İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle aranan Sedat Peker'in bir siyasetçiye "her ay 10 bin dolar gönderdiği" iddiasıyla ilgili olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop arasındaki polemik devam ediyor. Kılıçdaroğlu, Şentop'a, "Peker'den 10 bin dolar maaş alan siyasetçiyi açıklama" çağrısı yaptı. Şentop ise Kılıçdaroğlu'nun kendisine "iftira" attığını söyledi. Kendisinin de söz konusu ismin açıklanmasını istediğini belirten Şentop, "Bunu açıklayacak kişi ben değilim, muhatabıdır" dedi.
CHP ile Şentop'u karşı karşıya getiren tartışma, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, önce TRT, daha sonra da Habertürk televizyonlarında katıldığı programda, Peker'den her ay 10 bin dolar alan siyasetçi bulunduğunu açıklamasının ardından başladı.
Soylu, söz konusu siyasetçinin ismini açıklamadı, bu konuda "savcıya konuşacağını" söyledi.
Soylu söz konusu ismi hala açıklamazken, bu kişinin "eski bir milletvekili" olduğu iddiası sonrası CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve partinin 134 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanı Mustafa Şentop'a yazılı başvuru yapıldı
Başvuruda Soylu'nun ismini belirtmediği siyasetçinin kim olduğunun açıklanması istendi.
Yazılı başvuruda, "İçişleri Bakanı Soylu'nun üstünü kapalı bıraktığı iddia, tüm milletvekillerini töhmet altında bırakmıştır. Demokrasi ve hukuk devleti ilkesinin üzerinize yüklediği sorumluluğu yerine getirmenizi talep ediyoruz" ifadelerine yer verildi.
Şentop'un yazılı başvurularına yanıt vermediğini belirten Kılıçdaroğlu, Salı günkü CHP Meclis Grup Toplantısı'nda bir kez daha "Ayda 10 bin dolar rüşvete bağlanan siyasetçi kim?" sorusunu yöneltti.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un bu olaya suskun kalamayacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Şentop bu konuyu açıklamak zorundadır. Eğer Şentop konuşmuyorsa acaba 10 bin dolar benzeri bir olay her ay ona da mı veriliyor? Şentop sessiz kalamaz" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun sert eleştirisine, o sırada Pakistan'da bulunan Şentop'tan aynı sertlikte yanıt geldi. Kılıçdaroğlu'nun "iftira attığını" belirten Şentop, iddiayla ilgili araştırma yaptığını açıkladı:
"Konu şu: Bir Bakan, İçişleri Bakanı bir siyasetçinin, milletvekili demiyor, siyasetçinin her ay 10 bin dolar bir suç örgütünden para aldığını söylüyor. Kim olduğunu açıklamadı. Bunun açıklanmasına dair kamuoyundan da beklentiler var, biz de bu konudaki beklentilerimizi ifade ettik yazılı-sözlü olarak Sayın Bakana. Fakat bu benim dile getirdiğim bir iddia değil, bu şahsın kim olduğunu da ben bilmiyorum. Kılıçdaroğlu ne kadar biliyorsa ben de o kadar biliyorum. Dolayısıyla sorunun muhatabı ben değilim."
Kılıçdaroğlu'nun kendisinden, bu konuda İçişleri Bakanı'ndan bilgi almak için aracılık isteyebileceğine işaret eden Şentop, "Kılıçdaroğlu ne kadar biliyorsa ben de o kadar biliyorum. Bunu açıklamamı istiyor benden. Bu bir siyasi bunaklık değilse eğer, bunun ancak bir haysiyetsizlik ve ahlaksızlık olduğunu söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
CHP binalarına '**10 bin dolar**' pankartı
Bu gelişmeler yaşanırken, başta İstanbul olmak üzere CHP il binalarına "10 bin dolar alan siyasetçi kim?" pankartları asıldı.
Türkiye'ye dönen Şentop, bugün ikinci kez 10 bin dolar alan siyasetçi konusunda açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun kendisine "iftira attığı" görüşünü yineleyen Şentop, sorunun muhatabının kendisi olmadığını, muhatabının açıklaması gerektiğini ifade etti:
" '10 bin dolar alan kimdir açıklansın' diyorlarsa açıklansın, ben de öyle diyorum. Açıklansın. Ama konumuz o değil, açıklayacak olan da ben değilim bunu, bu sözü, ifadeyi dile getiren ben değilim. Bunu bilen de ben değilim, dolayısıyla bunu açıklayacak olan da ben değilim. Muhatabı kimse usulüne uygun sorma yolları vardır. Bu konuyla ilgili biz de zaten ilgili uygun bir şekilde sorduk.
"Meselemiz bu değil, meselemiz bana yönelik iftira, buna karşı gösterdiğim reaksiyon. Ama partide görevli, talimat verdiği arkadaşlarının da bana saldırırken, bu konuya değinmemeleri, onların da Kılıçdaroğlu'nun yaptığı için vahametini gördüklerini ve bunu açıklanamaz bir şey olduğunun farkında olduklarını gösteriyor. Bu açıdan ben Türk siyasetinden gerçekten en haysiyetsiz ve ahlaksızca bir iftiranın sahibi olarak kendisini itham ediyorum. Buna cevap vermesini kendisinden bekliyorum.
"Diğer arkadaşlar, partideki görevli ve onun talimatıyla hareket eden arkadaşlar, bunlar benim muhatabım değil."