Adana'da 14 yaşında evlenen, 16 yaşında çalışmaya başlayan ve kanser başlangıcı teşhisi konulan 49 yaşındaki kadının çocuklarını evlendirmek ve hastalığı için biriktirdiği altınları gelini dolandırıcılara kaptırdı.
Edinilen bilgiye göre, Seyhan ilçesi Dumlupınar Mahallesi'nde 26 Ekim 2015 günü meydana gelen olayda, 2 yıl önce kebapçı dükkanında garson olarak çalışan ve 2 yıl önce evlenen Eylem Kızıl (21), kendilerini polis olarak tanıtan dolandırıcılara kayınvalidesi Hatun Kızıl'ın (49) 16 yaşından bu yana aşçılık, çocuk bakıcılığı, fabrikalarda işçilik, bankada temizlik görevlisi olarak çalışıp biriktirdiği 20'şer gram olan 12 bilezik, 7 yüzük, altın zincir, kolyeyi poşete koyup verdi. Olayı öğrenen Hatun Kızıl fenalık geçirdi.
Gelininin dolandırıcılara para verirken görmesi halinde onu engelleyebileceğini söyleyen Hatun Kızıl, "Gelinime kaynananla bile konuşma demişler, o da aşağıya inip parayı vermiş. Gelinim yukarı geldi elinde poşet vardı. 'Eylem o nedir kızım?' dedim, 'Anne bir dakika' dedi. Karşı taraf diyormuş ki kaynananla konuşma, gelinim de konuşmuyormuş. Sonra aşağıya indi geldi, dedim ki 'Kızım bir şerefsiz bizi oynatmasın' dedim. 'Böyle bir şey olur mu ya' dedim, demeye kalmadı gelinim dedi ki 'Anne altınları götürdü' dedi. Bari verdiğin an söyleseydin ben yine koşardım arkasına, çünkü ben öyle korkak bir insan değilim" dedi.
Hatun Kızıl, yaşadıkları bu olaylar yüzünden kontrol için hastaneye gidemediğini belirterek, "Hastalığımı tam olarak bilmiyorum, hastaneye gittim orada bana dediler ki 'Seni 3 ay kadar takibe alacağız'. Yani söylenmeyecek bir hastalık, 4 tane mercimek büyüklüğünde leke varmış ciğerimde. Bana 'Biz bunu çözemedik, Balcalı Hastanesi'ne gidin' dediler. Balcalı Hastanesi'ne gittim, kanserden şüpheleniyorlar, kanser başlangıcı dediler. Ama 3 ay daha tetkikler devam edecek demişlerdi. Tedavime başlamamıştım daha, filmim elimde Balcalı Hastanesi'ne gidecektim. Bu olaylardan gidemedim, bugün gidecektim. Tetkikler başlamış, kesin teşhis konulacaktı ama gidemedim" diye konuştu.
14 yaşında evlendiğini, 16 yaşından beri ise fabrikada, bankada işçi olarak, aşçı olarak çalıştığını anlatan Kızıl, "Hastane masraflarım için biriktirmiştim, onu bile bozdurmaya kıyamadım doktora gideyim diye. Sonra küçük oğlumu çağırdım, 'Eğer ben ölürsem, bana bir şey olursa abini evlendir. Yoksa sana hakkımı helal etmem' dedim. Oğlumda, 'Anne dedi abim için ben arabamı 10 dakikada yakarım' dedi. Hastalığım da var, o yüzden de altın biriktiriyordum. Hemde bekar çocuklarımı evlendirmek için biriktiriyordum. Ben hiç gün yüzü görmedim, çocuklarım çok iyi yaşantı yaşasın dedim. Ben bankada çalıştım ve çocuk bakıcılığı yaptım, sonrasında bir iş yeri de açtım ama çalıştıramadık. Tam hatırlamıyorum ama 14 yaşında evlendim. Babam beni verdi, eskiden küçük yaşta veriyorlardı. Ne babamdan ne de eşimden hiç beklenti olmadan ve hep kendi çabamla bu seviyeye geldim. 16 yaşından beri çalışıyorum. Bir gün pislik yapmadık ama elin adamı bize yaptı" diyerek gözyaşı döktü.
(İHA)