Kırım Savaşı sonrası Rusların Erzurum ve çevresine saldırmaya çalışınca Osmanlı Devleti, 23 tabya yaptırdıktan sonra kentin çevresine de toprak tabya olarak bilinen savunma hatları inşa etti. Kentin dört bir yanına kurulan toprak tabyaların belirli noktalarına da 1860 yılında topçu kuleleri yaptırıldı. Erzurum'u çevreleyen kilometrelerce uzunluğundaki toprak tabyalar zamanla yok olurken geride sadece Şükrüpaşa semtindeki topçu kulesinin enkazı kaldı.
Kaderine terk edilen ve her tarafı yıkılan yaklaşık 160 yıllık tarihi yapı, define avcılarının kurbanı oldu. Kent merkezindeki tarihi eserin içinde yaklaşık 1,5 metre genişliğinde 2 metre derinliğinde çukur açan define avcıları burada altın ya da değerli eşya aradı. Herhangi bir kurumun sahip çıkmadığı tarihi yapının çevresindeki ağaçlık bölge ineklerin otlak alanına dönüştü.
Tarihi topçu kulesinin ilgisizlik nedeniyle harabeye döndüğünü belirten emekli öğretmen ve tarihçi Abdurrahman Zeynal, "Buralar askerlerin kaldığı savaş alanı olan yerler. Buralarda define olmaz. Bu tip yenlerde askeri malzeme bulunur. Ama define avcıları açtıkları kuyularla arama yapmışlar. Böyle tarihi yapılara yapılan bu saldırılar insanın vicdanını sızlatıyor" dedi.
Osmanlı devleti tarafından 1860 yılında inşa edilen toprak tabyalardan geriye sadece topçu kulelerinin kaldığını ifade eden Zeynal, yöneticilerin buralara sahip çıkmasını istedi. Zeynal, "160 yıldan beri var olan tabya ve topçu kuleleri yok oluyor. Buraların en kısa zamanda sahiplenilip yaşanabilir alanlara dönüştürülmesi gerekiyor. Tarihi mekan öyle bir hale gelmiş ki; her türlü suçun işlenebileceği bir yer olmuş. Hatta burada 2009 yılında üzücü bir olay meydana gelmiş, küçük bir çocuk öldürülmüştü. Tarihi yapıya yetkililerin sahip çıkması gerekiyor. Buraların kurtarılıp birer millet bahçesine dönüştürülmesi çok daha iyi olacaktır" diye konuştu.
İHA