BİZE ULAŞIN
Türkiye son dönemde Türk futbolu ile ilgili ortaya atılan iddiaları ve Seçil Erzan olayını konuşuyor. Gündemin en çok konuşulan konularından bir tanesi olan Türk futboluna ilişkin Gazeteci Atilla Türker'den dikkat çeken iddialar geldi. Menajerlik ilişkilerine vurgu yapan Türker "Menajerlerle yöneticiler el ele vererek Türk futbolunu soydular." dedi. Türker'in "Dünyada menajerlik ücreti yüzde 3'tür. Bizde 1 milyon lira alan futbolcunun karşılığında menajer 3 milyon lira alıyor, 4 milyon lira alıyor." sözleri de dikkat çekti. İşte detaylar...
Sözcü TV'deki canlı yayında Gazeteci Atilla Türker, "Türk futbolundaki çarpıklık konusunda birkaç can alıcı örnek vereceğim. Yani dünya çapında skandal olduğunu düşünüyorum. Önceki yıl Türk futbolunda 6 yabancı futbolcuyu dolandırdığı gerekçesiyle tutuklanan korsan menajerin, futbolcu menajerinin avukatlığını kim üstlendi biliyor musunuz? Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu başkanı üstlendi. Dikkatinizi çekerim, dolandırıcılıktan tutuklanan korsan menajerin futbolcu menajerinin avukatlığını Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Başkanı olan Profesör beyefendi üstlendi. Hatta ben bunun haberini, vekaletnameyi noterden alınan vekaletnameyi yayınladım. Ödül aldı o haber. Sonrasında Tahkim Kurulu Başkanı benimle çay içmek istedi. Şu kadarını söyleyeyim; çok yüklü bir ücret aldı. Günlük hayatta bazı futbolcuların, yöneticilerin avukatlığını da disiplin kurulu başkanı Tahkim Kurulu Başkanı yapıyor. Düşünebiliyor musunuz günlük hayatta parayı veriyorsunuz avukata, o avukat aynı zamanda futbol federasyonunda Disiplin Kurulu Başkanlığı Tahkim Kurulu Başkanlığı yapıyor. Türkiye'de 180 bine yakın avukat var ne acıdır ki, ne vahimdir ki Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Başkanı ile Futbol Federasyonu disiplin kurulu başkanı aynı dönem Kadıköy Koşuyolu Cenap Şahabettin sokaktaki bilmem ne numarada 100 metrekarede yaşayan iki avukat. Biri Tahkim Kurulu Başkanı biri disiplin kurulu başkanı. Üstelik bu kişiler o dediğim gibi Göksel Gümüşdağ, Emre Belözoğlu çok sayıda insanın avukatlığını üstleniyor. Sonra ne oluyor biliyor musunuz? 7 maç alması gereken futbolcu bir maçla kurtuluyor iki maçla kurtuldular. Takımları, maçları, nasıl olduğunu detaylı bir şekilde anlatırım. Şimdi Emre Belözoğlu'nun da avukatlığını yaptılar diyorum. Şimdi hep Fatih Terim'in etrafında... Acı ama gerçek. Sayın Fatih Terim'in damadı halen menajerlik yapıyor. Volkan arkadaşı kastediyorum. Volkan Bahçekapılı'nın teyzeoğlu kim, işte Emre Belözoğlu. Emre Belözoğlu kimle çalışıyor? Ünlü menajer Ahmet Bulut'la veya Arda Turan'ı da kastediyorum." şeklinde konuştu.
Türker devamında "Bir örnek daha vereyim; 3-4 yıl önce Lucescu döneminde A milli takıma bir futbolcu çağrıldı. 2. ligde, 3. ligde bile oynayamayan bir futbolcuydu. Haliyle biz yazdık, nacizane ben yazdım. Antrenman maçlarında milli takımın kampındaki maçlarda bile oynatılmadı. 5 yıldır da oynamıyor futbol hayatı bitti. Şuradan yola çıkarak Milli takıma çağrıldı. Bu itiraftır belgelerle ortaya çıktı. Lucescu da dedi ben izlemedim, kimse izlemedi, hatır gönül üstüne çağırdık dedi. Menajer oyunlarıyla A milli takıma bile bu ülkede futbolcu yerleştirildi. Ahbap-çavuş ilişkiler doğrultusunda. Ha diyeceksiniz ki medya bunu niye yazmıyor? Yazar belli gazeteciler, belli kişiler. Fakat unutulmasın ki Türk futbolunun göbeğinde bulunan insanlar, medya patronları daha düne kadar büyük kulübün başkanlığını yaptılar. Yarınlarda da yapacaklar. Haliyle siz dünyanın en iyi haberini de getirseniz özellikle ana medyadaki gazete patronları veya muhabir getirse müdürden o haber geçmez. Müdürden geçse, belli gazeteleri kastediyorum. Sakın yanlış anlamasın, tekrarlamakta yarar görüyorum; birbirinden düzgün dobra muhabir müdür arkadaş var fakat ana medyada bunlar belgeli de olsa bu hırsızlık, dolandırıcılık, üç kağıt, ahbap-çavuş şudur budur... Dünyada menajerlik ücreti yüzde 3'tür. Bizde 1 milyon lira alan futbolcunun karşılığında menajer 3 milyon lira alıyor, 4 milyon lira alıyor. Ben bunları durduk yere söylemiyorum. Galatasaray'la Fenerbahçe ile Beşiktaş'la ilgili bağımsız denetim şirketlerinin raporları var bende. Hasbelkader de yayınladım. İsteyene yollarım, Google'a girerseniz karşınıza da çıkar." ifadelerini kullandı.
Konuşmasına devam eden Türker "Menajerlerle yöneticiler el ele vererek Türk futbolunu soydular. Biraz önce beyefendi söyledi; federasyon başkanlıkları işte işaret… Tabii. Daha düne kadar futbolla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlar işaret sonucu Futbol Federasyonu Başkanı oldular ve kötü yönetmeleri rağmen kimse git demiyorlar. Seçimlerde işaret edildiği için herkes afedersiniz ama kuzu kuzu gidiyor işaret edilen başkanlara oy verip tekrar o kişi Futbol Federasyonu Başkanı olabiliyor. Yani Türk futbolu menajeriyle, yöneticisiyle, teknik adamıyla, gazetecisiyle genel anlamda söylüyorum köhnemiş. Üstüne basarak söylüyorum. Koskoca Türkiye'de disiplin kuruluyla Tahkim Kurulu Başkanı ufacık bir odadan çıkar mı? Günlük hayatta belli kulüp başkanlarının da avukatlığını yapıyorlar. Zaten son olarak söylemek istiyorum; Türkiye'de futbol federasyonuna Disiplin Kurulu Tahkim kurullarında büyük kulüplerin, tırnak içinde söylüyorum söylemek istemezdim ama çarpıcı olsun diye söyleyeceğim; tetikçi diyebileceğimiz belli kişiler yerleştiriliyor. Yoksa kara kaplı defterin ortasından bakılsa tükürmenin karşılığı ne, tekme atmanın karşılığı ne, 2 maç, 5 maç, 7 maç… Her neyse. Ama önemli olan o 5 maç alması gereken futbolcuyu iki maçla kurtarmak. Disiplin Kurulu Tahkim Kurulu 7’şer kişiden oluşuyor, oraya büyük kulüpler 2’şer, 3’er adamını sokuyorlar. Oy birliğiyle olmasa oy çokluğuyla istedikleri kararları çıkartıyorlar." dedi.
Son olarak Türker "İşte bu doğrultuda hep ahbap-çavuş olduğu için, hep el ele verdikleri için, hep kendi lehlerine kararlar, primler, cezalar çıkarttıkları için yüzde 5 olması gereken olan faizi yüzde 250 olduğu için bunlar bunu legal görüyorlar. Halbuki imtiyaz sahibi olarak kendileri bugüne kadar yaşadıkları için böyle gelmiş böyle gider diyorlar. Normal zekadaki bir insan biraz önce hocamız da söyledi, kimse kabul etmez yüzde 5 iken yüzde 25'i kabul etmez, beyefendiler yüzde 150’yi kabul ediyorlar.
