işaret ediyor ancak kuruluşlara bu sürelere ilişkin bir kısıtlama getirmiyor.
Bankacılar Moody's in en son 11 Nisan 2014'te yani 2 yıl önce Türkiye'nin kredi notu görünümünü negatife düşürdüğünü hatırlatıyor ve sürenin bu kadar uzun olmasını bir endişe kaynağı olarak görüyorlardı.
Türkiye'nin yatırım yapılabilir kredi notunu kaybetmesi çok düşük bir ihtimal olarak görülüyor ve bu olasılık piyasalarda fiyatlanmıyordu ancak bankacılar kredi derecelendirme kuruluşundan gelebilecek olası olumlu adımların da piyasada iyimserliği artırabileceğine dikkat çekmişlerdi.
